Dolar (USD)
32.30
Euro (EUR)
34.97
Gram Altın
2448.69
BIST 100
10173.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Kasım 2021

Kaybedeni olmayan eğitim

Yaratılış terbiyesi, “Allah’tan korkulması, özüyle sözüyle insan olunması, edep üzere bir eğitim ve yüksek ahlaklı bir çevre ile beraber olunmasını” gerektiriyorsa bugünkü durum gerçekten böyle mi? Ve çocukluktan yetişkinliğe geçiş yapanlarda güzel ahlak duruyor mu?

İnsanın yaratılışında, her insanın hoşlanacağı ve hürmet edeceği arı duru bir özellik vardır. Sonraları bu arı duru oluş, şartlar ve usuller iyileşirse yüce bir hal alır. Bu şartlar ve usullerin de iyileşme esasları doğan her çocuğun kendisi ile beraber ailede başlayıp okulda devam eder. Bir ve beraber oldukları insanlar da bu iyileşmeye kuvvet katar.

Bu durum, yaratılışın iyileşmesinde olduğu gibi kötüleşmesinde de tam tersi olarak gerçekleşir. Neticeleri, hem kötülük barındıran insanlar için hem de iyilik barındıran insanlar için böyledir. Terbiye denilen işin esası, çekirdekten yani özün sözün merkezinden çevreye yayıldıkça şartlar, usuller ve esasa göre ya iyileşir ya da kötüleşir.

Dünya dediğimiz yer, nefsin durumuna göre imtihan olunan bir mekân. Bir anlık durak sadece. İmtihanı kazandıracak olan en büyük özellik de nefsin terbiyesine göre kazanılacak ahlak ve sahip olunan insanlık. İnsan, nefsini terbiye etmedikçe, özü sözü bir olmadıkça ne güzel bir ahlaka sahip olabilir ne de insanlık yolunda tek bir adım dahi atabilir.

Bugün cinayet işleyen, hırsızlık yapan, ırza ve namusa kasteden,.. vesaire kötü iş yapan gençlerin varlığı sürekli olarak sorun haline gelmişse derhal aileye, eğitim kurumlarına ve çevreye, “meslek ve diploma” elbisesinden önce “illa edep, illa ahlak” elbisesi giydirilmelidir.

Ne yazık ki insanlar, bu konularda hiç mi hiç ibret almıyor. Ailede başlayan ve okullarda devam eden herhangi bir çocuğa verilen yanlış bir terbiye, hem o çocuğun hem o aile ve toplumun hayatını, cehenneme çeviriyor. Bu durum fark edildiğinde ise aradan yıllar geçmiş ve belki de telafisi mümkün olmayan arızalarla baş başa kalınıyor.

O çocuklar, ileride sorunlu bir yetişkin oluyorlar. Sonuçta da arızalı eylem ve söylemleriyle aile ve toplumu, yorgunluktan bitap düşmüş hale getiriyorlar. Bu arızaların bir kısmını kısacık bir zamanda, bazısını ise ömrünüzün son deminde ancak düzeltebiliyorsunuz. Ayrıca edep ve ahlakın, meslek ve diplomadan önce öğretilmediği durumlarda ise tamir için milyarlar ve birkaç ömür harcansa asla düzelme mümkün olmuyor.

İnsan, bir makine değil ki yedek parça değişimi ile iki vida sıkmayla düzelsin. Nefs terbiyesi ile kaliteli talim terbiyesi ile ruhu ve gönlü işlenmeyen her çocuk, sizin toplumunuza ve ülkenize sosyal açıdan dinamit koyabilecek bir bela olacaktır. Unutmayın ki herhangi bir çocuğun yetiştirilmesinde yoksa edep ve ahlakınızın izi, gün gelecek döveceksinizdir dizinizi.

Bir ailenin, özellikle bir okulun kalitesini, güzel iş yapış ahlakını belirleyen en büyük özelliği, sorun çıkarmamak üzerinedir… Eğer mevcutta varsa sorun.. bu sorunları çözme başarısıdır. Bir ailenin, bir okulun kalitesini, ahlakını, başarısını ancak böyle tespit edebilir, değerlendirebilirsiniz.

Çocuk yetiştirip insan kazanmak istiyorsanız, her ne alanda iş yapıyorsanız işinizin üzerine insanlık elbisesini, kalem tutacak gönüllere de edep ve ahlak elbisesini giydirin. Böylece hem siz hem de ülkeniz ve insanlık kazanacaktır. Böyle yaparsanız verdiğiniz eğitim ve terbiyede asla kaybeden olmayacaktır.

***Hayatımızda bir tebessümü, bir fikri ve bir şiiri olan fikrin ve şiirin üstadı Sezai Karakoç büyüğümüze rahmetle… Yüce Allah, gani gani rahmet eylesin. Mekânı cennet, komşuluğu Hazreti Peygamber ile olsun.