Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2454.33
BIST 100
10218.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Ağustos 2020

İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın

Devlet kurmak da, devlet olmak da, bir devleti idare etmek de kolay değildir. Sosyal devlet, insanı temel alır. İdeal bir devlette temel unsur insandır. İnsanın refahı ve mutluluğu ön planda tutulduğu ölçüde devlet organizasyonu başarılıdır. Onun için atalarımız “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” demişlerdir.

Siyasi organizasyonların tamamı insanın mutluluğu ve ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanması içindir. Zaman zaman devleti kutsallaştırıp insanın önüne koyanlar olmuştur. Ancak devleti kutsallaştırmak insanı ikinci plana iter. Cenab-ı Allah, değil dünya, tüm kainatı insan için yaratmıştır. Yaratmakla kalmamış kainatın tüm özelliklerini bünyesinde toplayan bir öz haline getirmiştir.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi yeni bir devlet organizasyonudur. Seçilmiş olan bürokrasiye karşı halkın seçtiği devlet başkanının halk adına ülkeyi yönetmesini esas alır. Özelliği ise ilk defa devletin tepesindeki bir organizasyonun sivil siyasiler eliyle yapılmış olmasıdır. Kurulan yeni devlet, seçilmişlerin değil, halkın devleti olacaktır. Sıra, yeni bir sivil anayasadadır.

*

FETÖ, kendince yeni bir devlet kurmak için azim ve kararlılıkla 40 yıl çalıştı. Sessiz ve derinden gittiler. Bu ülkede askeri darbeler yapıldı. Onlar yılmadı. Darbecilere, “İsterseniz okullarımızı, dershanelerimizi size verelim” dediler. Blöfleri işe yaradı. Daha çok destek gördüler, daha çok himaye edildiler. Batıyı, özellikle de ABD’yi arkalarına aldıkları halde başaramadılar.

15 Temmuz’dan sonra askeri düzenin şekillendirdiği, sonra da devleti şekillendiren tüm askeri okullar kapatıldı, sistem yeniden kuruldu. Yeni sistem, Batının en çok çekindiği ve korktuğu konu olmuştur. Çünkü artık ABD’nin şekil verdiği, Batı hayranı ve Batı menfaatlerine hizmet eden subaylar değil, ufku açık Türk inanç ve geleneklerine saygılı vatansever kurmaylar yetiştirilmeye başlandı.

Yeni bir devletin yapılanması, kurumlarının oturması, yerleşmesi, seri şekilde çalışması ve çalıştırılması kolay değildir. En büyük sıkıntı ise yetişmiş insan kaynağıdır. Önemli devlet görevlerini teslim edeceğiniz, bırakın atılım yapmayı, onları sağlıklı şekilde işletecek, yürütecek vasıflı inançlı insan sayısı çok ama çok yetersizdir.

Mesaisi sürerken gözü saatte olan, daireden çıkmak için can atan memur ve bürokratlara değil, devletini ve milletini seven, öncelikle görevini “Allah rızası için” yapan iş bitirici donanımlı insanlara ihtiyaç vardır.

*

Daha yeni tanıştığımız, 1960’lı, 70’li yıllarda görev yapmış eski bir bürokrat iftiharda mason locasına üye olduğunu ve bu sayede hızla yükseldiğini anlattı. Geçmişte Mason locaları ve lionslar gelecek vadeden insanlarımızı sarıp sarmalayarak onların önünü açmış, onlar devlet kademelerinde ilerledikçe kendileri de Türkiye’yi Batı lehine sömürür hale getirmişlerdir.

Son dönemde kafası çalışan gençlerimizi ağına düşürerek “Altın Nesil” adı altında devşiren ikinci devasa Batı organizasyonu ise FETÖ’dür. Düzenli ve planlı şekilde kafası zehir gibi çalışan gençleri alıp en iyi şekilde eğiterek onlardan faydalanma yoluna gitmiş; yetmemiş okul kurduğu tüm ülkelerde de bunu tekrar etmiştir. O iyi yetişmiş, birkaç dil bilen altın beyinler şimdi ABD ve Avrupa’ya hizmet etmektedir.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin yahut yeni devletin en önemli icraatı Ayasofya’yı açmak, yeniden asli görevine döndürmek olmuştur. Bu icraat sadece bir müzenin camiye çevrilmesi değildir. Bir zihniyet devrimidir. Türkiye’nin güçlü bir dünya devleti olma yolunda atılmış ilk adımdır. Ayasofya, Roma ordularının sefere giderken ilk hareket merkezi olan “Milion” noktasıdır. Yeni ve güçlü Türkiye’nin dünya sahnesine çıkma seferi bu noktada başlamıştır. Hedef, kızılelmadır. Kurban bayramınız mübarek, seferiniz kutlu olsun.