Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Kasım 2020

İzmir gavur mu güzel mi?

İzmir’de yaşanan deprem ve ardından gelenler o yıkıcı 17 Ağustos depreminde yaşanan felaketi hepimizin aklına getirdi.

Tam anlamıyla yıkılmıştık.

Hem ekonomik hem sosyal hem siyasal hem insanlık olarak yıkılmıştık.

O dönemler de ekonomi ve siyasete fatura kesilmişti.

Şimdi ise sosyal medyanın da oluşturduğu etkinlik alanı ile insanlığımız başrolde oynadı.

Depremin insanların sosyal yaşayışı ya da siyasi görüşünü nedeniyle ortaya çıktığını belirten sosyal medya mesajları, birlik ve bütünlüğümüze açıkça zarar vermek isteyenlerin oyunları olarak görüldü.

Fakat gerçekten böyle düşünen de birçok insan var.

Bunun nedeni bence tamamen ahlak eksikliği ile ilgili...

İslam dininin okullarda ve sosyal hayatta gereği gibi öğretilmemesi kişilerde görüntüye dayalı bir İslâm inancı oluşmasına neden oluyor.

Bunu aşmak için müfredatta yapılması gereken değişikleri önceki yazılarımda ve haberlerimde konu etmiştim.

Tabi bu teklifimden İmam Hatip ya da Kur’an kursu sayılarınının daha da artırılması amacını taşıdığım çıkarımında bulunanlar olacaktır.

Siz onlara aldırmayın.

Onlar ben ne dersem diyeyim hep anlamak istediklerini anlayacaklar.

Ama gerçek bu...

Gerek din eğitimi gerek ise bilim eğitimi konusunda ciddi bir efor gösteriyoruz.

Yavaş yavaş da yoluna giriyor.

Hızlı dijitalleşme ve hızlı hiçbirimizde bir şeylerin sonucu görmek için bekleyecek sabır bırakmadı.

Ama maalesef eğitim bu başlıklardan biri değil.

Eğitimde hatalı olduğunuzu anlamız için bile yıllar gerekiyor.

Neyse...

Deprem diyorduk.

TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti'nin, "Depremde Alınması Gereken Tedbirlerle İlgili Meclis Araştırması" açılmasına ilişkin ortak önerisinin kabul edilmesi beni çok mutlu etti.

Riskli binaların hızlıca tespit edilip ardından büyük bir kentsel dönüşüm için dört koldan harekete geçeceğimiz ortak bir irada için ilk adım sayılabilir.

Dikkatle izleyeceğim.

NEŞAT GÜNDOĞDU TURGUT ASLAN

***

15 Temmuz'da Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı görevinde bulunan ve Genelkurmay'da infaz edilip "öldü" diye bırakılan Turgut Aslan'ı dirilten Rabbim Aslan'ın imtihanını çetin tutuyor.

Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a terörle mücadele konularında Başdanışmanlık yapan Aslan'ı makamında ziyaret ettim.

Oldukça sağlıklı ve dinç gördüm.

Hatta terörle mücadeledeki çalışmalara birimi ile plan ve projeler bağlamında destek olmaya çalışıyor.

Ziyaretim sırasında ilerleyen günlerde Cumhurbaşkanı ile yapacağı toplantıya hazırlık yapıyordu.

Turgut Aslan, Ömer Halisdemir gibi bir kahraman bence...

Tıpkı o gün sokaklara dökülen 10 binler gibi...

Güzel bir sohbetimiz oldu Aslan’la. Birçok konuyu enine boyuna konuştuk.

Rabbim bu vatana canından çok sevdalı olanların önünü açsın inşallah.

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan sosyal medya düzenlemesini takiben yasal sürenin sona ermesinin ardından Facebook, Instagram, Twitter, Periscope, YouTube ve TikTok başta olmak üzere Türkiye'de temsilci bildiriminde bulunmayan sosyal ağ sağlayıcılarına 10'ar milyon lira ceza kesildiğini sosyal medya hesabından açıkladı.

İroniyi gördünüz mü?

Benzer bir durum geçtiğimiz haftalarda Anayasa Mahkemesi üyesinin attığı münasebetsiz bir twit ile de gerçekleşmişti...

657’ye göre kamu çalışanlarının sosyal medya kullanımı yasak.

Bu kural büyük küçük makam ayırmadan tüm kamu çalışanlarını bağlıyor.

Bence kurumlar bu kanunu aktif bir şekilde uygulamalı.

Valiler dâhil her açıklama kamu kurumlarının resmi hesaplarından yapılmalı.

Kişisel kullanım kaldırılmalı.

AYM’de yaşanan olay gibi olayların bir daha yaşanmaması gerekiyor.

Ayrıca bu sosyal medyanın icadı gibi gelecekte olabilecek birçok yenilik için hepimizin çok çalışması gerekiyor.

Ülkemiz her işte başı çekmek zorunda.

Buna kalpten inanıyorum.

Siz de inanın.