Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2397.47
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Kasım 2020

Kıbrıs Yoksa Biz de Yokuz

Hayatın her aşamasında güvenlik birinci derecede önemli bir yer tutar. Kıbrıs’ın Türkiye için birinci derecede güvenlik meselesi olduğu tartışmasız bir gerçektir. O hâlde önce güvenlik kavramına kısaca bir göz atalım.

Güvenlik Arapça da ‘’emn’’ kökünden türemiş bir isim olan ‘’emân’’ güven, güvence, güvenlik manasına gelir’’ Eski Türkçe de ‘’kefalet’’ anlamına gelen ‘’oka’’ yaklaşık manayı ifade eder. İngilizce de ise, ‘’tasasız, kedersiz’’ anlamlarına gelen Latince ’securitas’tan türetilmiştir. Kısacası güvenlik; karşıtı olan tehdidin olmadığı durumdur.

Kısaca tehdit tanımı

Yabancı bir ülkenin veya örgütün başka bir devletin sınırlarına, ekonomik refahına, vatandaşlarının fiziksel varlığına zarar vermek niyetinde olması ve bu niyetini gerçekleştirecek imkân ve araçlara sahip olmasıyla ortaya çıkan güvensizlik durumuna tehdit deriz.

Demek ki, bir şeyin tehdit oluşturabilmesi için, birincisi niyetin, ikincisi o niyeti gerçekleştirebilecek potansiyelin olması gerekir. Bir ülkenin karşılaşabileceği tehdit coğrafya, zaman ve insan faktörünün oluşturduğu üçgenden bağımsız olamaz.

Coğrafi açıdan Kıbrıs

Türkiye, yakın ve uzak çevresinde bulunan ülkelerden farklı olarak gerçekten müstesna bir coğrafi konuma sahiptir. Bu coğrafi konumun en önemli özelliği üç kıtayı birleştiren Akdeniz’e uzun bir kıyıya sahip olmasıdır. Akdeniz’in bir parçası olan Kıbrıs, Türkiye için son derece stratejik bir öneme sahiptir.

Denizlerin Türkiye için önemi konusunda Amiral Gürdeniz’in, Soner Polat’ın ve Cihat Yaycı gibi isimlerin gayretleri neticesinde toplumda bir farkındalık oluştu. Türkiye’nin hayati çıkarları Mavi Vatan ile birlikte Türk Boğazlarını ve Kıbrıs’ı merkeze alan güvenlik ve dış politika uygulamasındadır.

Zaman

Dünyadaki bütün çatışmalar bir zaman diliminde gerçekleşmektedir. Ancak çatışmaların ‘’zamanı’’ ülkelerin iç ve dış gelişmelerine bağlı olarak gelişir. Örneğin ‘’Arap Baharıyla’’ Suriye’nin istikrarsızlaşması PKK tehdidini, Doğu Akdeniz’de doğalgaz keşfedildikten sonra Kıbrıs’ta çatışma riskini artmıştır.

İnsan

Soyut olan devlet kavramını kurallarla somut haline getiren insandır. İnsan ise çıkarcıdır. Genelde devletlerin uyuşmayan çıkarları çatışmaları doğurur. Türkiye, Doğu Akdeniz’de keşfedilen zenginlikleri adalet ve barış temelinde paylaşmayı teklif ederken, Yunanistan sömürgecilere güvenerek Türkiye’yi denklem dışı bırakmaya çalışmaktadır. Doğu Akdeniz’de gerilim artarken, Kuzey Kıbrıs Türk tarafı 18 Ekimde yeni bir Cumhurbaşkanı seçti.

Kıbrıs seçimi

Devletlerarası ilişkiler; rekabet, gerilim ve işbirliği üzerinde yürür. Rekabet gerilimi üretir ama doğru bir siyaset işbirliğini mümkün kılar. 18 Ekimde Kıbrıs Türk Halkı Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ersin Tatar’ı seçerek doğru bir siyasi karar vermiştir. Çünkü rakibi Mustafa Akıncı’nın medyaya yansıyan ifadelerinden sonra seçilmiş olsaydı hem Kuzey Kıbrıs’ı hem de Türkiye’nin güvenliğini riske atardı.

Dünya üzerinde hiçbir ülke jeopolitik gerçeklere sırtını dönemez. Bağımsız görünen en güçlü ülkeler bile, jeopolitik denkleme uygun hareket ettikleri müddetçe varlıklarını sürdürebilirler. Beklentimiz odur ki, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanlığına seçilen Sayın Ersin Tatar, Türkiye’yle birlikte üreteceği siyaset bölge barışına katkı sağlasın.

İstanbul Üniversitesinde akademisyen olan dostum Şükrü Sim’in bana gönderdiği bir mesajda, Türkiye için Kıbrıs’ın jeopolitik önemini çarpıcı bir şekilde şöyle ifade etmişti: ‘’Kıbrıs yoksa biz de yokuz’’

Not: Adalar Deniz’inde olan deprem neticesinde İzmir’de hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine başsağlığı diler, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar dilerim. İzmir yüreğimizi yakarken, kendini bilmeyen bazı sefihlerin Cadılar Bayramını kutlamasını kınıyor ve toplumdan özür dilemeye davet ediyorum.