Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.05
Gram Altın
2466.30
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Temmuz 2017

Kılıçdaroğlu nereye yürüyor?

"Türkiye'miz bugün asırlarca yapılamayanların on sene içerisinde nasıl yapıldığını, memleketin bir baştan öbür başa her birisi bir kıymet olan sayısız eserlerle nasıl donanmış hale geldiğini görmektediru2026 İktisadi kalkınma, içtimai düzen ve ileri bir cemiyet olmanın bütün şartlarını muayyen bir nizam ve ülkü içerisinde nasıl hep birden ele alınıp tahakkuk yoluna konmuş olduğunu vatandaşlar görmektedir. On sene evvelle bugünü vatandaşlar kıyaslayabilmekte ve hükümlerini vermiş bulunmaktadırlar. İşte bu şartlar ve bu vasat, ayaklanmanın şartları ve vasatı değildir. O halde bir takım suni ve uydurma yollardan u2026 bir ayaklanma hareketi tahakkuk ettirilebilir mi diye memleket, hazin, elim ve meşum tecrübelerin sahası haline getirilmek isteniliyor."

Bu sözler, Adnan Menderes tarafından tarihe kayıt düşülmüştür. "Bu şartlar ve bu vasat, ayaklanmanın şartları ve vasatı değildir" diyerek CHP'lileri ve İnönü'yü uyaran Menderes, maalesef, darbecilere yenik düşmüştür. Ya CHP'nin durumuna ne demeli?

Öyle ki CHP, tarihinin hiçbir döneminde darbe veya muhtıralara karşı toplumun yanında yer almamıştır. Hatta CHP'nin sırtını askere yaslayarak iktidar olma çabası, bir siyasal geleneğe dönüşmüştür. Bu siyasal gelenek, basitçe CHP+Ordu=İktidar formülüne dayanır. Neyse tarihi argümanlara fazla yer vermeden Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne geçelim.

Öncelikle Kılıçdaroğlu, demokratik siyasete karşıdır. Bununla beraber, 12 Eylül askeri darbesini yapanların yargılanmasına da karşı çıkmıştır. AK Parti'ye muhalefet yapmak adına, akıl tutulmasına savrulmuş olan Kılıçdaroğlu; 12 Eylül'ü yapanlardan hesap sorulmasının karşısında durmuştur. Hatırlayınız, ne demişti Kılıçdaroğlu; "Vatandaş referandumda evet dediği zaman siz Kenan Evren'i hapse mi atacaksınız? Yaşı büyütülerek idam edilen çocuğun hesabını mı soracaksınız? 12 Eylül döneminde hapishanelerde, özellikle Diyarbakır Hapishanesinde işkence yapanlardan hesap mı soracaksınız? Siz kimi kandırıyorsunuz?" Toplumun ve siyasetin kimyasını bozan, CHP'nin kapısına kilit vurduran 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına bizatihi CHP'nin kendisi karşı çıkması, akla ziyan bir durumdur.

Gelelim adalet yürüyüşüneu2026 Adalet yürüyüşü, ne Ankara'dan İstanbul'a doğrudur ne de kendi ülkesine karşı casusluk yapan Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasını protesto etmek amacıyladır. Adalet yürüyüşü, "15 Haziran'da yeni bir darbe olacak" söylentilerinin gündeme sokulduğu bir zaman diliminde yapılmaktadır. CHP'nin FETÖ ile işbirliğini de sağır sultan bile duymuştur.

Bunun yanı sıra, yürüyüşün afişi bile CHP'nin zihniyet dünyasını ifşa eder niteliktedir. Asker fonlu poster veya Kılıçdaroğlu'nun askeri arkasına alarak görüntü vermesi, TSK fotoğrafıyla bir darbe çağrısıdır. Milletten karşılık bulamayan Kılıçdaroğlu, askerden ve farklı güç odaklarından medet ummaktadır.