Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Aralık 2020

İkiyüzlülük çift taraflı keskin bıçaktır!

Biz tarafız. İyiliğin, iyinin ve ahlakın tarafındayız. Bu nedenle barıştan ve kardeşlikten yana tavır alıyoruz. Bize karşı olanlar her yerde bizi çıkarlarına engel görüyor.

Malum ülkemiz içerden ve dışardan örgütlü bir terörün hedefindedir. Bize karşı her türlü kirli ittifakı kurup, her taşın ve her hamlenin altından çıkıyorlar. Türkiye’deki darbelerin arkasında onlar vardı. 17, 25 Aralık Gezi ayaklanmalarında, 15 Temmuz darbe girişiminde onlar vardı. PKK’nın da arkasında yine onlar var.

“Düşmanın en büyük hilesi dostluğudur.” Dostlukları sunidir. Müttefikimiz dediğimiz ABD ve Batı tehdit edip ambargo uyguluyor. Asıl tehdit bizi içerden yıkmaya çalışanlardır. Öyle ki terör vurdukça sevinip, Türkiye başardıkça üzülenler var.

Bu hafta Meclis’te Süleyman Soylu’nun PKK’ya yönelik düzenlenen başarılı operasyonları anlattığı anlarda HDP’li vekiller adeta çılgına döndü. CHP’nin de pasif kalarak HDP’li vekillere destek vermesi düşündürücüdür. Bu, dostça konuşup düşmanla iş tutmaktır. Birbirlerinden uzak gibi duruyorlar ancak birbirlerinden besleniyorlar...

HDP’nin barış ve kardeşlik söylemi, birlikte yaşama isteği pek inandırıcı bulunmuyor. Vatan sevgisini; ihtiras, siyasi menfaat ve ikbalden önemli tutmamak bir şaşkınlık hali değilse, samimiyetsizliktir. Kendilerine güçlü sandıkları zamanlarda kuzu postundan nasıl vahşi canavar gibi çıktıkları defalarca görüldü.

Birlik nimettir, düşmanı durdurur. Birlik ve kardeş olmak zorundayız. Eğer biz birlik olursak kirli her türlü oyunu bozarız. Şükür, uzun bir aradan sonra büyük Türkiye rüyamız gerçek oluyor. Başaracağız...

Hatırlayın, Biden’ın, “Erdoğan’ı devirmek için Türkiye’de muhalefetten dostlarımızı destekleyeceğiz” demecinden sonra iktidar hayalinin kurulması onur kırıcı olduğu kadar boş bir beklentidir. Emperyalistler kullanıp atar.

Cengiz Aytmatov, zihni bulandırılmış, aklı karışık, bütün benliği ile Batı’ya bağımlı, kendi inanç ve değerlerine karşı nankör ve kullanılan insanlar için “Mankurt” der. DEAŞ, FETÖ ve PKK terör örgütü bu roldedir. HDP büsbütün, CHP içinde bazı marjinal guruplar da yasal kılıfla Mankurt rolü oynuyor.

Aldıkları bir başka rol; kısır tartışmalarla toplumun kafasını karıştırmak, ayrıştırmak, kin, öfke ve nefreti yaymaktır. Bu nedenle iktidar olamıyorlar. Gittikçe ruh halleri kötüleşiyor. Sürekli yalan ve iftiradan medet ummaları bu yüzden...

Hamurumuzda var. Bu topraklar barışın ve hoşgörünün topraklarıdır. Farklı inanç, ırk, renk ve farklı siyasi görüşleri hoşgörü ile karşılıyoruz. Hiç kimsenin aynı kalıpta ve aynı düşünsün diye yaratılmadığını da biliyoruz. Milletimiz de farklılıklarımızı zenginlik kabul etmiştir. Fitnenin katilden beter olduğunu biliyoruz.

Haklı olmak haklıyı haksız yapmadığı gibi başarısızı da başarılı yapmıyor. Başarısızlar inatçıdır, rakipleri de başarısız olsun diye her şeyi yaparlar. CHP’deki gerginlik ve iktidarsızlığın sebebi budur. Diğer bir nedeni ise siyasi günahlarının fazlalığıdır. Kolay kolay kötülüğün izleri silinemiyor. ‘Denize düşen yılana sarılır’ misali iktidar olma uğruna hala düşmandan medet umuluyor.

Garip değil mi?

HDP ve CHP’de, deliller ve mağdurların şikâyetleri ortada taciz olayları iken inkâr ediliyor. Bir söz var, bir şeyleri hararetle inkâr etmek suçluluğu çağrıştırır.

Şener Şen’in sözüdür: “En namuslu sözler, en namussuzların dilinde..!” Eğer, ahlakı kaybederseniz bir daha asla bulamazsınız…

Tacizleri sağırlar duydu bir bunlar duymadı! Gezi kadınları, LGBT, Feministler, onca kadın örgütleri taciz olaylarında hala suskun?

Yeri gelmişken Miguel De Cervantes’in şu sözünü hatırlatalım: “İkiyüzlülük çift taraflı keskin bir kılıca benzer. Bir tarafı aldattığı insanı keserken, diğer tarafı sahibini keser."

Ahlaksızlık birilerinin değeri olabilir, asla iyilerin değeri değil...