Dolar (USD)
32.41
Euro (EUR)
34.50
Gram Altın
2383.21
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Aralık 2023

Hoşça kal Medine

Tevbe suresinde “ilk günden takva üzerine kurulan mescid” ifadesiyle Mescid-i Nebevî kastedildiğini tefsir âlimleri rivayet etmektedir. Peygamberimizin faaliyetlerinin merkezinde yer alarak önemli ilim ve kültür merkezi olan kutsal beldeye “Medine’ye varamadım, gül kokusun alamadım” ı terennüm ederek bir kere daha bulunmanın hazzı ile şükrettim. Zira Peygamberimizin “Hac ve umre yapanlar Allah’ın misafirleridir. O’ndan bir şey isterlerse, onlara cevap verir. Af isterlerse, onları affeder” hadisini de aklımdan çıkartmadan eviyle minberi arasındaki Ravza-i Mutahhara’nın cennet bahçelerinden bir bahçe olduğunu ifade ettiği hadisi de aklımdaydı.

Dinî ve ilmî fonksiyonu yanında Mescid-i Nebevî’nin minberi sadece hutbe okumak için değil insanlara yapılacak konuşmalar, halifelere biat gibi merasimler için de kullanıldığına dair bilgiler tarih kitaplarında yazmaktadır.

Medine’yi sevdiğinden sahabede de aynı sevgi tezahür etmişti. Hz. Ömer’in “Allah’ım! Beni senin yolunda şehit olmakla rızıklandır ve benim ölümümü Resul’ünün yanında kıl.” Duası boş yere söylenmemiştir.

Rasûlullah (s.a.v) vefat edince, Hz. Aişe’ye ait mescidin bitişiğinde bulunan evinin odasına defnedilmiştir. Daha sonra Hz. Ebûbekir ile Hz. Ömer de onun yanına defnedilmiştir. Efendimizin “Beni vefatımdan sonra ziyaret edenler, hayatımda ziyaret etmiş gibidir” hadisini ziyaretimizde düşünerek selam verdik.

Medine’ye varıldığında boy abdesti alınarak Mescid-i Nebevî’ye gidilmesinin iyi olacağı kaynaklarda yazılıdır. Peygamberimize sağlığında nasıl saygı göstermek gerekli ise, vefatından sonra da aynı şekilde gerekli olduğunu aklımızdan çıkartmayalım. Bâbü’s-Selâm (Selâm Kapısı) veya Bâbü Cibrîl den girildikten sonra kerâhat vakti değilse iki rekât tahıyyetü’l-mescid namazı kılınıp dua edilir. Ziyaretimizde tevazu, edep ve sükûneti elden bırakmadan “Es-selâmü aleyke yâ seyyidî, yâ Rasûlallah, es-selâmü aleyke yâ Nebiyyallah…” (Sana selâm olsun, ey efendim, ey Allah’ın elçisi. Sana selâm olsun, ey Allah’ın habercisi) dedikten sonra dualar okuyalım. Selamlama faslını Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer’in başı hizasında durarak, onlara da selâm verip dualar ederek tamamlayalım.

Medine’de mümkün oldukça kaza veya nafile namazlarımızı ihmal etmeden Kur’an okuyup, dua, tesbih ve zikir ile günlerimizi dolduralım. Rasûlullah (s.a.v)’in kabrini ziyaret ederek vedâmızı vefalı sözlerle yapıp, mümkünse Ravza’da iki rekât şükür namazı kılarak, saygı ile Mescid-i Nebevî’den ve Medine-i Münevvere’den ayrılalım.

Medine’de bize bahşedilen üç günlük zaman diliminde Kuba Mescidi, Mescid-i Kıbleteyn, Hz. Osman, Hz. Abbas, Hz. Âişe, Hz. Fatıma, Sa’d İbn Ebî Vakkas, Hz. Hasan gibi sahabeden zatların yattığı Baki Kabristanı ziyareti, Hendek ve Uhud cihadlarının yapıldığı mekânlar, Yedi Mescitler, Bedir Şehitliği ve özellikle de Hz. Ebû Bekir’in halife seçildiği Sakīfetü Benî Sâide’yi ziyaretlerimizden sonra şehirlerin anası Mekke’ye vasıl olduk.