Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.53
Gram Altın
2410.72
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Haziran 2016

İngiltere AB'den ayrılacak mı?

Bu hafta Avrupa Birliği için önemli bir referandum oylaması gerçekleşecek. "Brexit" adı verilen Britanya'nın Avrupa Birliği'nden ayrılıp ayrılmayacağı ile ilgili kararı halk Perşembe günü oylayacak.

Brüksel'de 19 Şubatta tamamlanan AB liderler zirvesinde ülkesinin üyelik koşulları ile ilgili yeni bir anlaşmaya varan Cameron 20 Şubatta Birleşik Krallığı (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) referanduma götüreceğini açıklamıştı.

AB'den ayrılma konusunda "Hayır" oyu kullanmayı düşünen Galler halkı AB'nin Galler'de İngiliz hükümetinden daha fazla yatırım yaptığını söylüyor. Bunun yanında hızlı internet erişimi, trafik ve ulaşım alt yapısı, üniversiteye yapılan teşvikleri AB'ye borçlu olduklarını savunuyorlar. Galler halkı, İngiltere'nin kendilerini adeta görmezden geldiğini söylüyor. Bazı sektörel firmalar ise AB sayesinde yetenek ve yetenekli insanları sınırları aşarak kolayca getirebildiklerini belirtiyorlar. Ayrıca Londra'nın merkez olduğu için risk sermayesini çektiğini AB'den çıkılması durumunda merkezi konumunu Berlin, Lizbon ve Dublin'e karşı kaybedebileceğini savunuyorlar.

Referandumda "Evet" oyu kullanan kesim ise Avrupa Birliği'nden önemli ölçüde imtiyaz alınmasına rağmen bunların yetersiz olduğunu AB'nin önemli bir yükünü İngiltere'nin kaldırdığını ve diğerlerinin İngiltere'nin sırtından geçindiğini savunuyorlar. KOBİ'lere baktığımız da onların da "Evet" oyu kullanacaklarını görebiliyoruz. Brezilya gibi birlik dışındaki ülkelerle ticaret yapmak isteyince sıkıntı yaşadıklarını belirten KOBİ'ler Avrupa Birliği'nin çok sayıda direktifi, kural ve düzenlemeleriyle mücadele etmek zorunda kaldıklarını böylece sert kurallardan kurtulacaklarını belirtiyorlar. AB'nin bürokratik işleri yüzünden üçüncü ülkeler ile ticari ilişkilerinin kolay olmadığını ve bu yüzden KOBİ'lerin büyüyemediğini savunuyorlar.

Piyasalar adeta gözünü kulağını Perşembe günü oylanacak referanduma dikti. Anket sonuçlarına göre döviz kurlarında sürekli bir hareketlilik yaşanırken "Evet" ve "Hayır" oylarının birbirine yakın olması piyasalardaki riski daha da artırıyor. Eğer oylamadan AB'den ayrılma yönünde bir sonuç çıkarsa, farklı piyasalarda yükselen bir risk olabilir.

Diğer taraftan bu yıl için 4 faiz artışı öngören ancak bu güne kadar yalnızca geçtiğimiz yılın aralık ayında faiz artırabilen FED'in elini, küresel risklerin daralttığı biliniyor. Düşük büyüme, terör gibi konuların yanı sıra perşembe günü "Brexit referandumu" konusu FED'in gündemindeydi. Bu sebeple yılbaşından beri haziran ayında FED'den faiz artırımı bekleyen piyasalar son durumda bu beklentilerini önemli ölçüde ötelediklerini söyleyebiliriz. İngiltere'nin Avrupa Bölgesi'nden ayrılması halinde hisse senedi piyasalarında sert satışlar yaşanabilir. Bununla beraber gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer kayıplarına hızlandırdığını görebiliriz.

Brexit referandum oylamasında "Evet" oyunun ağırlıklı olması durumunda domino etkisiyle diğer AB üyesi ülkelerdeki AB karşıtlarını da ateşlendirip yayılması bekleniyor. Bu durum akıllara "AB dağılma sürecine mi giriyor?" sorusunu da getirmiyor değil. Bu tartışmalar tüm hararetiyle devam ederken İngiltere'de AB yanlısı bir milletvekili uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Oxfam gibi düşünce kuruluşlarında da çalıştığı bilinen bu milletvekili ABD Başkanı Obama'nın 2008'deki ilk seçim kampanyasında çalışmış. Milletvekili'nin bu geçmişi referandumun ABD ile bağlantısını akıllara getiriyor. Bu referandum ekonomik, siyasi ve demografik haritaların yeniden çizilmeye çalışıldığı bu dönemde önemli bir olaydır. İngiliz halkının vereceği karar sadece onları değil aynı zamanda diğer ülkeleri de etkileyecektir. Örneğin, ABD'nin kıtasal Avrupa oluşumunu engellemek için Birleşik Krallık'ı AB'deki adamı olsun diye içerde tutmak istediğini söyleyebiliriz.

İngiliz milletvekilinin öldürülmesi ardından Breixt kampanyasına ara verildi. Geçtiğimiz haftanın son işlem gününde Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma yanlısı oyların azalacağı yönündeki spekülasyonun etkisiyle birlikte Asya hisse senetleri üç haftanın düşüğünden yükseliş gösterirken sterlin değer kazandı ve petrol düşüşünü durdurdu. Breixt endişelerinin artması, geçtiğimiz birkaç haftada riskli varlıklara olan talebi azaltarak küresel hisse senetlerinin değerinden 2 trilyon dolardan fazlasını silmişti.

Şahsen İngiltere'nin AB'den ayrıl(a)mayacağını düşünenlerdenim. Küresel aktörler dediğimiz paraya yön veren güçlerin çıkarı hangi yöndeyse insanları o yönde manipüle edeceklerdir. AB yanlısı bir milletvekilinin öldürülmesi bu manipülasyona örnek olarak gösterilebilir. Bunun yanında ABD Başkanı Obama'nın en son İngiltere ziyaretinde aba altından sopa göstermesi ve IMF Sözcüsü Gerry Rice'ın İngiltere'nin AB'den ayrılmasının (Brexit) uzun süreli belirsizliğe, finansal dalgalanmalara ve düşük büyümeye neden olabileceğini söylemesi de küresel aktörlerin İngiltere'nin AB'den ayrılmamasını istedikleri yönünde değerlendirilebilir.