Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2400.61
BIST 100
10336.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 May 2023

İstihza

“Başkasının söz ve davranışlarını kusurlu görmek veya göstermek amacıyla onu alaya alıp küçük düşürmek” manasında kullanılan istihzanın sözle yapılanı, kaş göz işareti gibi hareketlerle ve yazı, resim, şiir, karikatür, taklit gibi ifade tarzlarıyla yapılan şekilleri de vardır. Kişiye yönelik olabileceği gibi düşünce, inanç, yaşam tarzı vb. konuları da hedef alabilen istihza çeşitleri de vardır.

İnsanın şahsiyetinin ve onurunun korunmasını son derece önemseyen İslam dini insanları hor görmekten, küçümsemekten, üstünlük taslamaktan, alay etmekten, incitmekten ve rahatsız etmekten men eder. Onun için kaş göz işareti ile başkalarını rencide etmek, yazı, resim, şiir, taklit vb. tarzlarla insanları rahatsız etmek, düşünce, inanç ve yaşam şekilleriyle alay etmek İslam ahlakı ile bağdaşmayan davranışlardır. Eşref-i mahlûk olan insan kendi değer ve onurunu koruduğu gibi başkasının onur ve değerlerine de saygı gösterir. Fiziki yapıları, akli melekeleri, zekâ ve hisleri farklı olan insanların birbirlerine göre eksik veya kusurlu yönleri de olabilir. Ancak bu özellikler üstünlük vesilesi değil, birbirini tanıma ve anlaşma vesilesi olmalıdır.

Kur’an’da istihza inkârcıların başvurduğu psikolojik bir savaş taktiği olarak zikredilmektedir. Kendi peygamberlerinin uyarı ve tebliğlerini alaya alıp reddedenlerin sonunda çeşitli felaketlerle yok edildiğini de yine Kur’an’dan öğreniyoruz. Çünkü itikadî konularla alay etmek insanı küfre götüreceği gibi inanç esaslarıyla alay etmek ise aynı zamanda yalanlamak anlamına geleceğinden küfür ve inkâr sayılmaktadır.

“Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fâsıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Hucurât; 11) buyuran Yüce Mevlâ’mız alay etmeyi ve kötü lakap takmayı zalimlik olarak zikretmekte ve yasaklamaktadır. Çünkü istihza kul hakkıdır. Başkalarını küçümsemek çirkin ve zararlı bir davranıştır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) “… Bir kimseye günah olarak Müslüman kardeşini küçümsemesi yeter” ( Buhari, Edep, 57) buyurmuştur. Mümin başkasını incitmez, başkalarını incitecek söz ve davranışlardan kaçınır, insanların şahsiyetlerini ve onurlarını zedeleyecek niteleme ve adlandırmalardan sakınır. Bu dinin bir emridir. Bu fiil ve sözler içinde olanların “Kim bir kardeşini, kusur ve günahı sebebiyle ayıplarsa, o günahı kendisi işlemedikçe vefat etmez.” ( Tirmizi, Sıfat’ul- Kıyame, 38) hadisini asla unutmaması gerekir.

Müminler başkalarıyla alay etmedikleri gibi dinlerini alay konusu yapan inkârcıları da dost edinmemeleri, ayetlerin inkâr edildiği veya alaya alındığı yerleri terk etmeleri, kendi kişilikleri ve onurları kadar inanç ve düşüncelerini de saygın ve dokunulmaz bilip korumaları gerektiğini bilirler. İnsanlarla, onların inanç ve fikirleriyle alay etmek cahiliye putperestleri gibi zihnen ve ahlâk bakımından gelişmemiş topluluklara has bir davranıştır. Nitekim Kur’an’ı Kerim’de Hz. Mûsâ’nın, “Bizi alaya mı alıyorsun?” diyenlere karşı, “Cahiller gibi olmaktan Allah’a sığınırım” (Bakara; 67) cevabıyla alay etmenin cahillere yakışan bir davranış olduğuna işaret edilir.

İstihza, kardeşlik ve dostluk ilkeleriyle bağdaşmayan, insanların manevi kişiliğine saygısızlık ifade eden, onur ve haysiyetlerini zedeleyen davranışlardandır. Kur’an’ı Kerim’de, insanların birbirleriyle alay etmelerinin, birbirlerine çeşitli kusurlar isnat etmelerinin ve çirkin lakaplar takmalarının ağır bir günah ve zulüm olduğuna işaret edilmektedir.

Ey Rabbimiz! Bizleri alay etmekten, kusur araştırmaktan, başkalarını hor görmekten, küçümseyici davranışlardan, kötü ve sevilmeyecek lakap takmaktan muhafaza eyle.