Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Mart 2021

Kravatlı teröristler

HDP kapatılsın mı, kapatılmasın mı tartışması yapmak akla ziyan bir davranıştır. HDP, PKK’dır, KCK’dır, YPG’dir. Yurt içinden örgütün silahlı unsurlarını temizlerken onu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde barındırıp üstelik hazine yardımı ile ödüllendirerek beslemek akla ziyan bir durumdur. Bu, kanun güvencesinde millet parasını doğrudan PKK terör örgütüne aktarmaktan başka bir şey değildir.

Cumhuriyet Başsavcısı, açtığı kapatma davasında Anayasa Mahkemesi’ne 600 sayfalık delil sundu. Aslında o kadar delile gerek bile yoktu. Teslim olan bir PKK militanının HDP milletvekili Dilan Taşdemir’in başta Gara olmak üzere terör kamplarında dolaştığını söylemesi PKK’nın siyasi ayağını siyasetten silinmek için yeterliydi.

Türkiye’de yaşayan siyasetten uzak Z kuşağı bir çocuğa bile sorsanız HDP’nin PKK’nın siyasi ayağı olduğunu size rahatça söyleyebilir. Bu kadar açık, bu kadar aleni hale gelmiş bir konuda adım atmakta çok geç kalındı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP’nin kapatılmasına karşı çıkması doğal bir davranıştır. Kılıçdaroğlu, şimdiye kadar hangi milli meselede Türkiye’nin yanında oldu ki, PKK/HDP konusunda da ülkesinin yanında yer alsın!

***

Anayasa değişikliği ile parti kapatmanın zorlaştırılmasından sonra HDP’nin il ve ilçe teşkilatları, PKK’ya eleman devşirme bürolarına dönüştürüldü. Buralara çağrılan gençler akla hayale gelmeyecek vaadlerle kandırılıp dağa gönderildiler. Diyarbakır Anneleri’nin direnişinden sonra PKK’dan kaçıp teslim olanların anlattıkları bunun en belirgin delilidir. Terörize edilen çoğu daha ergenlik çağındaki bu gençlere yazık değil mi?

HDP kurulduğunda eş başkan seçilen Selahattin Demirtaş, kurulan partinin eli kanlı terörist katil Öcalan’ın 20 yıllık projesi olduğunu televizyonda açık açık söyledi. HDP milletvekili Abdullah Zeydan’ın “PKK sizi tükürüğünde boğar” sözü hala kulaklarımızda. Ki bu sözlerinden dolayı 8 yıl hapis cezası aldı. Şimdi cezasını çekiyor.

HDP milletvekilleri teröre destek vermekte o kadar cesur davrandılar ki… Elde ettikleri tüm imkanları doğrudan PKK’nın hizmetine sundular. PKK’lı teröristlerin cenazelerine ve taziyelerine gitmeyi alışkanlık haline getirdiler. Dokunulmazlığa sahip otomobillerini örgütün silah nakliye aracı haline getirdiler. HDP’li vekil Faysal Sarıyıldız, aracıyla PKK’ya silah teslim ederken yakalandı.

***

HDP’nin kapatılması, bizim meşru kabul ettiğimiz Avrupa hukukuna uygun bir harekettir. Benzer süreçler geçmişte İspanya’da da yaşandı ve teröre destek veren partilere hukuk asla taviz vermedi. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bir terör örgütünün siyasi ayağına Türkiye’deki kadar müsamaha gösterilmemiştir.

7 Haziran 2015 seçimlerinde terörün değil Türkiye’nin partisi olduğu yalanı ile yüzde 13 oy alan HDP, 81 milletvekili çıkardı. Sonrasında bu oylar teröre verilmiş gibi çukur eylemlerini başlattılar.

PKK, Doğu ve Güneydoğu’da eskiden tek bir talimatla kepenk kapattırıp, eylem yaparak gündelik hayatı felç edebiliyordu. Hendek olaylarından sonra bu ortadan kalktı. Artık günlük hayatı terörize edemiyorlar. Halkın büyük çoğunluğu PKK’nın arkasında durmuyor. Devletin gücünü yanlarında hissettikleri sürece PKK’nın silahlı tehditlerine pabuç bırakmamakta kararlılar.

Son yapılan kamuoyu yoklamalarında Türk insanının üçte ikisi HDP’nin kapatılmasından yana. Üçte biri de kapatılmasın demiyor zaten. HDP kapatıldıktan sonra benzerlerinin türetilmesine de karşı. İnsanlar silahların gölgesinde yaşamaktan bıkmış durumda. Teröristin silahlısını da, kravatlısını da istemiyor. İstedikleri tek bir şey var: Huzur.