Dolar (USD)
32.54
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2435.50
BIST 100
9716.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

12 Aralık 2022

İnsan haklarını anlamak

HER birey, insan olarak onur ve değer sahibidir. İnsan onurunu ve değerini tanımanın ve korumanın yolu, insan haklarını tanımaktan ve saygı göstermekten geçmektedir. İnsan, haklarıyla insandır. İnsan hakları, insanın özgürlük, eşitlik ve adaletle yaklaşılmasını gerektirmektedir. İnsan hakları, insanın hayatında özgürce tercihler yapmasını ve potansiyelini geliştirmesini mümkün kılmaktadır. İnsan hayatında gelişimin, özgürlüğün ve yenilenmenin imkânlarını insan hakları oluşturmaktadır. İnsan hakları sayesinde, korkudan, baskıdan ve ayırımcılıktan uzak bir hayat sürmek mümkündür. İnsan hakları, güvenlik, özgürlük ve eşitlik içinde insan olarak hayatlarımızı yaşamanın imkanlarını ve yollarını göstermektedir.

İnsan hakları, insanın doğal olarak sahip olduğu devredilemez haklardır. Hiçbir insan, insan haklarından yoksun bırakılamaz. Hayat hakkı, mülkiyet hakkı, adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, işkence ve ayrımcılığa maruz kalmama hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı ve beslenme ve barınma hakkı temel insan haklarıdır. İnsan hakları, dünyanın her tarafında geçerli haklardır. İnsan hakları, sadece bir grubun sahip olduğu imtiyazlar değildir. İnsan hakları, kadın-erkek, eğitimli-eğitimsiz, suçlu-suçsuz, genç-yaşlı, Afrikalı-Avrupalı, kısacası bütün insanların sahip olduğu haklardır. İnsan haklarında hiçbir şekilde istisna yapılamaz. İnsan hakları, evrensel haklardır. İnsan hakları, yerel ve kültürel bir ürün değildir. İnsan haklarında, kültürel görecelilik olmaz. İnsan hakları, insan olduğumuzdan dolayı sahib olduğumuz evrensel ve doğal haklardır. İnsan hakları perspektifi, ahlak, akıl ve insanlık dışı bütün kültürlere, inançlara ve pratiklere karşı büyük bir meydan okumadır.

İnsan haklarını, hukuk, ahlak ve akıl dışı bir şekilde değiştirecek bir güç yoktur. İnsan haklarının kaynağı, insandır. İnsan hakları, keyfi bir şekilde yorumlanacak bir değer değildir. İnsan hakları, insanın her şeyidir. İnsan haklarına, mutlak şekilde saygı göstermek herkesin sorumluluğudur.

Bütün insanlar, eşittirler. Eşit olduklarından dolayı bütün insanlar, insan haklarına eşit olarak sahiptirler. Erkeğin, kadından daha fazla insan hakkına sahip olması mümkün değildir. Kadın ve erkek, insan haklarına sahip olmak açısından eşittirler. Kadın ve erkek, hiçbir şekilde insan haklarına yabancılaştırılamazlar. Bütün kadınlar ve erkekler, hayat, mülkiyet ve mutluluğu arama hakkına sahiptirler.

İnsan hakları bilincine sahip olmak, bir olgunlaşma hâlidir. İnsan hakları bilinci ve zihniyetinden yoksun kişiler ve gruplar, her türlü hukuksuzluğu, ahlaksızlığı ve ahmaklığı yapabilirler. Altı yaşındaki kızını evlendirecek kadar cehaletin, ahlaksızlığın ve ahmaklığın dibinde debelenen kişilerin, grupların ve yapıların varlığı, insan hakları bilincinden yoksun olmanın neden olacağı korkunç sonuçları göstermektedir. İnsan hakları, insanı esas alan ve akla dayanan bir aydınlanma tecrübesi sonucunda sahip olunabilecek bir bilinci gerektirmektedir. Akıl ve ahlak yoksa, insan hakları da yoktur.

İnsan hakları, en yüksek insani erdemlerdir. İnsan hakları ve insani erdemler birbirinden kopartılamazlar. İnsan hakları, bir kurgu değildir. İnsan hakları, insanlığın binlerce yıllık tecrübesi sonucunda kendisine dair keşfetmiş haklar manzumesidir. İnsan hakları, insanın gerçeklikleridir. İnsan haklarını, bir kurguya veya hayale indirgeyen yaklaşımlar, insanı ve insan haklarını birlikte zayıflatmaktadırlar. İnsan haklarını güçlendirmek, insanı sahici anlamda güçlendirmek demektir.

İnsan hakları, evrensel bir insani perspektife dayanmaktadır. İnsan haklarını, belirli bir kültürel perspektifin ürünü olarak görmek mümkün değildir. Otoriter, totaliter ve fanatik ideolojiler ve inançlar, ahlaktan ve akıldan yoksun bir şekilde insan haklarına saldırmakta ve ortadan kaldırmaktadırlar. Otoriteryanizmin ve totaliteryanizmin bütün versiyonları, insan haklarına karşıdırlar. İnsanın aklını kullanmaya ve kendini tanımaya başladığı modern dönemden itibaren insan, hak, onur ve özgürlük sahibi bir varlık olduğunun farkına varmıştır. İnsan hakları, insanlığın modern dönemde elde ettiği en büyük kazanımıdır. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi için insanlığın sürekli bir uyanıklık hali içinde olması gerekmektedir.