Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2389.63
BIST 100
10160.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Temmuz 2015

İYİ HABER VAR MI?

İçinde umut varsa, yaşamak denen cenderede bir ışığın ardına düşmüşse kişi, gün gelir bir çıkış bulabilir. Boş vermek, her şey olacağına varır gibi sallapati kaçamak oyunlar, insanı içinden çıkılmaz yollara sokar.

Yaşadığımız günleri düşünelim. Tek, evet tek iyi haber verebilir miyiz birbirimize? Bayram ziyaretleri devam ediyor. Söz ister istemez, ne kadar kaçsak da gündem konularına geliyor. Her şeyin altı boşaltılmış, her şey beyhude bir koşuşturma içinde dönüp duruyor. Yalan da olsa iyi haberlere muhtaç yaşarken her gelen haber felaket tellalı gibi. Doğu, batı, kuzey, güney derken dört bir yanımız ateş çemberi. İyilik olsun diye gökyüzüne bakmaya bile çekinir olduk. Kalbimiz büyük sığınak. Kalbimiz büyük vicdan. Herkes kalbine sığınmayı öğrense, kalbini dinlese, iman tazeler gibi yönelse her vakit Rabbine.

Büyük bir boş vermişlikle karşı karşıyayız. Toplumun her kesimi için aynı. Boş vermişlik, baştan savma, günü kurtarma. "Gelecek" denen o büyük ışığı düşünen yok. Akşama sağ salim ulaşan kişi, büyük bir zafer kazanmış sanıyor kendini. Yarın için bir adım atmadan gecenin karanlığına dönüyor yüzünü. Senaryolar dönüp duruyor. Hükümet kurulup hükümet dağılıyor. Siyasetin ruhunu bilmeyenler en yazık ki arz-ı endam etmeye devam ediyor.

Ülkeyi kim yönetiyor diye düşünür olduk. Hükümet kanun çıkarıyor, mahkeme kanunu bozuyor. Hem de bir buçuk yıl sonra. Gel de bu zamanlamayı düşünüp bunun altında bir hinlik var deme.

Değer yargısı denen o güçlü ışıktan sakınarak yaşamayı tercih ediyor bazıları. Doğruları duymaktan ancak kaçarak kurtulacağını zannediyorlar. Öylesine yaşayarak, öylesine bir kişilik olmayı sürdürüyorlar. Küçük hesapların peşinde koşarak, küçük şeylerle kendilerini avutuyorlar. Çokça korkaklar, çokça gammazcı, çokça kindar.

Kendileri bir şeyler üretmek yerine başkalarından nasiplenerek yeni şeyler yaptığını sananlar kadar zavallısı var mıdır? Ahlak denen değerin ne anlama geldiğini bilmeden ahlaksızlığa çanak tutanlar kadar acınacak kimse var mıdır? İnsanı insan yapan inancıdır. İnsan, inancıyla ayakta durur. İnancı olanın umudu vardır. Neye inanıyorsa, sımsıkı ona tutulmalı, eğreti bir yola girmemeli insan.

"Taraf tutmak" dendiğinde "Ben herkesle aynı mesafedeyim." der bazıları. Herkesle aynı mesafede olmak bir tutarsızlıktır. Aklı selim kişi herkesle aynı mesafede olamaz, herkesi seviyorum diyerek hümanist aşkların ardına düşmez. Ben bu noktada taraf tutuyorum. Ben haklıdan yana, doğrudan yana, imandan yana, Allah'ın emrettiklerinden yanayım. Bir şeyi Allah emrediyorsa, onun bahanesi olamaz. Ben Hak'tan yanayım.

Taraf tutarak yaşamaya devam etmek gerek. Kötünün yanında iyinin, yanlışın yanında doğrunun, batı karşısında doğunun, batıl karşısında hakkın, en çok da mazlumun yanında olmalı insan. İnancıyla, imanıyla alay edenin, değer verdiği her kutsalı aşağılamaya çalışanın karşısında olacak inanç sahibi herkes. Tepkisizlikten fersah fersah kaçarak özüyle sözüyle dik durmayı bilmeli. Tarafsız olmaktan Allah'a sığınarak; "Bir gün gelir / Yürür dağlara şehre yürür / Bir gün gelir / Hazan çiçeklerim büyür / Bir gün gelir / Meydanlara güller dökülür / Bir gün gelir bir gün" diye başlayan marşlar söyleyerek yürümeli kalbine doğru. Herkesin kalbidir en büyük serveti. Orada başlar yangın ve kuşatır evreni.

İyi haberlerimiz yok ne yazık ki. Yıllarca ekmeğini yediği, her karışından zerresine kadar faydalandığı vatan toprağına ihanet edenler var içimizde. Önce onlar temizlenmeli. Taban iyidir, masumdur demeden, tepeden tırnağa bir temizliğe ihtiyaç var.

Kalbinize sahip çıkın ve Rab ne söylüyorsa onunla diriltin kalbinizi. Şeyhlere, hocalara değil Allah'a yönelmenin vaktidir. Bireylerden başlayıp toplum olarak bizi tekrar ayağa kaldıracak yegane güç budur.