ilaç: doğal mı sentetik mi?

Tanınmış Psychology Today dergisinin şubat 2013 sayısında "Doğal Bitkisel İlaçlar" başlığı ile Lauren F. Friedman imzalı bir makale yayınlandı. Bu yazıda " doğal" ve " bitkisel" denilen ürünlerin neden tercih edildiği inceleniyor:

* Amerika Birleşik Devletleri Filadelfiya'da yapılan bir araştırmada insanlara doğal ve sentetik (kimyasal) ilaçlar arasında tercih yapmaları istendiğinde yüzde 58'inin doğal denileni seçtikleri görülmüş.

* Bu kez doğal ve sentetik ilaçların tedavide eşdeğer etkiye sahip oldukları ve benzer yan etkilerinin bulunduğu söylendiğinde insanların ancak yüzde 18'i kararını değiştirmiş.

Çünkü ilaç için doğal denildiğinde mantık devreye girmiyormuş. Gerçekler üzerinde değil gerçeklerin insanlara hissettirdiklerine göre karar veriliyormuş.

Natürel (doğal) kelimesi bizde güvenli olma, doğayla bütünleşme gibi pozitif hislerden oluşan bir algı meydana getiriyormuş. Kısacası natürel yani doğal sözü çok güzel bir imaja sahipmiş.

Öyle ki bitkisel ilaç ters sonuç verse bile sentetik olana karşı kırgınlığımıza göre tepkimiz çok daha az olmaktaymış.

Tedavi edici etkileri aynı çıktığında bile bitkisel olanın daha etkili olduğunu düşünmekteymişiz. Bu yüzden bitkisel denilen tıp, uzun bir süre daha hayatımızda olmaya devam edecekmiş. Çünkü bitkisellerin direkt doğal olarak etiketlenmeleri söz konusuymuş.

İnsanlar doğal denilerek sunulanları düşünmeden almakta ve kullanmaktalarmış. Doğal denilen sanki yan etkiden yoksunmuş gibi izlenim veriyormuş. Özellikle uyku ilacında böyleymiş. Bitkisel tıp çok az yan etkili ve üstelik güvenilir bulunuyormuş.

Yazıya göre bilinmeyen ve göz ardı edilen gerçek ise şuymuş: Bitkisel ilaçlar çok az test edilmişmiş ve üstelik denetim de yapılmamaktaymış.

Ülkemizde Durum

Bitkisel destek ürünleri diye sunulan ve çok reklamı yapılan ilaçlar ülkemizde önemli bir sorun oluşturuyor:

* Bu ürünler maalesef hep islami gazete, radyo ve televizyonlarda, internet sitelerinde reklam ediliyor. Dindar insanların batıdan gelen ilaçlara ve kimyasallara ön yargısı kötüye kullanılıyor.

* Bu ürünler her hastalığa çare diye sunuluyor. İyileşmesi mümkün olmayan hastalıkları düzelttiği yalanı gayet rahat ifade ediliyor. Yeter ki insanların cebine el atsınlar ve paralarını haram bir şekilde çeksinler.

* Kanserden felce, iktidarsızlıktan kısırlığa, zihinsel gerilikten bunamaya ve körlüğe kadar olmayacak her türlü hastalığa şifa bulduklarını iddia ediyorlar. Bu korkunç yalanlarını hiç utanmadan söylüyorlar.

* Bu ürünlerin içerikleri belli değil. Denemeleri ve testleri yapılmamış. Hayvan deneyleri uygulanmamış. Güvenilirlikleri belirsiz. Etkileri ve faydaları hiç kontrol edilmemiş.

* İnternetten, adım başı temsilciliklerden bu ürünlere kolayca ulaşıyorsunuz.

* Bir başka özellikleri de çok pahalı oluşları. Buna bir de aylarca devam etmelerinin tavsiye edildiğini hesaba katarsak hasta yakınına maliyetlerinin ne kadar yüksek olduğu anlaşılacaktır.

* Aldatıcı reklamlar yapılmaktadır. Şimdi sınırlandı ama yine uydu yayınlarla birden evimizin içinde reklamları belirmektedir. Birtakım uyduruk hastalar ekranlara çıkarılarak parayla düzeldikleri söyletilmektedir. İnsanlar buna kapılarak bu ürünleri kapışmaktadır.

* Bir şarlatanın ürününü diğerine sorduğunuzda hemen "işe yaramaz" damgası vurmaktadırlar. Her biri kendi ilacının hakiki, diğerlerinin taklit veya sahte olduğunu ileri sürmektedir.

Devletimizin bu sahtekarlara karşı tedbir alarak insanlarımızın sömürülmesinin önüne geçmesini bekliyoruz.

Türk Hava Kurumu'nu Tebrik

Son yıllarda yaptığı zihniyet değişikliğiyle milletiyle barışan ve ardından kurduğu üniversite ile yeniliklere imza atan THK şimdi de bir başka olumlu iş yapmış. İstanbul'da 28 olan şube sayısını 10'a düşürerek kurumu israf ve hantallıktan koruma yolunda önemli bir adım atmış.

Gerçekten ülkemiz bu tip örgütlenmelerin abartılı yayıldığı ve bir takım kişilere şube başkanlığı statüsü kazandırdığı kurumlarla gereksiz şişirilmişti. Şimdi THK tasarrufa giderek önemli bir atılıma öncülük yapmıştır. Yöneticilerini cesur kararlarından dolayı tebrik ediyoruz.