Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Nisan 2023

Kızıl Mücahit / "Küçük hokkabazlık" (2)

Dünden bugüne…

Türkiye’nin asırlık gündemini Merhum Üstat Necip Fazıl KISAKÜREK’ten okuyalım…

KABAHAT” başlıklı makalesinden:

Nihayet 27 yıl taze mâsum kanile banyo ve gargara eden bu parti, işte son günlerde, sivrilmiş tiplerile, Firavunun âmâ dilenci rolünde ağıt okumaya başlaması gibi iğrenç üstü iğrenç bir mazlumluk rolüne kadar geçmiş ve bundan sonra da işi azıta azıta nihayet efeliğe, kabadayılığa kadar dökmüştür. 1950’de bir baştan öbür başa idam sehpalarında rüzgârdan saçları uçuşsa, ibret ve dehşetten başka hiçbir insanî his telkin etmeyecek olan malûm zevat, bugün bedahet halinde, bir hak müdafiliği rolündedir. Âlemde sahtekârlık ve kalpazanlığa, ruh ve hakikat tarifine ve böyle bir vaziyet üzerine müesses aşağılık demagocya hünerine bu derece sefil bir misal hayal edilemez.

Her devrin samimiyetsiz ve imansız profesyonel bozguncuları, (1) numaralı Allah ve mukaddes düşmanları, maddî ve manevî garp emperyalizminin Türk vatanı içinde tarihî kavasları, hep bu sahte mazlumlar, efeler arasında…

Bunlar, ömürleri boyunca hiçbir idareye muvaffak olamadıkları mazlumluk ve şirretlik edasına, şimdi Demokrat Parti ve Hükûmetinin müsamahası yüzünden sığınabiliyor.” (6.4.1956 Başmakalelerim 2, s.23)

Togg’un fikir babası…

GERÇEK İSTİKLÂL SAVAŞI

(…)Yapamayız!” diye bir ruh hâletine ve zihniyete hiç yer yok! Mutlaka yaparız ve muhakkak ki yaptığımız tenekeden, berbat ve tapon şeyler olur. Olsun; ne çıkar? En büyüğünden başlayarak (Kadillâk) yerine meselâ (Ankara) veya (Çankaya) markalı Türk otomobillerine binmekle şerefimiz daha üstün olmaz mı ve bir kere böyle başlayınca her şeyin ruhu, aslı, kökü temeli değişmez mi? En kısa zamanda makineyi yapan makine yapılmış olur ve gerçek kurtuluş vücut bulur. Bu kurtuluş da, ucuzluktan, bol işe ve kazanca kadar bütün iktisadî dertlerin ilacını getirir.” 11.4.1956 (age. s.29)

“Bir metrelik bez parçası.”:

“ÖLÇÜ

(…)1949 senesinde, o zamana kadar gelen lâiklik telâkkisini tam bir İslâmiyet düşmanlığı halinde kanunlaştıran, Medrese kaçağı ve Allahın kuduz hasmı Şemsettin GÜNALTAY, bu anlayışta Partisini ve rejimini en parlak şekilde ifadelendirmiş ve Türk halkının mukaddesatına, Moskof gâvurundan daha hor gözle baktığını – yine partisi ve rejimi adına- huccetlendirmiştir.

Bugün Demokrat Parti iktidarına düşen ilk borç, lâiklik prensibinim evvelâ gerçek anlamını getirmek ve gâvuru gâvurluğunda, Müslümanı da Müslümanlığında olanca tezahür hakkiyle serbest bırakmakken, “Allah bir” diyen her Türk’e düşen borç da, annelerimizin misk kokulu başörtüsünü orospu bezinden âdi gören ve gösteren ölçünün bir CHP malı olduğunu bilmektir…” 15.5.1959 ( age. s.195)

24 Temmuz 2020…

Ayasofya ibadete açıldı…

“AYASOFYA

(…) Bütün tarihimizi nurla dolduran ve bize gerçek hayatı tekeffül eden bu ruh ile ilgimiz kesildi; bu defa da bu kesilişin remzi olarak CHP’nin Vekiler Heyeti karariyle Ayasofya müzeye döndürüldü.

Garp ailesine girmek için şahsiyetini feda eden kapıda kalır. Garp ailesine, onun dışından kopya ederek ve onda olmayanı feda ederek değil, fikir bünyesini benimseyerek ve onda olmayanı ona ihtar ederek girilir. Bu aileye girmek için ruhunu peşkeş çekenler, milletin mukaddesatını, tarihini, özünü, telleyip pullayıp, duvaklayıp Garplının yatağına göndermiş olurlar. Bu işi yapanı Garplı kendi ailesinden saymaz; zira Garplı bu işi yapmaz. Bu işi yapanı Garplı ebediyen şerefsiz kölesi ve haysiyetsiz mahkûm bilir.” 10.4.1959 (age.s.183)

Bugün de Avrupa’nın “aferin”ine kendi ülkesini yakacaklara karşı, Çanakkale Ruhu, 15 Temmuz Direnişi’yle mücadele edilmekte…