Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2411.76
BIST 100
10267.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Nisan 2019

Kriminal Ekrem

İMF kabusundan kurtulduktan sonra bölgemde ben de söz sahibi olmak istiyorum diyen Türkiye’ye Hakan Fidan olayıyla başlatılan operasyon devam ediyor. Operasyon’un Mısır, Venezuela, Sudan’da yapılanlarla benzeşmesi bize operasyonu yönetenler hakkında bilgi veriyor.

Global güçlerin neyi nasıl yaptıklarına dair tarihimizden kısa bir anektod verdikten sonra Beyaz Saray’da Berat Albayrak’tan neler istendiği konusunda birkaç kelam edeceğim ve şaibeli başkan İmamoğlu’nun ne yapmak istediğini siz değerli okuyuculara arz ederek yazımı bitireceğim.

İngilizlerin hilafet oyunu

Musul ve Kerkük’ün Türkiye’den kopartılması sürecinde İngiliz ve hizmetkarlarının kullandıkları en önemli argümanlardan biri Hilafetti. İngilizlerin desteğinde İran’da karışıklıklar çıkardıktan sonra Hindistan’a kaçan, Kraliçeye sadakat ödülü almış İsmaili meşrebinden Ağahanların hilafetle ilgili yaptıkları çalışmalara baktığınızda gavurun kimi nasıl kullandığını rahatlıkla görebilirsiniz. Ağahan Sultan Muhammed Şah 1. Dünya savaşı boyunca Suriye ve Irak’ta adamlarını İngilizlerin emrinde istihbarat elemanı olarak görevlendirerek, bölge halkına Osmanlı Halifesine başkaldırmaları ve hilafetin yıkılması için yıllar yılı çalıştı. Kurtuluş savaşı nihayete erip, yeni rejimin hilafeti kaldıracağının anlaşılması üzerine, 24 Kasım 1924’te Emir Ali ile birlikte başvekil İsmet Paşa’ya gönderdiği mektupta ise hilafetin kaldırılmasının Müslümanlara nasıl bir zarar vereceğini anlatıyordu. Ağahan daha sonraki süreçte ise Anadolu’nun yine otoritesinin hilafeti kaldırdığı gerekçesiyle ayaklanmaları organize ederek Anadolu’nun ayrılmaz bir parçası olan Musul ve Kerkük’ün İngilizlerde kalmasını sağlamıştır.

Türkiye sorunlarla kuşatıldı

Türkiye’nin Ege Adaları, Kıbrıs, Akdeniz Enerji yatakları, Afrika, Filistin, Irak ve Suriye’de sözde müttefiki olan ABD ve AB devletleriyle nasıl karşı karşıya geldiğini, onların Türkiye’den neler istediğini biliyoruz. İsteklerini kabul ettirmek için, sözde Ermeni meselesi, S-400, F-35, nükleer santraller, Kanal İstanbul gibi projeleri kendi istedikleri şekilde sonlandırmak için Erdoğan’ı alaşağı etmenin yolunu aradıkları da aşikar. Sudan, Venezuela, Mısır örneklerinde görüldüğü gibi alternatif bir muhalif lider oluşturmak, ekonomiyi ambargo dahil oyunlarla zora sokmak ve sokak olayları kendi isteklerine direnen liderlerden kurtulmanın en kestirme yolu. Beyaz Saray’da Berat Albayrak’ı damadı Kushner ile birlikte kabul eden Trump, şaibeli İstanbul seçimlerinin iptali halinde yapabileceklerini en üst perdeden mesaj olarak verdi.

Seçimler operasyonun bir parçası

Operasyonun bir ayağı olan şaibeli İstanbul seçimleriyle ilgili düşüncemi açıklayayım. Eğer Ekrem İmamoğlu dürüst yapılan seçimlerle tek bir oy farkla başkan seçilse idi ona başkanım derdim. Ama onbinlerce taşıma oyla, şaibeli sandık başkanlarıyla, hile ile hurda ile ben başkan oldum diyen bir adam benim başkanım olamaz. Cumartesi günü Bakırköy’den Üsküdar’a Marmaray’la geçtim. Durakta beklerken bir vatandaş Üsküdar’a hangi taraftan gidileceğini sordu. Ve başladık muhabbete, Of’tan İmamoğlu’na oy vermek için getirilmiş bir vatandaş. Pazar günü 14.00’de Maltepe mitingine katıldıktan sonra döneceğini söyledi. Mitingin ise YSK’nın seçimleri iptal ihtimali karşısında gözdağı anlamında öne çekildiğini söylüyor. İstanbul’da ise 10 yıllar önce kalmış. Tıpkı, Hakkari, Van, Diyarbakır, Urfa, Adıyaman’dan İstanbul’a taşınan onbinlerce seçmen gibi. Hakkari’de oturacaksın İstanbul başkanı için oy vereceksin. Gerekçesi de çok açık, onbinlerce insan da muhtar seçmek için Anadoluya gitti diyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun AK Partinin YSK’ya verdiği belgelerin savcılığa verilmesini gerektiğini söyleyerek, ben oy hırsızlığı yaptırdım. Ama bu hırsızlıkla YSK değil de savcılar ilgilensin yaklaşımındaki pişkinliği görünce dehşete düşmemek mümkün mü?

