Kimse kimseye rol biçmesin!
Bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyorum. Belki karakterimden dolayı insanların hayatlarına karışılmasını doğru bulmadığım içindir, bilemiyorum.
Sokağa çıkıyorum. Biri diyor ki; “O kapalı kadın, açıklarla
konuşuyor”.
Öteki diyor ki; “O namaz kılan kişi, aynı zamanda alkol
alıyor”.
Beriki diyor ki; “Mütedeyyin kesim göründüğü gibi değil”
Yahu kardeşim herkes kendisine baksın.
Size ne başka hayatlardan!..
Allah sınırı çizmiş; dosdoğru ol, bozgunculuk yapma, gıybet
etme, hırsızlık yapma… diye tüm insanlığın sorgusuzca kabul edeceği değerleri
Kur’an’da tek tek sıralamış.
Üstüne de “Ben üstün ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim”
diyen bir Peygamberi “Örnek alın” demiş.
Kimse kimseye rol biçmesin.
Günah işlemek kulun işidir. Günahlar, hatalar olmazsa insan
olmayız.
Peygamber bakın ne diyor:
“Canım, kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki, siz hiç günah
işlememiş olsaydınız, Allah sizi yok eder, yerinize günah işleyip Allah’dan
bağışlanma dileyecek bir millet getirir de onları bağışlardı” (Müslim, Tevbe
11)
Bir başkasının hayatına müdahale etmediği süreci kimse
kimsenin hayatına karışmasın.
Nokta.
CIMBIZLAMA DERDİMİZ
Ali Rıza Demircan hoca her Cuma günü Milat’ta tam sayfa
çıkan yazısında İslâm’a ilişkin vatandaşın aklındaki sorulara cevaplar veriyor.
Hoca, dünkü yazısında medyadaki bir kısım meslektaşlarımıza
verdi veriştirdi.
Anlatılanların çarptırılmasından dem vurdu.
İfadelerin cımbızlanmasına karşı çıktı.
Ben de bu anlamda Hoca’ya katılıyorum.
Gerek siyasilerin gerek ilim insanlarının ve daha nicesinin
söylediklerini cımbızlamaya dönük bir girişim hepimizde var.
Doğulu kimliğimizin getirdiği bir şey belki ama kesinlikle
doğru değil.
Mikrofon verilen susmayı susan da konuşmayı bilmiyor.
Ciddi bir usul problemimiz nicedir var.
O kadar büyük bir kısırın içindeyiz ki neredeyse kimse bu
durumun farkında bile değil.
Bir türlü esasa gelemiyoruz.
Tarih kitaplarında sıkça geçen; Abbasiler dönemindeki Bağdat
toplantıları niteliğinde bir tartışma ortamı oluşturamıyoruz.
Sürekli bir hizip siyaseti ve anlayışı var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkemiz için önemli bir müjde
vereceğini söylüyor, herkesin derdi Cumhurbaşkanından önce bunu açıklamak.
Ya arkadaş bir dur.
Derdin ne senin?
Niye rol çalıyorsun?
Bu yaptığın neyi değiştirecek?
Usulsüzlükten esasa gelememenin başka bir örneği…
MERAKLA BEKLENEN
AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan Dolmabahçe Sarayı’ndan Türkiye’nin eksenini
kaydıracak bir açıklama yaptı.
“Yarın benzer kapılar başka yerlerde de önümüz açılacaktır.
Çünkü artık bu anlamda en üst lige çıkmış bir Türkiye var.” Diyerek durumu tam
olarak ortaya koydu.
Türkiye bölgesinde hızla büyümeye devam ediyor.
Avrupa Birliği kaçan geminin peşinde koşmamalı.
Türkiye bir an önce Avrupa Birliği’ne dâhil edilmeli.
Gemi kaçtı kaçıyor.
Sondaj ve sismik araştırma çalışmalarında en küçük bir
bağımlılığı kalmayan Türkiye’nin bundan sonra yapacaklarını herkes bir durup
düşünmeli.
Yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye, tarihinin en büyük
keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi.” sözünün devamını başka bölgeler için de
dinleyerek hayıflanır ve dizlerini döverler.