Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.93
Gram Altın
2394.07
BIST 100
10224.98
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Ocak 2024

​İran'ın Erbil ve Pakistan saldırıları

İran’ın Erbil’i bombalamasını Ortadoğu’da yaşanan güçler savaşında ülkelerin kendi kamuoyları ve iç dinamiklerine yönelik mesajları olarak okumak gerekiyor.

Oldukça kalabalık Kürt nüfusuna ev sahipliği yapan İran’da Kürt nüfusun yaşadığı bölgeler yıllardır göreli bir sessizlik içerisindedir.

Bu göreli sessizlik İran devletinin gücü, Kürt örgütleri ve bölgedeki ülkelerle İran arasındaki denge, küresel güçlerle İran’ın ilişkileri, İran Kürtlerinin nüfus yapısı ve coğrafi dağılımı, sosyolojisi gibi temel faktörlerle sıkı sıkıya ilişkilidir aslında.

İran ve Lübnan'daki vekili Hizbullah'ın, İsrail-Hamas savaşındaki pasif tutumlarından dolayı hem kendi halkı nezdinde hem de Şii dünyada için için yükselen ‘’Gazze için neden ciddi bir şeyler yapılmıyor’’ seslerine karşılık acaba bu operasyonlar bir çıkış kapısı olarak mı yapıldı?

Saldırıdan sonra Devrim Muhafızları tarafından yapılan açıklamada Erbil’deki saldırıya ilişkin “Mossad casusluk karargahlarından biri balistik füzelerle imha edildi" denildi. Bunun "Siyonist rejimin zulmüne cevap olarak" düzenlendiği ifade edilse de çok geçmeden vurulan noktanın belirtilen hedefle hiçbir alakasının olmadığı net bir şekilde görüldü.

Daha bu olayın yankıları sürerken, Pakistan’ın sınır bölgeleri, balistik füzelerle ve insansız hava araçlarıyla vuruldu. Saldırıda Pakistan’da bulunan Ceyşu'l Adl isimli örgüt hedef alınmıştı. Sünni Beluçların kurduğu örgüt, İran içinde zaman zaman saldırılar düzenliyor?

Görünen odur ki İran her iki olayda da hem Müslüman kamuoyunda İsrail’e karşı bir eylem yapıldı algısı yaratmak istemiş hem de Pakistan içerisinde sınır ihlalleri ile bir süredir kendisini rahatsız eden silahlı örgüte bir gözdağı vermiş oldu.

Dünya siyaseti İran’ın bu tür ‘’Al Küllah Ver Takke’’ Manevralarına pek yabancı değil aslında.

Çok eski tarihlere gitmeye gerek yok. Hatırlarsınız…

ABD eski Başkanı Donald Trump, 2 Kasım 2023’te Teksas'ta yaptığı seçim konuşmasında başkanlığı döneminde, 2020'de ABD'nin düzenlediği hava saldırısında öldürülen Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani konusunda İran ile ittifak yaptıklarını açıklamıştı.

İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani'nin Ocak 2020'de ABD tarafından öldürülmesinin ardından İranlı yetkililerin kendisiyle iletişime geçtiğini öne süren Trump, Tahran'ın, ABD üssüne düzenlediği bir saldırıyı önceden haber verdiğini öne sürmüştü.

Trump, "Bizi aradılar ve dediler ki, 'Dinleyin, başka seçeneğimiz yok. Sizi vurmak zorundayız çünkü kendimize saygımız var'. Bunu anlıyordum. Onları vurmuştuk ve bir şeyler yapmaları gerekiyordu" demiş, İranlı yetkililerin Amerikan üssünün füze saldırısında isabet almayacağı garantisini verdiklerini belirterek, İran'dan fırlatılan 18 füzenin, 5'inin havada infilak ettiğini diğerlerinin de üssün çevresine düştüğünü, normalde bu füzelerin oldukça hassas ve isabetli silahlar olduğunu söylemişti.

Tarihsel olarak değerlendirildiğinde İran’ın yaşadığı iç çalkantıların yanında bölgesel ve küresel güçlerin müdahalelerinin İran’daki Kürt hareketini derinden etkilediği bilinmektedir.

İran’daki en büyük etnik grup olmamalarına rağmen İran içerisinde en uzun soluklu ve dirençli etnik hareketlerden biri Kürtler tarafından meydana getirilmiştir.

Ve bu hareketlerin Kuzey ırak / Barzani güçleri ile olan tarihsel bağları bilinmektedir.

Kürt hareketinin İran’daki en kadim ve ciddi etnik hareketlerden biri olmasının toplumsal, siyasal ve kültürel temelleri bölgesel derin ilişkilere dayanmaktadır.

İran’da Kürt hareketinin temellerini oluşturan bu dinamikler İran’daki Kürt hareketini günümüzde kısıtlayan koşulların değişmesi halinde Kürt hareketinin yeniden yükselişe geçmesini sağlayacak potansiyel enerjinin mevcut olduğunu göstermektedir

Diğer taraftan “Kürt etnik grubu” veya “Kürt milleti”nin ortaya çıkışına kadarki süreçte Kürt kategorisinin sınırları da farklılık göstermiştir.

Başlangıçta genel olarak göçebeleri veya İranlı göçebeleri tanımlayan kavram, zamanla bir etnik kategori haline dönüşmüş ve daha dar bir toplumsal grubu tanımlar hale gelmiştir. Diğer bir ifade ile özellikle İran’da Kürt tabiri tarihsel bir kategori olarak çok daha geniş insan kitlesini tanımlamaktadır.

İran, Kürtlerin ve Kürt bölgelerinin önümüzdeki süreçte Ortadoğu siyasetinde ve bölgenin yeniden tanımlanmasında önemli bir nokta olduğunu tahmin edecek kadar kadim bir siyasi öngörüye sahip.

Bu öngörüler bugün yerini kadim bir kaygıya ve siyasi açıdan telafisi zor ciddi hatalara sevk etmiş gözüküyor.