Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2389.67
BIST 100
10162.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Nisan 2023

​Kadim dostlar

İslam dünyasının kaderi Kudüs’ün kaderiyle birdir. Kudüs esir ise, Kudüslü Mescid-i Aksa’ya giremiyorsa, Kıble Mescidine İsrail işgalcileri pis postallarıyla girebiliyorlarsa hiçbir Müslümanın ben özgürüm deme hakkı yoktur. Harem-i İbrahim Camisine Müslümanlar sokulmuyorsa, Filistin, Gazze, Şeria kan ağlarken ben özgürüm diyen Müslümanlar Mitomani hastası olan ancak hastalığının farkında olmayan, sürekli hayali senaryolar, hayali olaylar ve kişiler uydurarak söylediği yalanlara kendini inandıran kişilerdir.

Her Ramazan’da olduğu gibi bu Ramazan’da da İsrail zulmü Filistinlilere kan ağlattığı bir ortamda Milli Görüşün zemininin oluştuğu Milli Türk Talebe Birliği’nde Kadim Dostlar Reis’in yanında başlıklı bir toplantı düzenlendi. Platformun koordinatörü Yakup Sucuoğlu, hatim okuma organizasyonları yaparak Milli Görüş camiasının bir birinden kopmadığını, şu anda 7 ilde düzenli faaliyetler yürüttüklerini söyledi. 14 Mayıs seçimlerini MSP’nin önce ahlak ve maneviyat düsturuyla girdiği 1973 seçimlerine benzeten Sucuoğlu, 14 Mayıs’ta biz kazanırsak kimse kaybetmeyecek, bizi öldürmeye gelenler bile bizde hayat bulacaklar diyerek, herkesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemeye davet etti.

Kamuoyuna açıklanan deklarasyonda, kadim dostlar olarak yarım asırdan fazla Erdoğan ile yüründüğü ifade edildi. Erdoğan’ın 16 yaşındayken Milli Nizam Partisi’nin kuruluşu için yapılan toplantılara düzenli olarak katıldığı hatıralarla anlatıldı. Malum olduğu üzere Milli Görüş, İstanbul sermayesine (Boğazdaki simanlar) karşı Anadolu sermayesinin tepkisini ifade ediyordu.

Milli görüş kurulduğu güden beri Filistin, Kudüs, Mescid-i Aksa için mücadeleyi şiar edinmiş bir hareket. Rahmetli Erbakan hocanın en büyük mücadelesi de Siyonizm ve siyonizmin oyunlarına karşı olmuştu. Milli Selamet Partisi, İsrail parlamentosunun Kudüs’ü başkent ilan etmesi üzerine, 6 Eylül 1980’de Konya’da düzenlenen Kudüs mitingi yüzünden kapatılmıştır. Milli Görüş’ün lideri rahmetli Erbakan, o mitingde ABD eğer İsrail’i çok seviyorsa, Amerika’da bir eyalet versin orada devletlerini kursun, pis ellerini Filistin topraklarından çeksin diyordu. Davası büyük olan liderlerin hedefi de büyük olur. Erbakan’ın en büyük hedefi de Kudüs’tü. “Doğu’da bizim, Batı’da bizim, Kudüs’te bizim, Zafer de bizim” diye haykırıyordu. Filistin’in kurtuluşunu, İslam ümmetinin kurtuluşu olarak gören Erbakan’ın en büyük düşmanı da Siyonizm olduğu gibi mücadelesi de Siyonist oyunlara karşı oldu. Yani Erbakan Büyük İsrail’in kurulmaması için verdiği mücadele yüzünden onca çile çekti, hapislere mahkum oldu.

Kudüs mitinginden ürken Siyonist uşağı ABD’nin çocukları 1980 darbesini yaparak, diğer siyasi partiler gibi MSP’yi de kapatarak Erbakan’ı yasaklı konuma getirdiler.

MSP’nin kapatılmasından sonra kurulan Refah Partisi’nin en önemli aktörlerinden biri yine Recep Tayyip Erdoğan idi. İstanbul Büyükşehir Belediye Seçimlerini kazanarak verdiği hizmetlerle Milli görüş hareketine iktidarın kapısını araladı.

Ha keza 28 Şubat denilen melun postmodern darbesi de 31 Ocak’ta Sincan’da düzenlenen Kudüs gecesi programı sonrasında İsrail parası ve ABD kriptosu ile gerçekleştirildi. İmam Hatiplere katsayı zulmünden, başörtüsü zulmüne insanlık dışı bir çok zulüm bu topluma reva görülerek, Kudüs’ü sakın ağzınıza almayın mesajı verildi.

