İslam şemsiyesini açmak
Geçmiş zaman, PKK'ya sempati duyan biri vardı:
"PKK sizi vuracak siz Kürtlere saldıracaksınız, Kürtler ancak bu şekilde kopacak sizden. Kürtler ikna olursa zaten devlet hazır, hiçbir şey yapamazsınız" derdi.
Bu düşünce örgütün tümüne hakimmiş ki PKK dağdan şehre indi, hendek kazdı amau2026 Kürt halkının desteğini garanti gören PKK kazdığı hendeklerde gömüldü. Bölge halkının, gerek tehditle gerekse de "yeter ki kan dursun" diyerek oy verdiği HDP'nin seçilen milletvekilleri ve belediye başkanları teröre destek vermekten başka bir şey yapmayınca tutuklanmalarına ses çıkarmamaları da PKK'nın Kürt halkının nezdinde bir karşılığının kalmadığını gösteriyor.
Tabiu00ee ki "bir karşılığı var mıydı" sorusunu sormak ve niye kalmamış cevabını izah etmek gerek.
Türklerin kurduğu fakat ümmeti hasredici, kuşatıcı uygulamalarıyla İslam devleti olan Osmanlı bakiyesi bir ülkeyi "ulus devlet" adı altında faşizmin sınırlarında gezen ırkçı bir devlet haline getirme çabaları, Kürtlerle aramıza uçurum koymaya başlamıştı. Uzun yıllar uygulanan politikaların temeli Anadolu insanını en başta inancından olmak üzere bütün kendi değerlerinden kopartma amacı taşıdı.
Papağan gibi "laiklik de laiklik" tekerlemesi üzerine inşa edilen halkı robotlaştırma uygulamaları bu kalıba girmeyen her ferdi, grubu ve ırkı budamaya ve törpülemeye kalktı.
Doğu'da Şeyh Said'den başlayarak Mütefekkir Mirzabeyoğlu'nun dedesi Hacı Musa Bey'in bağlı olduğu Mutki aşireti başta olmak üzere birçok Müslüman Kürt İslam hassasiyetinden dolayı, bir şekilde 'isyan' adı altında katledilirken Batı'da da Esat Erbili Hazretleri'nden İskilipli Atif Hoca'ya kadar bu vatanın asıl sahibi olan Müslüman ahalisi İstiklal Mahkemelerinin cenderesinden geçirilip çeşitli bahaneler üretilerek tasfiye edilmek istendi.
Özellikle 80 darbesi dönemi Doğu'daki insanlık dışı uygulamalar adeta PKK'ya militan kazandırma operasyonuydu.
Bolu Beyi'nin olduğu her yerde bir Köroğlu çıkar. Biz olmadığımız için PKK oldu. Ve emperyalist güçler bu fırsatı çok iyi görüp PKK'ya her türlü desteği vermeye başladı.
Aynı FETÖ fırsatını görüp FETÖcülere verdiği destek gibi.
Süreç geçtikçe Anadolu'nun gerçek sahipleri belirli noktalara gelip sistemin sınırlarını da zorlayarak bu zulüm düzenine karşı çıkmaya başladılar. 28 Şubat'dan başlayarak yapılan darbe girişimleri 15 Temmuz ile en uç noktasına vardı ve ülke, bu ülkenin sahibi olan milletin elinden alınmak istendi. Açık işgal girişimine varan ihanet...
PKK'nın 15 Temmuz işgalcileriyle birlik olması, açıkça Amerikan darbesine fiili destek vermesi işte bu sistemin güdücüleriyle, FETÖcüler'in, DAEŞ'in ve İran'ın Şiu00ee teröristlerini aynı çizgide buluşturan şey Anadolu insanının ruh köküne olan düşmanlık.
DAEŞ zihniyetinin doğuşu da aynı sebeptendir, FETÖ'nün kendine zemin bulması da...
İslam'a düşman olan vatana da düşmandır! PKK ile İslam düşmanlığını benimseyen Kürtler ile İslam düşmanı Türkler laiklik adı altında buluşup birbirlerine destek veriyorlar. Batıcılık yapan ile FETÖ gibi İslam'ı Batı'nın yedeği yapmak için özel oluşturulan yapılar hep aynı çizgide. Bugün, "Laikliğin bekçisiyiz" diyen Cumhuriyet Gazetesi ve CHP'nin FETÖ'ye; FETÖ'nün PKK'ya, PKK'nın Amerika ve Batı ile İran'a...
Neticede son dönemde normalleşme çabalarının yani kendi milletini düşman olarak görmemenin getirdiği uygulamalar ve PKK'nın İslam'a yaptığı saldırılar ve açıkça ABD askeri olmaları Müslüman Kürt halkı nezdinde artık bir karşılıkları kalmaz oldu. PKK'nın en büyük zararı Müslüman Kürt halkınadır. Herkes bunun farkında artık.
Şimdi saldırıları artırarak milletin öfkesini Kürtlere çevirip yine taban bulma gayretinde. Öncelikle millet olarak bu oyuna gelmemeliyiz.
PKK vahşetine öfkelenip Kürt kardeşlerimize, DAEŞ vahşetine öfkelenip İslam'a, FETÖ vahşetine öfkelenip cemaatlere saldırılmasına izin vermememiz gerek.
Devlet ise, asıl olan, bu toprakların ruhu, milletin varlık sebebi yetmiş iki milleti bir arada tutan İslam şemsiyesini açıp kardeşleri bu şemsiye altında toparlaması gerek. Gökyüzünden gelecek gazap ateşini ancak İslam şemsiyesi kesecektir vesselam.
