Dolar (USD)
32.29
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2440.07
BIST 100
10268.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Haziran 2016

İsrail ile anlaşma Haziran sonuna tamam!

4 Haziran'da kaybettiğimiz efsane boksör, yani efsane büyük insan, Muhammed Ali için düzenlenecek cenazeye katılan başta Cumhurun Başkan'ı Erdoğan ve diğer yetkililerle görüşme fırsatımız oldu.

Sosyal medyada dolaşan saçmalıklara itibar etmeden, Erdoğan'a gösterilen ilgi gerçekten 'düşman çatlatan, dost sevindiren' türdendi.

Bunu sadece Erdoğan şahsında 'umutsuzların umudu, sessizlerin sesi' olarak değerlendirmek gerekir.

Üstelik, Erdoğan devlet adamlığından çok öte, her adımında insanlığını, gayet rahat, çekinmeden ortaya koyabilen birisi.

Her kim ne iftira atarsa atsın, gayet insani gerekçelerle bulunduğu Muhammed Ali cenazesinde bunu orda bulunan herkese bir daha gösterdi.

Bariz göstergelerden biri, birkaç yıl evvel Ahıska Türklerine sahip çıkmak adına devletin imkanları seferber edilerek bir çatı altında toplanmalarına yardımcı olunması ve Diyanet'ten de bir imam tayin edilerek din hizmetleri verilmeye başlanması. Bunu, daha önceki dönemlerde dış temsilciliklerimizin marifetlerini dikkate alarak, bu kıyasla değerlendirirsek, gelinen nokta çok daha iyi anlaşılır.

Gayet mütevazi bir mekana Erdoğan özel ilgi gösterdi ve Muhammed Ali cenazesine katıldıktan sonra akşam iftarını bu mekanda yaptı. İftarda kimler vardı derseniz, cenazeye katılan nerdeyse Türk, yabancı kim varsa iftarda da onlar vardı.

Gayet samimi havada geçen iftar, bi o kadar da mütevazi idi.

Bu ortamda ben de fırsat bulup İbrahim Kalın ile sohbet etme imkanı buldum. Ve hemen konulara girip özellikle dış siyasetle alakalı soruları arkası arkasına sıraladım.

Başta İsrail meselesini sordum. Gelinen son noktada ilişkilerin yeniden başlaması için ne aşamada olunduğunu ve ne zaman sonuçlanacağıyla başladık. Kalın, Türkiye'nin taleplerinin belli olduğunu bundan sonra İsrail tarafının adımını beklediklerini söyledi.

Şöyle devam ettik...

SERÇE: İsrail ile bir uzlaşma sağlandı mı?

KALIN: Evet.

SERÇE: Neden hala açıklanmıyor o halde?

KALIN: Çünkü masada anlaşmış olmak yetmiyor. Heyetler her aşamada bunu tekrar kendi hükümetlerine götürüyor ve geri dönüş de haliyle zaman alıyor.

SERÇE: Bildiğim kadarıyla tek pürüz Gazze ablukası.

KALIN: Tazminat konusunda da biraz sıkıntı var ancak büyük ihtimalle o sorun olmayacak ama Gazze ablukası konusunda sorun çıkardıkları doğru. Yine de ay (Haziran) sonuna dek hepsinin aşılacağını umuyoruz.

SERÇE: Rusya ile son durum nedir?

KALIN: Onlardan da olumlu adımları ay sonuna kadar bekliyoruz.

SERÇE: Heyetler arası görüşmeler var mı yani?

KALIN: Türkiye, Rusya ile ilişkilerini önemsiyor, eğer Rusya adım atarsa Türkiye bunun karşılığında adım atmaya hazırdır. Türkiye gerginliğin tarafı değildir.

Tabii, mümkün olan her yolla görüşüyoruz. Rusya ilişkilerini önemsiyoruz.

SERÇE: Avrupa Birliği ilişkileri ve vize serbestisi için ne dersiniz?

KALIN: O konu da bu ayın sonuna kadar çözülecek diye umuyoruz. Bizden istedikleri terör yasasında düzenleme yapmamız, her an terör tehdidi ile karşı karşıya iken, her gün şehitlerimiz gelirken bu mümkün değil. Avrupanın kendi terör olaylarında gösterdiği hukuku Türkiye'ye çok görmemesi gerekir.

Bunlara ilaveten elbette Suriye'de YPG-PYD'nin yer aldığı Demokratik Suriye Ordusu'nun Amerika'nın havadan desteklediği son operasyonları ve Türkiye'nin kırmızı çizgisini sordum...

"Biz; Amerika, NATO ve müteffikimizden söz aldık. Kesinlikle PYD-YPG Fırat'ın batısına geçmeyecek ve operasyon sonrası geri dönecekler" açıklamasında bulunuyor Sayın Kalın...

Peki, ya dönmezler ve oldu bittiye getirirlerse? diye soruyorum...

KALIN: Öyle bir şey olmaz ama olursa Türkiye, askeri müdahale dahil gereken herşeyi çekinmeden yapar!