Dolar (USD)
32.25
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2434.07
BIST 100
10057.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Şubat 2017

İstikrar ve güç

Saatler dursa da zaman durmaz...

4 G-E : Güçlü Yasama, Güçlü Yargı, Güçlü İktidar, Güçlü Türkiye.

Evet...

Üstat Necip Fazıl Kısakürek, Sakarya Türküsü'nde "Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;" diyor ya...

Türkiye, nerden nereye!.. Şeflik yıllarından, doğrudan demokrasiye...

Cumhurbaşkanlığı sistemi, daha halk oylamasına sunulmadan, şimdiden meyvelerini vermeye başladı.

Anamuhalefet partisi yasanın iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmayacağını açıkladı. Bunda, başka sebepler aramak elbette mümkün. Ama önemli olan; isteyerek ya da istemeyerek halk iradesine rıza gösterilmesidir.

İki gün önce ( 17 Şubat Cuma) Taksim Camiin temeli atıldı. 1997'de "Taksime Camii yaptırmayız."diyerek kıyametler kopartanlar, darbe çağrısı yapanlar artık yoklar. Başörtüsünü rejim tehlikesi görenlerin, 6-9 Şubat 2008'de 411 vekilin kabul oyuyla yapılan anayasa değişikliğini, Anayasa Mahkemesine götürüp iptal kararı çıkartanların, İkna Odaları mucitlerinin, bugün başörtüsünden dolayı saldırıya uğrayan üniversite öğrencisini ziyaret etmeleri barış ve sağduyu adına sevindirici.

Akrebin kıskacında yoğrulan, gecelerin kandillere katran döktüğü, milletin, öz vatanında garip, öz yurdunda parya yapıldığı yıllardan, 15 Temmuz'da destan yazan bir nesile; "Çatık kaşlı hükümetler" döneminden garson devlete geçiş.

2007'de Cumhurbaşkanını halkın seçmesi oylandı: Halk : " EVET, Cumhurbaşkanımı üç, dört genel başkanı seçmeyecek, ben doğrudan seçeceğim."dedi. Ağustos 2014'te de seçti. 12 Eylül 2010'da da anayasanın yirmiden fazla maddesinin değiştirilmesini onayladı.

Türkiye, halka gittikçe güçleniyor. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan : "Ben halktan başka birgüç tanımadım bugüne kadar. Halkımı meydanlara, hava meydanlarına davet ediyorum." diyerek halkla tarihin seyrini değiştirdi. Bu değişim, destanlaşma devam ediyor. Milletle gönül bağı kuran hiçbir oluşum, yürüyüş yarım kalmamıştır. Millet, hizmet erbabını çok iyi tesbit edebilmekte.

Güç, istikrarla mümkün. Güçlü dönemler, tek başına hükümetler dönemi. Koalisyonlar, zaman ve kaynakları çarçur etti. 7 Haziran 2015 seçiminden sonra oluşan tablo bunun son örneği.

Mecliste üçüncü parti konumunda olan MHP'nin Sayın Genel Başkanına başbakan olmayı teklif edenler neyin peşindeydiler? Sayın Bahçeli, milletin ali menfaaatlerini gözetmeyip şahsu00ee çıkarlarını düşünerek teklifi kabul etseydi, Türkiye'nin durumu bugün ne olurdu? Millu00ee iradenin çarpıtılabileceğine en açık örneklerden biri de budur.

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle bu çarpık ihtimalleri de ortadan kaldıracak. Bu, bize has bir sistem olacak.

Tarih, ibret alınmak içindir. Aklın yolu bir.

ABD'nin (1776) 240 yıllık tarihinde 45. başkanı ( hükümeti), 1789'dan 2016'ya kadar elli sekiz başkanlık seçimi yapılmış. ABD'de hükümetlerin süresi düzenli olarak beş yıl.

Türkiye'nin ise doksan üç yıllık tarihinde 65. hükümet. Yirmi yedi Başbakandan on sekizi seçimlerle dokuzu darbe ve muhtıralarla gelmiş. Türkiye'nin Şeflik döneminde yirmi yedi yıllık sürede ise on sekiz hükümet kurulmuş; 1950'den 2016'ya kadar da kırk yedi hükümet. Hükümetlerin süresi; on beş ay. Altmış yedi yılda ; beş fiili darbe, en az bu kadar da muhtıra görmüş bir demokrasi.

Şimdi, durum ortada...

Hangi ülke daha güçlü ve istikrarlı?

ABD mi, Türkiye mi?

20 Kasım 1991'den ( 49. Hükümet, VII. Demirel Hükümeti) 18 Kasım 2002'ye (58. Hükümet, Abdullah Gül) kadar geçen sürede on bir yılda dokuz koalisyon hükümeti kurulmuş. Neredeyse her yıla bir hükümet düşüyor.
Türkiye'nin krizlerle karşı karşıya kaldığı yıllar.

"Başkanlığı, kan akıtmadan, cesetlerimizi çiğnemeden getiremezsiniz." tehdidini savuranlara halk , referandum sandığında demokrasi dersi verecek.

15 Temmuz'dan tam dokuz ay sonra...

Muhteşem doğum : 16 Nisan 2017...