Dönelim Kadim Dostların Erdoğan’ı destekleme sebeplerine, 15 Temmuz Darbesi’ni akamete uğratarak FETÖ, İsrail, ABD’nin işgal girişimine kahramanca karşı koyması, Milli görüşçülerin ve Erbakan’ın hayali olan Ayasofya’yı ibadete açması, Taksim, Çamlıca, Levent Camileri başta olmak üzere gönül coğrafyamızdaki İslam eserlerini ayağa kaldırması. Başörtüsü meselesini çözmesi, İmam Hatipli öğrencilere katsayı adaletsizliğini ortadan kaldırması, ABD-İsrail emperyalizmine direnebilmek için İHA-SİHA başta olmak üzere milli sanayimiz ve savunma sanayiimize önem vermesi. Pandemi salgınıyla başarılı mücadelesi, Mavi vatan kavramını tüm dünyaya kabul ettirmesi, TOKİ marifetiyle konut açığını kapatması afetzedeleri açıkta bırakmaması, ülkenin doğusundan batısına bütün altyapısını tamamlaması.

Kadim dostlar deklarasyonunda Erdoğan’ın insanlığa kaos yerine merhamet medeniyeti kurmayı teklif ettiğini, daha adil bir dünya kurmak için Türkiye yüzyılı bayrağı altında toplanma arzusunu gönülden yerine getirecekleri vurgulandı. Türkiye Yüzyılına terörden arınmış, Türk cumhuriyetleri, İslam ülkeleri ve dost ülkelerle birliktelikler kurarak daha güçlü bir döneme hazırladığı için Erdoğan ve Cumhur ittifakına oy vereceği vurgulandı.

Erbakan 2009 Çağlayan Filistin’e destek mitinginde, Mukaddes şehrimiz Kudüs’ü, mukaddes mabedimiz Mescid-i Aksa’yı, İslam diyarı Gazze’yi, her türlü işgal ve tecavüzden kurtarmak için, bütün İslam ve insanlık adına, bütün gücümüzle çalışacağımıza söz veriyoruz” diye yemin ettirdi. Erdoğan da izlediği politikalarla daima bu yemine bağlı kaldı.

Gelelim Kılıçdaroğlu’nun peşinde saf bağlayan bizim mitonamilere. İstanbul sermayesinin (boğazdaki simonlar) Meralin kulağını çekmesinin ardından, Ramazan günü Muharrem ince ile kekli kurabiyeli toplantı yapıp sonra da iftara giden Bay Kemal’in oruçsuz iftarlarından birinde seccadeye ayakkabıyla basması gündem oldu. Konu ile ilgili iftar sahibi İstanbul Platformu kurucusu İsmail Müftüoğlu ile görüştük. Müftüoğlu, Kılıçdaroğlu’nu ilk defa iftarlarda ağırlamadıklarını, daha önce Mevlana İdris’in Fatih At Pazarı’ndaki eski kafede ağırladıklarını, Her çağırdıklarında Kılıçdaroğlu’nun davetlerine icabet ettiğini söyledi. İstanbul ptaltformu olarak, bütün siyasilere kapılarının açık olduğunu, önümüzdeki günlerde Ahmet Davutoğlu’nu ağırlayacaklarını vurguladı. Müftüoğlu, Yeniden Refah Lideri Fatih Erbakan’ı davet edip etmedikleri yönündeki sorumuza, kesinlikle davet etmediklerini, kimyalarının uyuşmadığı için de davet etmeyeceklerini vurguladı. Milli görüşün 69 hareketini 8 kişi ile Milli Nizam hareketini 18 kişi ile kurduklarını ifade eden Müftüoğlu, Kılıçdaroğlu’nun seccadeye basmasında bir kasıt olmadığını, Kılıçdaroğlu’na bir komplo da kurulmadığını üstüne basarak vurguladı. Seccadeyi ise, Kılıçdaroğlu’ndan az önce odaya giren eski AK Parti milletvekili Azmi Ateş ve arkadaşının namaz kılmak için serdiğini namazı bitirdikten sonra da seccadeleri toplamadıklarını ifade etti.

Görüldüğü gibi, Kayıp trilyon davasında 110 milletvekiliyle Erbakan’ı hapisten kurtarma düzenlemesinin iptali için, Başörtüsü problemini çözecek maddenin iptali için Anayasa mahkemesine koşan Kılıçdaroğlu, Ayasofya’nın açılmasını engellemek için tepinen, Taksim’e cami yaptırmamak için elinden gelni yapan Kılıçdaroğlu birileri tarafından, seccadeye başsa da, oruçsuz iftarlarda mücahit ilan ediliyor. TESEV’ (Soros)’cu Kemal bizce hiç değişmedi, 14 Mayıs’ta Türk seçmeni siyasi ikballeri için Kudüs’ü bile gözden çıkartan mitanomilere dersini verecektir. Vesselam…..