Kılıçdaroğlu'nun Kahvesi
CHP ne yapmaya çalışıyor veya Kılıçdaroğlu'nun hikayesi neden hep gerilim romanları gibi, gergin. Öncelikle, sözü uzatmadan şunu vurgulayalım; üretilmeye çalışılan siyaset, değişim ve yenilik ile partinin başına geçen Kılıçdaroğlu'nun siyasal söylem ve duruşunun iflas etmiş olduğunu gösteriyor. Yanı sıra, unutturulmaya çalışılan tarihsel birikim ve hafızanın yeniden canlandığını da görülüyor.
CHP'nin genetik kodları, tekrar gün yüzüne çıkıyor. Tarihsel bagaj, oldukça doluu2026 Halka rağmen bir politika üretilmeye çalışıyor, neredeyse her dönem. Ya da CHP'nin halktan anladığı, milletin bizatihi kendisi değil.
Fransız siyaset bilimci Maurice Duverger göre, "Siyasi partiler, kriz dönemlerinde kuruluş dönemlerinin reflekslerini tekrar eder." Darbeleri ve muhtıraları destekleyen, demokrasinin kılavuzu olarak milletin aksine orduyu gören, askerin siyasi ve toplumsal hayata müdahalesine sıklıkla davetiye çıkaran CHP, kuruluş döneminin reflekslerine müracaat etmekte ve siyaset dışı güç odaklarına göz kırpmaktadır. Ama anlatmak istediğim bu değil.
Kemal Kılıçdaroğlu, selefi İnönü gibi yürüdü. Yürüyüş, hedefine ulaştı mı bilinmez. Ama her şeye rağmen yürümek iyidir; zihni açar diyelim. Ancak Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşü, kıyıya ulaşmayan aşklar gibi.
Öncelikle Kılıçdaroğlu, "Kontrollü Darbe" söylemi ile 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe teşebbüsünü sulandırmaya çalıştı. OHAL'e karşı olan tutumu da gerçekleri karartır nitelikte. Miting sonrası yapmış olduğu açıklama ise oldukça adaletsiz, adaletten uzak...
Mesela talebinin birisi şuydu: "Bir sivil darbeye dönüşen OHAL uygulamaları yasama, yargı ve yürütme gücünü tek kişide toplamıştır. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni evrensel ilkelere uygun olarak yeniden tesis edilmeli." İlk duyduğunuzda kulağa oldukça hoş geliyor. Evrensel ilke, hukuk düzeni filan güzel laflar. Ancak aklıma hemen şöyle bir soru geliveriyor: "Kılıçdaroğlu, FETÖ'cülerle veya Türkiye karşıtı Almanya ile neden aynı tarafta, niçin aynı biçimde üretim yapıyorlar? Ya da sivil darbe ne demek, ne anlama geliyor? Neden Türkiye karşıtları, sivil darbe lafına müracaat ediyorlar sıklıkla? Her neyseu2026
Ancak son dakikada, ortaya çıkan bir fotoğraf, her şeyi, tüm algıları alt üst etti. "Bir darbe olursa tankların üstüne ilk ben çıkarım" diyen Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafı, CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun darbelere karşı olan tutumunu ortaya koydu. Bir fotoğraf, ancak bu kadar açıklayıcı olabilir. CHP'nin zihinsel kodlarını ifşa eden bu fotoğrafta, Kılıçdaroğlu ayağında yumuşak terlikleri, yanı başında telveli kahvesiyle televizyondan son gelişmeleri izliyordu. Tankların üzerine çıkacağını söyleyen adam, kıyafetini değiştirmiş kahvesini sanki zevkle yudumluyoru2026
Beyefendinin darbelere karşı duruşu buraya kadarmışu2026
Aslında bu fotoğraf, CHP'nin halk ile arasındaki mesafeyi gösteriyor. Halk o gece sokaktaydı. Kurşunlara hedef oldu, tankların altında ezildi. Ancak tıpkı ebabil kuşları gibi, darbecileri, durdurdu ve Türkiye'nin işgaline engel oldu. Ya bu halk, Kılıçdaroğlu gibi evinde kahvesini yudumlasaydı?
