Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.03
Gram Altın
2465.12
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

13 Kasım 2016

İkinci Malazgirt

Mardin Derik Kaymakamı Şehit Muhammed Fatih Safitürk, teröristlerin ve yandaşlarının - adaletin eli olup - yakalarından tutacak.

Tarihin tanıklarıyız.

15 Temmuz öncesi ve sonrası...

15 Temmuz, toplumsal zemini sağlamlaştırdı; krizlere, kaosa karşı dirençli hale getirdi.

15 Temmuz öncesinde sokakları karıştıranlar şimdilerde amaçlarına ulaşamıyorlar. Maskeleri düştü. Saflar netleşti. İnsan hakları etiketi arkasına gizlenenlerin gerçek yüzleri ortaya çıktı. Kendi kazdıkları çukurlara gömülen kanlı eller, dudaklar bir daha asla böyle bir ihanete yandaş bulamayacaklar. Terör örgütünün siyasi uzantısı legal yapıların kanlı ağızları derdest edilince can havliyle bildirilere sarılan hamiler sokakları, meydanları karıştıracak militan bulamıyorlar.

Çukur siyaseti iflas etti.

Müttefik bildiğimiz ülkelerin terör yandaşlığına millet şaşırmadı. Ancak bu kadar pervasız olacaklarını beklemiyorduk. Belçika'nın bölücü terör örgütünü "silahlı mücadele örgütü" olarak nitelemesi tam bir akıl tutulması...

Almanya'nın, İngiltere'nin, Fransa'nın, ABD'nin terör yandaşlığını bu kadar açık etmeleri onlar için her şeyin bittiğinin ilanı, göstergesi. Zira iş başa düştü deyip meydana bodoslama girdiler. Darbede ısrarcılar.

Ulusalcılıktan bir tayfa bulsalar da bu onların işine yaramayacak, hatta, kısa süre sonra kendi ayaklarına bağ olduklarını görecekler, onları bir kenara itecekler.

Kır yıldır üzerlerine titredikleri ihanet yapılanmasının yirmi dört saate kalmadan imha edilmesinin şokunu atlatabilmiş değiller.

Darbe ve dikta hevesli geçmişiyle tescilli malum Ulusalcı yapıların "mağduriyet, ve "tutuklu gazeteciler" çabası toplum nezdinde karşılık bulmuyor. "Gazeteciden hain olmaz" söyleminin tarihi gerçeklikle örtüşmediği aşikar. Çünkü Bu ülkede medya istemeden darbe olmaz. Darbe süreci, önce manşetlerle başlar. Yalanlar, iftiralar tekrarlana tekrarlana toplum hazırlanır, gerekçeler oluşturulur, sonra da kurtarıcılar gelir, ülkenin idaresine, milletin iradesine el koyardı.

Yöneticileri, tetikçileri, firaru00ee gazetecileri aranıyorlar.

15 Temmuz'da meydanlarda vatandaşı katledenleri savunmak, onları mağdur ve mazlum göstermek de üst aklın eylem planıdır. ABD'nin Ankara Büyükelçisiyle görüştükten sonra fabrika ayarlarına dönen sabıkalı zihniyetin "basın özgürlüğü" üzerinden saldırısı da bu planın bir parçası.

Millet, 15 Temmuz'dan sonra yirmi yedi gün meydanlarda sadece nöbet tutmadı; aynı zamanda tatbikat yaptı, fikrini, imanını tazeledi, mücadele için yeni bir zemin oluşturdu. Bu zemin üzerinde ilerleyecek, saldırıları, provokasyonları geri püskürtecek. Hiçbir güç, bu zemini, ruhu bozamayacak. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tuzağı kurarlarsa kursunlar başarılı olamayacaklar. Zira en zoru 15 Temmuz'du, bunu savuşturduk. Bu zemin, bizim en sağlam temelimiz olarak yeni anayasayı da inşa edecek.

15 Temmuz gecesi " milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum. Havalimanlarına davet ediyorum ve milletçe meydanlarda, havalimanında toplanalım ve bunların o azınlık grubu, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar.

"Ben de Cumhurbaşkanı olarak meydana geliyorum"

diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da, 26 Ağustos 1071'de Anadolu'yu bize vatan yapan Sultan Alparslan'ın "Askerlerim! Yiğitlerim! Bugün burada ne emreden bir sultan, ne de emir alan bir asker vardır. Bugün ben sizlerden biriyim ve sizlerle birlikte savaşacağım. Bugün burada Allah'tan başka bir sultan yoktur. Biz ne kadar az olursak olalım, düşman ne kadar çok olursa olsun, bütün Müslümanların, zaferimiz için dua ettikleri şu anda, kendimi düşman üzerine atacağım. Ya zafer kazanırız, ya şehit olarak cennete gideriz."ifadesi, dirayeti, cesareti tecelli etti. Bu topraklar, bir kez daha ebedu00ee vatan olarak tescillendi.

15 Temmuz, ikinci Malazgirt'tir.

Şehit Kaymakamımıza rahmet; ailesine, milletimize sabır diliyorum.