Dolar (USD)
32.46
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2436.31
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 May 2014

Kısastaki Hayat

Ülkemiz son günlerde üst üste yaşanan cinayetlerle sarsılıyor.Gizemler Buraklar Münevverler Serkanlaru2026..Cinayet kurbanlarını listelemeye devam etsem sanırım sayfamda yazacak başka bir yer de kalmaz. Sade bizde değil tüm dünyada benzer olaylara nerede ise her saniye yenileri eklenmeye devam ediyor . İnsan paçavraları tarafında işlenen bu cinayetlerin ruhsal psikolojik boyutunu altta yatan sebepleri inceleyecek değilim.Psikopatları ruh hastalarını da savunacak değilim.Bu cinayetlerin senaryolarını sizlerle paylaşmaya niyetim de yok.

Çünkü Görüntülü ve yazılı basında cinayet haberleri ile ilgili bölümler her geçen gün daha fazla yer almakta.Sebepli sebepsiz işlenen cinayetler ister istemez bir yerde hata yapıldığını işaret ediyor. İşlenen cinayetleri haber değeri ötesine taşımak ve nedenleri niçinleri ile ilgili yorumlar yapmak yerine meseleninn özüne vurgu yapma zamanı geldi de geçiyor da.

Tüm varlıkların yaratıcısı olan Allah gönderdiği kitabında bizlere hitaben kısasta hayat olduğunu açık ederek sorunun çözüm adresini de ayan beyan belirliyor.Esmasında rahman rahim afüv kerim sıfatları ile bizlerden çok daha fazla affedici bağişlayıcı merhametli olmasına rağmen kısastaki çıplak uyarıyı es geçmemiz bu işin buralara kadar gelmesinin sebebi olmasın.

Hak hukuk adalet elbette insanlar arasındaki ilişkilerin dizaynında olmazsa olmazımız.Ancak bizi yaratan Rabbimizin fıtratımıza uygun olanın kısas olduğundaki israrının sırrını anlamaya çalışmamız gerekir diye düşünüyorum.

Hukuk evrenselde olsa bazen lastik gibi uzayıp kısalan durumuna göre tam yerine yerleştirilebilen kul zaaflarına göre şekil alabilen bir kavram maalesef.Tüm dünyada bu zaaflarından dolayı da sık eleştiriye uğrar.Güvenilirliğide sık sık tartışılır.

Ateistlerin hiç sevemediği konulardan bir tanesi de kısas. Ancak onların sevmediği ama insanlığın hayrına olan o kadar çok rahmani öğütün olduğunu hepimiz biliriz.Onların hümanist gömleği sıklıkla insanlara dar yada geniş gelerek bir türlü ortak paydamızda olamaz.

Rahmani düsturlar ise fıtratımız gereği bize daha uygun olmasına rağmen şeytan ve nefis engeline sık takılarak bir türlü iki yakamızı bir araya getiremeyiz.

Rabbimiz yarattığı kullarının kul hakkı dışındaki günahlarını bağışlayacağını ayan beyan belirtmesine rağmen yarattığı eşrefi mahluk insanı öldüreni affetmiyor.Affetmediği şöyle dursun hesabınıda mağdurun yakınları ile görmesinin gerekliliğini beyan ediyor.

Her şey ayan beyan ortada iken bize ne oluyor da bu hesabı temizleyeceğimiz zehabına kapılıyoruz? Yüreklerimizi dağlayan son cinayette Gizemin annesi hesabı kendi göremediği için basın aracılığı ile hesap görücü aracılara adeta yalvarıyordu. Ne olur onu asın etlerini lime lime kesin de biraz içim ferahlar belki diye adalet dağıtıcılara kısas mesaji veriyordu.

Ama ülkemizde dünyada da bir çok ülkede olduğu gibi idam cezası yok. Devletimiz caninin can güvenliğininde garantörü. Öldür cinayet işle tecavüz et yak ve yık.Devlet seni korur can güvenliğinide en üst düzeyden sağlar.Bu nasıl bir adalet ki katili koruyorken maktulü koruyamıyor.Katili cesaretlendirirken mağduru güvence altına alamıyor.

Sorular soruları içinde barındırıyor.Amacım devlet düşmanlığı olmadığına göre burada bir yanlış vara vurgu yapmak olmalı. Empati yaparak bize değmeyen yılana bin yaşasın dememek.Emri bil maruf nehyi anil münkere atıfta bulunarak insanlık vazifesini hatırlatmak.

Amacım cinayet fabrikatörlerinin cesur ve fütursuz senaryolarına artık dur diyecek devlet otoritesini yeniden görmek ve hissetmek. Ateş her zaman düştüğü yeri yakar.Bu fizik kuralının yananaları olmamak istiyorsak devletimizden son günlerin artık vakai adiyesi haline gelen bu olayları masaya yatırarak hukuk kurallarını fıtratımıza göre yeniden dizayn etmesini bekliyoruz.Sağlık ve mutluluk dileklerimle.