Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 May 2019

Keşke bu fotoğraflar daha çok verilebilse

31 Mart seçimlerine kadar miting meydanlarında, televizyon ekranlarında siyasetten de olsa söylenenler söylendi, tüm taşlar eteklerden döküldü. Artık normalleşme ve ayrılıkları bir yana bırakma zamanı. Türkiye ittifakında yeni mesajlar var, katedilen yollar var. Liderlerin Samsun fotoğrafından sonra Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan, 21 Mayıs’ta “82 milyon vatandaşımızın her birini Türkiye ortak paydası altında bir araya gelmeye davet ediyoruz. Hepimiz 82 milyonluk Türkiye gemisinin yolcularıyız” demişti. Yine aynı fotoğraf karesinden sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da 21 Mayıs’ta “hangi partiden olursa olsun, hangi inançtan olursa olsun, hangi kimlikten olursa olsun hepimizin ortak amacı güçlü bir demokrasiyi inşa etmektir” mesajını vermişti.

Farklı görüşler zenginliğimiz

“Türkiye ittifakı”, hasret ve ihtiyaç duyulan büyük kucaklaşmanın adıdır. Sorunlarımızı iktidarı ve muhalefetiyle el birliyle çözmektir, bunun için ortak aklı oluşturmaktır. Türkiye ittifakı, herkesin aynı düşünmesi, herkesin aynı parti çatısı altında toplanması değil, herkesin Türkiye’nin çıkar ve menfaatini düşünmesidir. Samsun fotoğrafı, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın 82 milyonu ruhta ve gönüllerde birliğe götürecek, ulusal çıkarlarda dışarıya karşı tek vücut olmasını hedefleyen Türkiye ittifakının kavramsallaştırılması açısından, farklı görüşlerin zenginliğimiz olduğunu gösteren tarihi bir kareydi. Liderlerin Samsun fotoğrafına gerçekten Türkiye’nin çok ihtiyacı olduğu bir süreç. Keşke bu fotoğraflar daha çok verilebilse ve kriz anlarında liderler zaman zaman da olsa yan yana gelebilse. Bazen bir fotoğraf, binlerce söze bedel. O fotoğrafın üzerinden yürümek, oradan devam ettirmek lazım bunu. Bir büyük kucaklaşmayı artık gerçekleştirmek zorundayız.

Fotoğraf olarak kalmamalı

Netice itibariyle iktidarı da muhalefeti de bu ülkenin partileri ve bu ülkenin insanları adına siyaset yapıyorlar, milyonların fikir ve düşüncelerini temsil ediyorlar. Sadece orada bir fotoğraf karesi olarak kalmamasını diliyorum. Çünkü Türkiye’nin gerçekten iç barışa ve uzlaşıya çok ihtiyacı var. Çok sert seçim kampanyalarından geçiyoruz. O kadar sert sözler söyleniyor ki liderlerin bir araya gelmeye neredeyse yüzü olmuyor. Türkiye’nin kurtuluş mücadelesinin başladığı Samsun’da verilen fotoğrafın Türkiye’nin temel meselelerinde daha çok verilmesi, daha çok bir araya gelinmesi lazım. Bizim zaafımız şu : “Bir fotoğraf veriliyor, liderler örneğin 15 Temmuz sonrası Yeni Kapı mitinginde bir araya geliyor ama onun hemen ardından sanki hiç böyle bir birliktelik olmamış gibi çok sert ve kırıcı tartışmalar yaşanıyor, gemiler yakılıyor ve tüm bu olumsuz tartışmalar da verilen fotoğraf karelerinin inandırıcılığını ortadan kaldırıyor.”

82 Milyonun Gönül Birliği

Sayın Cumhurbaşkanı, 18 Nisan da neden bunu ortaya attı? Gerçekten içte ve dışta yaşanan gelişmeler karşısında dışarıya karşı içeride safları sıklaştırma, birliktelik mesajını vermenin belli ki ihtiyacı hissediliyor. İktidar da hissediyor, muhalefet de hissediyor, 82 milyonun tamamı da hissediyor ve arzuluyor. Çünkü 31 Mart seçimlerinden sonra yeni bir tablo ortaya çıktı, seçmenden bütün partilere mesajlar ve alınması gereken dersler verildi. Türkiye’nin önünde gerçekten büyük zorluklar ve patika yollar var. Bütün bu zorluklarla mücadele sadece tek başına iktidarın işi değildir. Muhalefetin de ulusal çıkarlarda iktidarın yanında olması daha anlamlı ve ülkeyi daha da güçlendirir. O fotoğraf karesinde yer almak asla kimseyi küçültmez tam aksine büyütür. Çünkü orası ulusal kurtuluş mücadelesinin başladığı çok anlamlı bir yer.

HDP, Özeleştirisini Yapmalı

“Kürtlerin olmadığı fotoğraf karesi çok eksik ve faydasızdır” diye itiraz eden kimi HDP’liler var. Ama önce HDP’nin özeleştirisini yapması, ev ödevlerini tamamlaması, Türkiye partisi olmanın gereğini yapması, kendi varlık sebeplerini ve kendi meşruiyetlerini, kendi yanlış eylem ve söylemleriyle zora soktuklarını anlaması gerekir. Kaldı ki HDP, milyonlarca seçmeni olan bir parti olsa da “tüm Kürtleri temsil ediyor” diye bir ön kabul de asla doğru değil ve diğer partilere oy veren Kürtlere de büyük haksızlık olur.