Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


İkinci Musa: Musa Bin Meynun

Musa Bin Meymun, Yahudi ilahiyatını derinden etkileyen ve şekillendiren büyük bir teolog, doktor ve filozoftur. İsrail sınırları içindeki Taberiye şehrindeki mezarının taşında onunla ilgili şu eski söz yazmaktadır: “"Musa'dan [peygamber] Musa'ya [ibn Meymun], başka Musa zuhur etmemiş" ( From Moshe (of the Torah) to Moshe (Maimonides), there was none like Moshe.) “Meymun, sadece Yahudi ilahiyatı için değil, insanlığın felsefi teolojik ve tıbbi düşüncesine büyük katkılarda bulunmuş evrensel bir mütefekkir, filozof ve hekimdir. Yahudi kültüründe Rabbi Moşeh ben Meymon olarak bilinen Meymun’un isminin başharflerini kısaltan Yahudiler, ona kısaca Rambam demektedirler.30 Mart 1135 Yılında Kurtuba’da doğan Musa Bin Meymun, 13 Aralık 1204 yılında Mısır’ın Fustat şehrinde ölmüştür. Kuzey Afrika’nın büyük bölümünü hâkimiyetlerine alan Muvahhid devletinin baskıcı din politikalarından kurtulmak için Fas’ın Fez şehrinde bir süre yaşadıktan sonra Mısır’a yerleşen Musa Bin Meymun, Selahaddin Eyyubi ve oğlu el-Afdal ile vezir Kadı'I-Fadıl'ın özel doktorluğunu yapmıştır. Fransa Kralı Aslan Yürekli Richard’ın doktoru olmayı reddeden Meymun’un Selahaddin’in doktorluğunu yapması önemlidir. Görmüş olduğu bütün baskılara rağmen Meymun, Yahudi dinine bağlı bir insan olarak yaşamıştır. Bilim, felsefe ve ilahiyat alanlarında zirve bir mütefekkir olan Musa Bin Meymun, aklı ve araştırmayı esas alan bir düşünür ve sosyal liderdir. Bilim ve felsefeye hayatı boyunca ilgi duyan Meymun, hiçbir zaman mistik biri olmamıştır. Meymun’un hayatında belirleyici olan iki unsur, akıl ve tevhiddir.

14 Ciltlik Mishneh Torah (Torah’ın Tekrarı) isimli eseriyle Yahudi hukukunu sistemleştiren Meymun, Talmud’daki bütün kanunları sistematik, öz ve açık bir şekilde ortaya koymuştur. Meymun’un bu eseriyle, Sözlü Talmud kanunları, yazılı hale dönüşmüştür. Meymun, Yahudi inancının on üç maddelik amentüsünü yazan kurucu ilahiyatçıdır. O, Delalet’ül Hairin (Yolunu Şaşırmışlar için Rehber) isimli eseriyle teoloji alanındaki sistemini ortaya koymuştur. Meymun’un, Yunan felsefesi ışığında Yahudiliği yorumlaması önemlidir. Yahudiliğin kendisini felsefeye adabte etmesi Meymun sayesinde olmuştur. Torah’ın bilim ve tarih kitabı olmadığını söyleyen Meymun, dini metinlerin ahlaki nitelikteki çeriklerine dikkat çekmektedir. Dini metinlerin ahlaki ve sembolik bir içeriğe sahip oldukları yaklaşımı önemlidir. Dini metinlerin literal anlamlarının ötesinde mecazi ve metaforik anlamlarını araştırmak gerektiğine yapılan vurgu, çok meydan okuyucu bir yaklaşımdır. Atina ve Kudüs arasındaki karşıtlık metaforuyla ifade edilen vahyedilen inanç ve entelektüel felsefe arasındaki çatışma Meymun’da sentezle sonuçlanmıştır.

Doğa kanunlarının Tanrı tarafından düzenlendiğini söyleyen Meymun, insanın sürekli aklını kullanması gerektiğini vurgulamakta ve erdemliliği ancak aklını kullanan insanın gerçekleştireceğine inanmaktadır. Kişi, aklıyla, hikmetiyle ve kavrayışıyla insan olmayı başarabilir. Din kullanılarak akıl değersizleştirilemez. Felsefenin insanı sapkınlığa götüreceği şeklindeki kadim hezeyanı reddeden Meymun, Talmud dahil dini kaynakların ancak bilimler ve matematik sayesinde anlaşılabileceğine dikkat çekmektedir. Ahlak ve dinin, bilim ve felsefenin yeşereceği, büyüyeceği ve gelişeceği bir ortamı oluşturmaya hizmet edecek şekilde bir işlevleri olmalıdır. Meymun, her bireyin kendi doğal eğilimine uygun olacak şekilde kendiyle uyumlu bir benlkik arayışı içinde olması gerektiğini söylemektedir. Meymun’a göre hakikat arayışı, insanın kendini aramasıdır, araştırmasıdır ve anlamasıdır. İnsanın özgür seçimler yapan bir varlık olduğunun altını çizen Meymun, kaderciliği reddetmekte ve insanın özgürce hayatı seçmesini savunmaktadır. Meymun, Yahudi toplumuna kaybettikleri öğrenme, araştırma ve anlama zihniyetini yeniden kazandırmaya çalışmaktadır.

Meymun, tam bir bilim insanıdır. Bir bilim insanı olarak Meymun, astroloji gibi şeyleri bilim olarak değil, hastalık olarak görmektedir. Astroloji gibi şeylerin kendi şemsiyeleri altında her türlü hurafeyi ve sapkınlığı topladığını söyleyen Meymun, aptal ve şarlatanların astroloji gibi bilim adı altında dayatılan sapkınlıklara değer verdiğini ve kandığını ifade etmektedir.

Din ve tıbbın varoluş amacı, insanın bedensel ve ruhsal gelişimini sağlamaktır. Kendi döneminde bir tıp otoritesi olan Meymun, sağlığın ilaç ve müdahalelerle değil, uygun bir hayat yaşamakla mümkün olduğuna vurgu yapmıştır. Meymun, kişinin sağlığını nasıl koruyacağını göstermek için Kitab Tedbir el-Sıhhat isimli eserini yazmıştır. Meymun, uygun bir hayattan acıkınca dengeli yemeyi, susayınca yeterli su içmeyi, tuvalet ihtiyacının ertelenmemesini, temizlendikten sonra yemeğin yenilmesini, yemeği hazmetmeden yürüyüş, koşma gibi vücut hareketlerinin yapılmamasını, düzenli bir cinsel hayatın olmasını, sağlık, eğitim, barınma, temizlik ve hukuk alanlarında yeterli altyapıya sahip bir yerleşim yerinde yaşanmasını kastetmektedir.

Meymun, hiçbir otoritenin körü körüne takip edilmeyeceğini, bütün otorite görülen görülşerin sorgulanması gerektiğini, insanın gözlem ve deneyi esas alması gerektiği şeklinde bilimsel bir anlayış ortaya koymuştur. Mısır’da yıllarca Yahudi toplumunun dini ve sosyal liderliğini yapan Meymun, dini hizmetlerinden dolayı hiçbir zaman bir ücret almamıştır. Meymun, hiçbir zaman dini bir geçinme mesleği, servet, şöhret ve makam edinme aracı olarak kullanmamış ve istismar etmemiştir. Musa Bin Meymun, hayatını içinde yaşadığı topluma bilimsel, felsefi, sosyal, tıbbi ve dini açılardan katkı sunmak için adayan örnek bir kişilik olarak karşımıza çıkmaktadır.