Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Aralık 2020

Her gol sahada atılmaz!

“… Şüphesiz ki, Allah katında en şerefliniz, takvaca en ileride olanınızdır.” Hucurât Suresi, 13. Ayet

“Ey insanlar! İyi biliniz ki muhakkak Rabbiniz birdir ve babanız da birdir. Bakınız, iyi kulak veriniz, ne Arap’ın Acem’e, ne Acem’in Arap’a, ne beyazın siyaha, ne de siyahın beyaza takva dışında herhangi bir üstünlüğü yoktur.” (Hadis-i Şerif)

“Kim ki, ırkçılık iddiasında bulunursa bizden değildir, ırkçılık uğrunda savaşan bizden değildir ve ırkçılık uğrunda ölen bizden değildir.”
(
Hadis-i Şerif)

Her gol sahada atılmaz. Bazen saha dışında da güzel ve bir ömür unutulmayacak goller atılabilir. Bu gollerin en güzelini ve en unutulmayacak olanını dün akşam Paris’te Başakşehir Spor Kulübünün futbolcuları attılar. Irkçılığa karşı ortak bir tavır sergilenerek tarihe geçecek bir gol oldu. Faşizm karşıtı bu gol yıllar sonra bile hafızalardan silinmeyecektir.

Derdimiz ortak ise tepkimiz de tavrımız da ortak olmalı düşüncesinin sahada vücut bulmuş halini ortaya koyan iki takım futbolcularını da yürekten kutlamak lazım. Bu duruş UEFA’nın tarihinde benzeri olmayan bir karar almasına neden olmuş ve en belirgin şekilde hafızalara kazınmıştır. Bu olay, sadece spor tarihinde değil, ırkçılığın olduğu her yerde gösterilecek bir duruş olarak milat olacaktır.

Söz konusu ırkçılık olunca ırkçılığa karşı mücadelesinin bedelini canıyla ödemiş olan Şehit Malcolm X’in sözü hemen hatırımıza gelecektir şüphesiz:

“Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır.”

Tarihe ve ırkçı düşüncenin dolaştığı zihinlere bir çivi gibi çakılan bu söz durumun özeti mahiyetindedir. Sapkın olan ve insana, insanlığa zarar veren bir düşünce ideoloji değil, bilakis psikolojik bir hastalıktır. Kaynağı bilinçaltında yatan düşmanlığın ve nefretin dışa vurmuş hali olan bu hastalığın tedavisi ise inanç çerçevesinde ancak sevgi ile mümkündür.

Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (SAV) 1400 yıl önce söylediği “Ne beyazın siyaha, ne de siyahın beyaza takva dışında herhangi bir üstünlüğü yoktur.” sözü bu gün bir kez daha bize duruş kazandırıyor. İnanç sahibi bir insan ve Müslüman olarak nerede durmamız gerektiğini bize bir kez daha hatırlatan bu söz duruşumuzu kavî kılıyor.

Duruşumuz gereği her zaman zulmün ve haksızlığın karşısında mazlumun ve haklının yanında olacağız. Niteliksiz ve haksız sayısal çoğunlukların yanında değil, sayıları az da olsa nitelikli ve haklı olanların yanında her daim duracağız. Bunun en güzel örneğini de dün akşam oynanırken yapılan ırkçı bir hakaret nedeniyle yarıda kesilen maçta gösterdik. Siz haksızlık ve hakaret karşısında duruşunuzu ve tavrınızı bozmadığınız müddetçe azınlık da olsanız, dahi bir avuç da kalsanız göstereceğiniz tepki ve ortaya koyacağınız tavır takdire şayan olacaktır. Ne beyazın siyaha ne de siyahın beyaza üstünlüğünü kabul etmediğimiz gibi insanları ayrıştıran ve ötekileştiren hiçbir sakat düşüncenin de esiri olmayacağız. Yanlışı kim yaparsa yapsın yanlıştır, doğruyu da kim yaparsa yapsın doğrudur.

Kitleleri arkasında sürükleyen futbol sektöründe yaşanan bir olumsuzluk karşısında özelde ülkemizden genel de ise bütün dünyadan yükselen ortak ses ve tepki dünyanın geleceği için beslediğimiz umudun ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi oldu. Futbolcuların gollerini sadece sahada değil bazen de soyunma odasında atabileceklerini bize gösteren bu tavır, ırkçılık illetine karşı birlik olmamıza vesile olur umudundayım.

Bir virüs illeti ile mücadele ettiğimiz şu günlerde maske ile kendimizi ve dolayısıyla insanlığı korumaya çalışırken bazı virüsler de insanlık maskesi takarak içlerindeki kötülükleri dışarıya çıkarıyor. İnsan diye geçinenlerin içlerinde büyüttükleri en büyük virüs ırkçılıktır. Bu virüsü sevgi ve kardeşlik aşısıyla yenmek ise geleceğimiz için önemli ve güzel bir adım olacaktır. Bir ideoloji olarak bize dayatılan bu hastalığı yenmek bizim elimizdedir. Yeryüzünün kirlerini temizleyip arındırmaya rahmet yağmurlarının yeteceği gibi ruhumuzu kirleten ırkçılık virüsünü de sevgi ile temizleyebiliriz.

Demba Ba’nın tarihe geçecek olan sözüyle yazımızı noktalayalım: “Kimseye “Bu beyaz adam” demezsin. “Bu adam” dersin. Niye “Bu adam” diyecekken, “Bu siyah adam” diyorsun.”

Unutmayalım ki yerinde gösterilen bir tepki atılan binlerce nutuktan daha etkilidir.