Dolar (USD)
32.43
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2430.41
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Kasım 2013

'HOMOEKONOMİKUS' TÜRKLER!

Milletlerin, enerjilerinin taştığı, kabına sığmadıkları, coşup çağladıkları dönemleriyle, sessizleşip içine kapandıkları, enerjilerinin tükendiği periyodları oluyor.

Milattan önceki yüz yıllarda Romalılar öyle enerji doluydular ki bütün Güney Avrupa'yı kısa sürede ele geçirdikleri gibi, hızlarını alamayıp bugünkü Orta-Doğu'yu ve Kuzey Afrika'yı da egemenlikleri altına aldılar. Ulaşımın çok ilkel vasıtalarla yapıldığı o devirlerde alınan mesafe düşünüldüğünde o dönem insanlarının ne büyük enerjiyle dolu olduklarına şaşırırsınız.

İslam'ın ilk asırlarında Araplar aşkla, şevkle, gayretle doluydular. Çin'den İspanya'ya, Yemen'den Rusya'ya kadar olan bir coğrafyaya İslam'ı yaydılar. Deve ve atlarla bu fetihlerin nasıl yapıldığını, bu uzak diyarlara nasıl ulaşıldığını anlamakta insan aklı zorlanmaktadır.

Arapların, sessizleşip, durgunlaştıkları 10. asırdan itibaren," Fetih Bayrağı" nı devralan atalarımız enerjik periyoddaydılar. Selçuklu hamlelerinin ardından Osmanlı atalarımız Hint okyanusundan, Viyana kapılarına, Hazar denizinden Atlas okyanusu sahillerine dayandılar.

16. asrın sonlarından itibaren enerjimiz tükendi, durgunluk, sessizlik, atalet galebe çaldı.

Artık, Avrupa'nın saldırma dönemiydi. Kader böyle işliyordu. Biz adım adım gerilerken kabına sığamayan Avrupa milletleri "Güneş Batmayan" İmparatorluklar kurdular. Adeta çıldırmışlardı. Okyanusları geçtiler, kıtaları aştılar, yeryüzünü talan ettiler, sömürdüler, yağmaladılar, ülkeleri coğrafyadan sildiler. İnsanlık tarihi böyle yıkım görmemişti.

Batılıların hırsları, doymayan iştahları, Kızılderililer gibi kavimleri, bazı hayvan ve bitki nesillerini yeryüzünden sildi. Kıtalar çölleşti, kutuplar eridi, küresel ısınmayla gezegenimiz kıyametin eşiğine geldi.

Avrupalıları bu derece hırsla, açgözlülükle, tamahla dünyaya saldırtan neydi?

Avrupa insanının "homoekonomikus" olmasıydı!

Hep kazanmaya şartlanmış, şefkat, merhamet, vicdan, empati, fedakarlık gibi hasletlerini kaybetmiş insan tipidir homoekonomikus.

Hızlı kalkınma süreciyle, tekrar "enerjik periyoda" girildiği izlenimi veren günümüz Türkiye'sinde ciddi bir "homoekonomikus" laşma görülüyor.

Yerde yatan dilencinin yanından umursamadan geçen, masuma yardımdan kaçınan, şiddete tanık olup müdahale etmeden, yüzünü çevirip geçen, komşuluk ilişkilerinden kaçınan, hatta komşularını tanımayan, geniş aile yaşantısından içe kapalı çekirdek ailelere dönüşen, aklını işi ile bozmuş, hep hırslı ve hep daha fazlasını isteyen, kazanmaya odaklı, trafikte bile habire saldıranlar "homoekonomikus" laşmanın ciddi alametleri....

Türkiye kalkınıyor ama, "ASİL" değerlerini kaybederek!

"Hep KazanmayaOdaklanmış","homoekonomikus" laşmış milyonlar üretiyoruz.

"İNSANİ DEĞERLER" imizi kaybettikten sonra kazanılanların bir anlamı olacak mı?