İnsan ve vicdan katilleri!
Ülkemiz zor zamanlardan geçiyor. Bir yanda sınırlarımızda devam eden fiili savaş ve nokta hedefler seçilerek yapılan terör saldırıları diğer yanda toplumu çatışma ortamına sürüklemek isteyen kesimlerin canhıraş bir şekilde oluşturmak istedikleri algı ile çok yönlü kuşatma altındayız.
Millet olarak bir arada kenetlenip bu saldırıları engellememiz gerekirken, her katliam sonrası, daha katledilen insanların kanı akarken milleti galeyana getirmek isteyen vicdan katillerinin yazdıklarını okuyoruz.
Kutuplaşmadan bahsedip toplumun en uç sinir noktalarını kaşımaktan çekinmeyen bir kesim var ortada. Hiç bir ulvi kaygı taşımadan ya belirli güçlerin planına uygun davranan yahut sadece politik muhalefet adı altında bu gayeye hizmet edenlerin ortak noktası ise yoğun bir İslam düşmanlığıyla yoğrulmuş millet düşmanlığıyla dolu olmaları. Ne vatan kaygısı taşıyorlar ne milleti dertleniyorlar.
Yeni seneye yine bir katliam haberiyle başladık. İstanbul'un meşhur gece kulüplerinden birisine yapılan saldırıda 39 insan katledildi 60'dan fazlası yaralandı. Saldırı sonrasında oluşturulmak istenen algı dehşet vericiydi. Bu ülkede milletin birbirine girip iç savaş yaşamasını isteyen ne çok müptezel varmış, her adımda şahit oluyoruz maalesef.
İnsan katili bir terörist, 39 insanı katledip kayıplara karışırken, milyonlarca insanın vicdanını katletme heveslileri ise ortalarda gezinip yaptıkları işe devam ediyor.
Yapılan saldırıların toplumun bir kesimini hedef almadığı herkesçe biliniyor. Hedef Türkiye ve bu topraklarda bin yıldır bir arada yaşamış olan halkı birbirine düşman etmek.
Teröristler zaten bu çatışma ortamını oluşturmak için belirlenen hedeflere saldırıyor. Bugün gece kulübüne saldıranlar dün de başka noktalarda katliam yaptılar. Akıl ve vicdan sahibi olan insanların bu saldırılara topyekün karşı durması beklenirken yaşanan hadise sonrası yazılanlar maskeleri bir kez daha düşürecek cinstendi.
Özellikle 15 Temmuz sonrası yapılan saldırıların her türlüsü, egemen emperyalist güçlerin güdümünde gerçekleştirilmekte. Bu manada hangi örgütün hangi hedefe saldırı düzenlediği, hangi gerekçe ortaya koyduğu fark etmiyor. Bugün DEAŞ ile PKK'nın El-Bab operasyonunda birbirleriyle yaptıkları ittifak ortada değil mi? Veya "DEAŞ ile mücadele koalisyonu" denilen Amerika'nın başını çektiği koalisyon, senelerdir her fırsatta DEAŞ adı altında Müslümanları bombalarken, TSK'nın DEAŞ ve PYD ortaklığıyla fiili çatışma yaşadığı şu günlerde DEAŞ yanlısı tavrını görmek için ne yapmak gerekiyor?
Buna rağmen 39 insanın katledildiği bir terör saldırısı sonrasında bu saldırıyı bahane edip PKK-PYD ile anlaşma yapılmasını isteyerek ABD adına manipülasyon yapan gazetecisinden, Alevi-Sünni çatışması gibi göstermeye kalkan modacısına, bilerek veya bilmeden iktidara muhalefeti vatana muhalefet olarak uygulayan partilere kadar ortalığı çıfıt çarşısına çeviren vicdan katili bir güruhun varlığına şahit oluyoruz.
İnsan katilleriyle mücadele etmek vicdan katillerinden daha kolaydır. Bu insan maskeli katillerin katliamı bütün ülkeyi yangın yerine çevirebilir çünkü. .
İnsaf dinin yarısıdır derler eskiler. İnsafı kalmayan insan zalim olur. İşte bu zalimler asıl olarak bu vatana zarar verenler. Bizi birbirimize düşman etmek için her türlü yalanı6 fitneyi ahlaksızlığı kitlelere sirayet ettirmek isteyen bu vicdansızlara gereken dersi vermenin yolu, onların istediklerinin aksine inancımızın, vatanımızın, kardeşliğimizin ve değerlerimizin etrafında kenetlenmek ve bu zorlu süreci başımızı eğmeden atlatabilmekle olur.
Allah vatanımızı ve milletimizi düşmanlardan korusun. Ve bizi vicdanını yitirmiş mahluklardan muhafaza etsin.
