Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

31 Ocak 2019

Hesap sorucu olarak Allah yeter

“Bismillah” dedim ve geçen hafta bir haftalık Türkiye maceralarımı yazmaya karar verdim. Uçakta zamanı geçirmek için önümdeki monitörden açtığım “Yol Arkadaşım” filmi ile beraber okuduğum beş gazete ve içinden özenle seçtiğim, insanlığın bittiği ile ilgili haberler...

Gördüğümüz çok güzel manzara karşısında dilimiz lal olur ve bir fotoğraf karesine sığdırmak isteriz. Lakin fotoğraf karesi bu güzelliğin sadece bir noktasını almaktadır. Beynimin içinde esen hangi fırtınayı buraya yazacağımı bilmezken, acı tecrübelerin kalıcı etkisinde kalarak oradan başlamak istedim.

Öncelikle 1995 den beri bana yol arkadaşı olan, bu 8 günlük dolu dolu geçen İstanbul Ankara maceramız ile dostluğumuzu taçlandıran, adeta bir gölgem olup yanımdan hiç ayrılmayan, yaşadığım her ana dakika dakika şahit olan Hanife ablama teşekkür ederim. Rabbim sevdiklerimizi her zaman yanımızda etsin.

Çok gezen mi yoksa çok okuyan mı bilir?

Okuyanın bilgili olduğu herkesin malumudur. Lakin okumalar hayata geçmedikçe suya yazılan yazılar misali iken, edilen acı-tatlı tecrübeler kayaya yazılan yazılar misalidir. Kalıcıdır. Etkilidir. Hayata şekil verir. Geleceğe ışık tutar.

Aslında düşünen insanın aynı hataları yapmamasına sebeptir. Hele de hesap vereceği düşüncesi varsa geriye dönüp hesabını kendine kapattırır.

Ne acıdır ki kaybetme korkusu ve gururlu olanların yapabileceği bir şey yoktur. Yaptığı hatasını görmemesi, vicdanından gelene sesi duymaması, yaşattığı acıyı hissetmemesi için bir çok sebepleri vardır. Annemin sözü ile “suç kirli bir gömlektir.” Asla giymek istenmemektedir. Zira hatayı kabullenmek zordur.

Hatta kendini haklı görmek için öncesinde söylenen ya da yaşananları düşündürür. Ve hiç alakası olmayan söylemlerden kendisi için haklılık payı çıkartır. Lakin Rabbi ile baş başa kaldığında içindeki sesi muhakkak duyacaktır. Yaptığı hatayı kabullenir amma “ben haklıyım, ben daha iyi biliyorum, o kim ki?” engeli onun önünde kocaman durmaktadır.

Erdemli olmak kolay iş değildir. Suçlamak, eksik aramak, kendi hatasını kabul etmemek. Zaten insanlık macerası da buradan başlamakta değil midir?

Buraya kadar yazdıklarımdan umarım benimle muhatap olmuş herkes dersini almıştır. Zira yaşadıklarım sadece beni ilgilendiren olaylar değildir. Yaptığım danışmanlıklarım, karşılaştığım kardeşlerim, yaşadıkları hayatları, yaşanan onca acılardır. Elbette en büyük hisseyi de bütün olayları canlı yaşayan ve kalemiyle yazıya döken alacaktır.

Gazete haberleri:

Cinselliğin her baktığın şeyde uyarıldığı, hatta teşvik edildiği noktada 16 yaşındaki çocuğumuzun anne olmasına ne dersiniz? Şaşırmadınız değil mi?

CİNSELLİK SUÇ DEĞİL EVLİLİK SUÇ!

16 yaşında taciz sonucu çocuğu olan çocuk tecavüz edenle evlenmek talebine karşı biyolojik anne olan çocuğa “anne olamazsın, evliliğin yükünü kaldıramazsın, eş olamazsın” diyerek “o düğün yapılmayacak” diye karar alınması acaba ne kadar vaz geçirici bir tedbirdir.

Elbette bu yavrumuz ne anne, ne eş, ne de evliliği kaldırabilecek durumdadır.

Yıkıldı bir ömür, yavrumuzun ailesi, akrabaları hatta toplum...

Peki bu kızı bu toplumdan kim koruyacak?

Bu çocuğa kim bakacak?

Kim bu doğan yavruyu büyütecek?

Bu çocuğu toplumdan kim koruyacak?

İlerde “p..” Lakabının verilmesine kim engel olacak?

Diğer haber; ALDATMAK ŞİDDETTEN DAHA AĞIR!

Buna katılıyorum. Gerçekten daha da ağırdır. İnsan dayak yemez. Lakin bazen mecburiyetten bazen de alışkanlıktan dolayı buna göz yumup evliliğini sürdüren çok bayanlar hatta beyler de gördüm. Lakin aldatılmak gerçekten başkadır. Boşanma gerekçesidir. Boşanmak talebinde bulunabilir. Ancak medeni bir şekilde olmalıdır.

Diğer haber; Mahkeme aldatan kocasını bıçaklayan kadını haklı buldu. Sonucunda hanımına dava açan beye maddi manevi tazminat kararı verdi.

Bir kapı daha açıldı bütün hanımlara.

Buyrun hanımlar! Eşinizin aldattığını dedektifler tutarak, ses cihazları kullanarak şahitlendirin. Sonrasında da bıçaklayabilirsiniz. Haklı olursunuz. Emsaliniz var ne de olsa...

Diğer haber; Eşinden ayrılan annesine bakmak için eğlence merkezinde çalışan kızını saat beşte eve geldi diye öldüren anne kızını öldürüldüğünü, evde cesedinin olduğunu söyledi... Yorum size ait...

Diğer haber; İnternet oyunlarında MAVİ BALİNA oyunu daha kaç yavrunun canını alacak. Tatilini yapması gereken 13 yaşındaki Küçük Emine intihar etti....

Ya hu ben aslında HEPİMİZ MERYEMİZ diyecektim. Bu kutlu direnişe en azından ben de elimle, dilimle destek verecektim.

Sahi ne olacak bizim durumuz?

Bu gidiş nereye...