İki devletli çözüm
Yüzyılımızın soykırımcısı İsrail, askeri ve siyasi olarak ne
zaman sıkışsa mutlaka sıkışıklığı giderici bir hamle geliyor ve bu hamle de ABD
ve batılı müttefikleri tarafından yumuşatılarak İsrail’in pisliklerinin üzeri
örtülüyor.
İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı’nda hesap vereceği gün
İngiltere ve ABD Yemen’deki Husilere saldırarak dikkatleri dünya ticaretinin
ana güzergahlarından biri olan Kızıldeniz’e çevirdi. İran, Kasım Süleymani’nin
ölüm yıldönümündeki anma törenlerinindeki patlamanın intikamını ise, Pakistan,
Irak ve Suriye’yj vurarak aldığını iddia etti.
İran’ın Pakistan saldırısı Beluç milletini gündemimize
taşıdı. Yıllar yılı kurdukları Kalat Hanlığı ile bölgeyi yöneten Beluçların
emiri Nasır Han’a Osmanlı Sultanı tarafından Gaziyu’d Din, Nasır-ı Millet-i
Muhammediye ve Beylerbeyi unvanı verilmiş, sunni mezhebinden olan Beluçlerle
Anadolu arasında irtibat hiç kesilmemiştir. Hindistan’ın İngilizler tarafından
işgaliyle bölge insanının kaderi değişmiş, Rusların sıcak denizlere inme,
İngilizlerin ticaret yollarından Rusları uzak tutma siyaseti sebebiyle Belucistan’ın
doğusu İran’a hibe edilmişti. İngilizlerle savaşan bir kısım Beluç ise
Afganistan tarafında yer alarak ülke fiilen üçe bölünmüştü. İkinci dünya savaşı
sonrasında ekonomisi çöken İngiltere’nin sömürgelerini elinde tutamayacağının
anlaşılması üzerine ise Hindistan ve Pakistan devletleri kurulmuş Belucistan’ın
doğusu Pakistan, batısı ise İran hakimiyetinde kalmıştı. Musul ve Kerkük
problemini hukuksuz olarak MC’ye taşıyarak Türkiye’den koparan İngilizlerin
devletsiz bıraktığı Beluçlar üzerinden bugün Pakistan ve İran sıkıştırılmaya
çalışılıyor. İran, ABD ve İsrail yerine Pakistan’a saldırarak eşeğini döğemeyen
semerini döver misali sahte kabadayılık yapıyor.
Aynı oyunu Misak-ı Milli sınırlarımız içinde olmasına rağmen
Anadolu’dan kopartılan Halep-Kerkük-Musul hattında İsrail’e müzahir bir yapının
oluşturulmak istenmesi de Türkiye ve İran’ı rahatsız eden ve İngilizlerin o
günlerde bölgeye bıraktıkları başka bir sorun.
İsrail’i rahatlatmak için Irak’ın Kuzeyinde adına PKK
teröristleri dedikleri aralarında bölgedeki paralı katillerinde bulunduğu ekip
Mehmetçiğe saldırmış, iki haftada 21 şehit vermiştik. İran, Yemen’de Husileri,
Lübnan’da Hizbullah’ı, Suriye’de Şii Milisleri, Irak’ta Haşdi Şabiyi kullanarak
adeta ABD’ye alan açıyor. İran’ın Erbil saldırısı sonrasında ABD, Irak ve
Suriye’ye 1500 ek asker gönderme kararı aldı. ABD’nin Irak’ta 2.500, Suriye’de
900 askeri olduğu biliniyor. ABD bölgeye yaptığı takviyelerle Türkiye’nin
muhtemel operasyonuna kalkan olmaya çalışıyor.
İngilizler Kıbrıs’ta da aynı dümeni çevirdiler. Bırakın
Kıbrıs’ı 98 gündür sadece seyrettiğimiz soykırım da yine İngilizlerin eseri.
Vatansız millete Filistin topraklarını vatan olarak seçen İngiliz aklı, vatanı
olan Filistinlileri ise 1917’den beri devletsiz bırakarak Siyonistlerin
kurbanları haline getirdiler. 1948’de İsrail devletinin ilan edilmesiyle
İngilizlerin, İsrail’i koruma rolünü ABD üstlenmiş o gün bugün Filistinlilerin
canları ve toprakları Siyonist hayaller uğruna ellerinden alınmıştır.
Tüm bu hengame içinde ABD Başkanı Biden ile İsrail’in eli
kanlı Başbakanı Netanyahu arasında iki devletli çözüm anlaşmazlığı ortaya
çıktı. İsrail Başbakan’ı Filistin devletinin adından bile ürkerken, Nehirden
denize kadar bütün bölgenin İsrail’in işgali altında olmasının yanı sıra Lübnan
ve Suriye’de 30 km güvenlik alanı oluşturmak istiyor. Tüm bu planları bildiği
halde Lübnan Hizbullah’ı sadece kuru gürültü yaparak İsrail’in Lübnan’a
gireceği günü bekliyor.
Mızrağın çuvala sığdıramayan AB Dışişleri Bakanları göstermelik
de olsa sözde iki devletli çözümü görüşmek için bugün Brüksel’de toplanacak.
Toplantı öncesinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail
Heniye ile Gazze'de bir an önce ateşkes sağlanması, insani yardımların
artırılması, rehinelerin serbest bırakılması ve kalıcı barış için iki devletli
çözüm gibi konuları görüştü. Fidan’ın BM’de Filistin toplantılarına katılacağı
açıklandı.
Hamas Siyasi Bürosu Üyesi İzzet Rişk, “Kendilerini Filistin
halkının valileri sananlar, kendilerine uygun olan devlet modelini
Filistinlilere dayatmak istiyorlar. Filistin halkı, fedakarlıklarına yakışır
şekilde özgürce yaşayacağı devletine kavuşacaktır.” diyerek oynanan tiyatroyu
deşifre ediyor.
Rişk, Biden’in savaş suçlarının ortağı olduğunu, sözüm ona
Filistin’de iki devletli çözüm hakkında konuşarak Filistinlileri aldatmaya
çalıştığını, yüz gün önce Hamas’tan sonra Gazze’nin nasıl yönetileceği hakkında
fikir üretenlerin bugün Netanyahu’dan sonra İsrail’i kimin yöneteceğini
konuştuklarını belirtiyor.
Sözün özü, bundan böyle ABD de AB de, İsrail’in soykırım
suçunun günahını daha fazla sırtında taşıyamayacaktır, yeter ki İran gibi
gelgelciler, Suudi Arabistan, BAE gibi iktidarlarını İngiliz-ABD-İsrail
emperyalizmine bağlayan aktörler onurlarıyla dik durabilsinler. Biden, Filistin’de
iki devletli çözüm söylemleriyle dünyayı aldatmak yerine bir an önce yıllardır fiilen
tanımadığı Filistin devletini tanıyarak iktidarını koruyabilir, aksi takdirde
sonu Netanyahu’ya benzer vesselam…..