Hiçbir şey hayatımızdan daha kıymetli değil...
Değerli okurlarım, son günlerde deprem uygulaması üzerinden telefonuma orta ölçekli deprem bildirimleri gelmeye başladı.
Bunlar 4 ve biraz üzeri depremler olduğu için, ülke gündemine pek düşmüyor. Sadece etki alanında yaşayanlar hissediyorlar.
Gerçi depremlerin gündem olmamasının bir nedeni de, siyonist rejimin Filistin'de uyguladığı vahşettir. Çünkü medyamız, oradaki vicdanları sızlatan haberlerden başını kaldıramıyor.
Eğer bu durum olmasaydı; konuk alınan uzmanlara, "İstanbul Depremi ne zaman olacak?" sorusunun bolca sorulduğunu duyardık.
Doğruyu söylemek gerekirse, ben bu sorunun kendimizi oyalamaktan öteye geçmediğini düşünüyorum.
Şöyle: Bir uzman çıkıyor... İstanbul Depremi kısa zamanda olacak diyor. Bizde 25-30 saniyelik bir korku yaşıyoruz.
Öbürü çıkıyor... İstanbul Depremine daha vakit olduğunu söylüyor. Bu kez bizi kısa sürelik bir rahatlama kaplıyor. İşte bu kısır döngüyle oyalanıp duruyoruz.
Aslına bakarsanız, burada önemli olan depremin ne zaman olacağı değil... Yaşam alanlarımızın, büyük depremlere ne kadar hazır olduğudur. Oralar hazırsa hiç korkmayın.
Tekrar söylüyorum... Yaşam alanlarımız büyük ölçekli depremlere hazır değilse, hiç vakit kaybetmeden hazır hale getirmenin yollarını arayalım.
Unutmayalım... Hiçbir şey Hayatımızdan daha kıymetli değil...