Kopya ile sınıf geçen öğrenci rüşvet ile hayatını kazanır. İstanbul’u nasıl yöneteceğine dair sinyalleri de sözüm ona göreve başlar başlamaz 18.04.2019 tarihinde gönderdiği iki yazı ile ortaya koydu zaten.

Terör örgütlerine kıyak

Şaibeli başkan, Kumpapı’da balık restoranda tıka basa yedikten yarım saat sonra, Büyük Şehir Belediyesine giderek Beylikdüzü’nden özel hizmetleri için getirdiği elemanla antrikot-kapuska şaklabanlığı yaparken el altından da FETÖ-PKK terör örgütlerine yapacağı ilk kıyağın imzalarını attı. CHP’lilerin sosyal medya hesaplarından takip ettiğim kadarıyla Büyükşehir’in dijital verilerini kopyalamakla görevlendirilen ekip Yüksel Taşkın’a bağlı. Yüksel Taşkın, 07.02.2017 tarihinde 299972 sayılı resmi gazetenin mükerrer sayısında yayınlanan Yüksek Öğretim Kurumlarından atılan personel listesinin 266. Sırasında. Çukur olaylarında PKK’ya destek veren hain öğretim üyeleri arasında. Ne tesadüfse, Baylokun mucidi İhsan Taşkın ile birçok yerde yolları kesişmiş.

Gelelim ihanet imzalarına, 2014 yılında FETÖ paralel yapı elemanlarının PKK terör örgütüne sızan istihbarat elemanlarının listesini terör örgütüne verdiğini, bütün istihbarat elemanlarının terör örgütü tarafından infaz edildiğini bir kenara yazın.

Belgeler önceden hazırlanmış

Yıllar yılı protokol muhabirliği yaptım. Onlarca sayfalık resmi bir yazıda bir cümlelik haberi, yazıya tersinden de bakarak görürüm. HDP,İYİ,Saadet’in şaibeli desteğiyle başkan olan Kriminal Ekrem, 18.04.2019 tarihinde gönderdiği ilk yazısında tarih ve numara elle yazılmış. Diğer bölümler ise klavye ile. Dağıtımı ise İBB Genel Sekreterliği, İSKİ Genel Müdürlüğü, İETT Genel Müdürlüğü ve İştiraklere gönderilmiş. Aynı gün gönderdiği mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiği diğer yazıda ise yine tarih ve sayı elle yazılmış. Dağıtım ise Genel Sekreterlik, Teftiş Kurulu Başkanlığı, İSKİ Genel Müdürlüğü ve İETT Genel Müdürlüğü’ne göndermiş.

Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS) ile yazılan yazıların formatına uymuyor. Eğer yazı o gün yazılsaydı tarih ve numara da klavye ile yazılırdı. Bu suç yazıları çok önceden yazılmış. Kriminal Ekrem’e ise diyet borcu olarak imzalamak kalmış. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiği yazıda hedef İSKİ ve İETT, diğer yazı bütün iştiraklere gönderilirken bu yazının neden sadece İSKİ ve İETT’ye gönderildiğini düşündüğünüzde gözünüzün önünde bir ihanet belgesinin durduğunu görüyorsunuz.

Malum İstihbarat elemanlarına İETT ücretsiz seyahat kartı veriyor. Üzerinde ise güvenlik görevlisi yazıyor. İETT’nin verilerini kopyalayan veya eline verilen terör örgütü mensubu, 65 yaşı ve resmi görevde çalışan memurları çıkardığında, rahatlıkla istihbarat elemanlarına ulaşabilir. İSKİ verilerinden ise bunların ev adresleri tesbit edilebilir. Yürütmeyi durdurma kararı veren mahkemeye açıkça çağrı yapıyorum. Bu suç belgelerinin kriminal incelemeye alınarak, bu belgelerin ne zaman kimin tarafından yazıldığı tespit edilebilir. Aylar önce planlanan bu suçun failleri de çok rahat ortaya çıkartılabilir. Kriminal Ekrem’in bağlantıda olduğu ve devletin istihbarat görevlilerini teslim etmek istediği suç örgütlerine de ulaşılabilir. Mesele İstanbul’un Belediye Başkanının kim olacağı değil, Uluslararası Türkiye düşmanlarına hizmet eden bir yapının Büyükşehirler eliyle mevcut iktidarı hedef göstererek Türkiye’ye saldırı girişimidir. Kriminal Ekrem, Türkiye için bir güvenlik tehdididir. Beka sorunudur.