Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 May 2024

​Kudüs intifadası ve Türkiye Yüzyılı

İsrail, 7 Ekim 2023’te başlattığı soykırımı, Filistinlilerin son sığınağı Refah’a saldırarak daha da derinleştiriyor.

6 Mayıs’ta Hamas’ın aldığı ateşkes kararı, İsrail ve azmettiricilerini panikletti.

ABD ve Batı kamuoyu, soykırımın koordinatörlüğünü yapmakta olan yönetimlerine karşı ayakta.

Üniversitelerde çatılara yerleştirilen keskin nişancılara aldırış etmeden katliamın durdurulması için göğsünü siper edenler, tüm maskeleri düşürmekte.

Yalan ve riyakârlık üzerine inşa edilen medeniyetin vahşi yüzü, hiç bu kadar ayan olmamıştı.

Filistin, yeryüzünün en mazlum coğrafyasıdır.

Vahşetin adı: İsrail, ABD ve Batı…

Filistin’in işgali dünden bugüne bir işgal değil, yüzyıllara yayılmış, her karesi kanla doldurulmuş planın sonucudur.

Filistin’in işgali ile ilgili Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın BM’deki konuşmasında gösterdiği haritayı siyonist emperyalistler, aslında tüm dünyada uygulamaktalar.

Önce toplumların asgari müşterekleri, kavramları, kutsalları, zihinleri iğdiş ediliyor, tarihinden, köklerinden koparılıyor. Bu imha sürecinde tahrik, tahkir ve tezyif üzerine oluşturulan algı planlarının devreye sokulmasıyla toplumların dirençleri kırılıyor.

Mazisini inkar eden, makul ve makbul kabul ediliyor.

Kudüs’ün kutsallığını tartışan, İsrailsever “mücahitler” bunun en açık örneğidir.

40 sayısı üzerinden “Hamas, 40 bebeğin başını kesti. 40 kadına tecavüz etti.” gibi sosyolojik yalanlar söyleyerek katliamı meşrulaştırıcı bir yol izlediler.

Ama 40 bine yakın masumun kanına girdiklerini ise perdelemeye devam ediyorlar.

Bu katliama seyirci kalanlar, bu katliamın perdedarları aynı zamanda kendi ülkelerinde de ya katliamcı ya da katliam uzlaşıcısı…

İsrail, sadece Filistin’de değil, bölgede özellikle de Türkiye’de yıkıcı faaliyetlerin, yasakların ve darbelerin arkasındaki güçtür.

İsrail, 40 yıldır milletin kanını döken PKK’nın, 15 Temmuz’da FETÖ’nün sahibidir. Başörtüsü zulmü onun planlamasıdır.

Türkiye’yi barış ve huzura kavuşturacak her planı baltalamayı kendine görev edinmiş muhterislerin akıl hocası İsrail’dir.

Yeni anayasa, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çalışmalarını akamete uğratmak için hareketlenenlere bakmak yeterlidir.

Çağın gereklerine uygun anayasa ve müfredat yapılırsa, Türkiye güçlenir, kalkınır.

Huzur ve güven ise İsrail ve sahiplerinin en büyük korkusudur.

Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni zehirlediler, şimdi teröristlere pilotaj eğitimi veriyorlar.

Kurmak istedikleri terör koridoru, İsrail için tampon bölge…

Diyarbakır Anneleri’ni görmeyenler, Gazze’ye de körler…

Lahey Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail yargılanırken Türkiye’de Riyad provakasyonuyla gündemi değiştirenlerin sahipleri kimler?

Bunlar, Türkiye’de neler yaptılar, yaptırdılar, yapmaktalar?

Kudüs’e neden suskunlar?

Gazze, neden gündemlerinde yok?

Neden Hamas’ı terör örgütü ilan ediyorlar?

Neden yeni bir anayasaya ve müfredata karşılar?

Neden anayasaları darbecilere yazdırdılar?

Neden Temel kanunların çoğunu ara dönemcilere çıkarttılar?

Ve

Neden Türkiye’de siyasi dilin, mutedil değil de kutuplaştırıcı olması için çaba sarf ediyorlar?

1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu 16.6.1973’te Naim Talu Hükümetince çıkarıldı. Bu hükümet 12 Mart sonrası kurulan ara dönem hükümetlerinden biri ve ömrü 9 ay ( 15.4.1973-26.01.1974) sürmüştür.

Ne kadar demokratiktir?

Türkiye Yüzyılı düşmanları, sadece Türkiye’nin ve Kudüs’ün değil, insanlığın da düşmanıdırlar.

Küresel bir intifada başlıyor.