Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

12 Mart 2018

Kudüs kapısı afrin

Suriye'de terörden temizlenen bir köyün sakini : " Biz de Filistinliler gibi unutulduğumuzu düşündüğümüz bir zamanda Mehmetçik gelip bizi kurtardı."diyor.

Mehmetçik, hep beklenendir, gelendir. O, gücünü merhametinden, intikamını adaletten alandır. O, adını kendisine paye yaptığı Peygamber'in(s.a.v) askeridir. O, düşmanına bile savaş meydanlarında insanlık dersi vermiştir. O, Kızılelma'nın yeryüzünde adaleti ve merhameti hakim kılmak olduğunun idrakindedir.

Çanakkale Cephesi kapanmadı; Cihan Harbi, cepheleriyle bütün unsurlarıyla ve bütün melanetiyle devam ediyor; Filistin, Yemen, Irak, Mısır, Filistin Çanakkale (15 Temmuz darbe girişimi) Kudüs ve Suriye...

Harap edilmiş kadim şehirler, Şam, Halep, Bağdat, Kabil... Baştan başa İslam coğrafyası... Bu katliamlara alkış tutan Güvenlik Konseyi, Vahşi Batı, ve içimizdeki tasmalılar... Şerefini petrodolara satan," İsrail ile savaşmak caiz değildir." fetvası veren Siyonist uşaklar...

Unutulmak...

BM Genel Sekreteri'nin "Yeryüzünün cehennemi" olarak nitelendirdiği, binlerce insanın katledilmeye devam edildiği, beş yüz bin insanın yıkılmış binaların bodrumlarında en temel ihtiyaç malzemelerinden mahrum olarak hayata tutunmaya çalıştığı Şam'ın Doğu Guta'sı...

Dünya kör,sağır...

Yara derinleştiriliyor. Siyonizm, kanlı bir savaşa hazırlanıyor. Nisan ve mayıs ayları provokasyonlara açık. 24 Nisan'da Ermeni yalanları, ABD'nin İsrail'deki Büyükelçiliğini 14 Mayıs'ta Kudüs'e taşıması, ciddi krizlere gebe. Kudüs provokasyonuyla bölge yeniden dizayn edilmek isteniyor. Gazze'de, Batı Şeria'da kapılar kapatılmış durumda.

Fitne ateşini körükleyecek ne varsa ortaya sürüyorlar. Ölümcül darbeyi Türkiye üzerinde 15 Temmuz'da denediler. Başarılı olsalardı Türkiye ne Fırat Kalkanı ne de Zeytin Dalı Harekatı'nı yapmış olacaktı. Siyonistler, çoktan bölgeyi istedikleri gibi taksim etmişlerdi. İşgali, İran, Rusya ve Irak'la kurulan işbirliğiyle Türkiye bozdu. Türkiye'nin kurduğu Soçi- Astana ittifakını bozmak için İsrail-ABD, İran üzerinden yeni bir saldırıya, hazırlanıyor.

İsrail'in, Iran üzerinden mezhep cephesi açması ve buna hazır bekleyen Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı Arap ülkelerinin tutumu, tehlikenin vahametini göstermekte. Mezhepçilik ve Türkiye'de son günlerde Sayın Cumhurbaşkanı'nın çok yerinde 'içtihat' uyarısını malum şer odaklarının başka mecralara çekme gayreti de bu Siyonist- Mezhepçi planın bir parçası.

Terörü etnik kimlik üzerinden devam ettiremeyeceklerini anladıklarından mezhepçiliği ön plana çıkarmaya çalışıyorlar. Selefilik, Vahhabilik, El Kaide, DEAŞ, Haşdi Şabi, Hizbullah ve FETÖ türettiler. Ayrıca kendine 'aydın' etiketi vuran terör yandaşı 'imzacılar', 'bildiriciler', teröriste 'piknikçi' diyen Lümpenciler de bu yapının dolgu malzemeleri.

Türkiye, Zeytin Dalı Harekatı'yla kendisinin, bölgesinin ve İslam dünyasının makus talihini tersine döndüren bir süreci başlatmıştır. Hiç durmaksızın Afrin'den sonra doğuya yönelmeli İran sınırına, Kandil'e kadar bütün bölgeyi terörden temizleyip milyonlarca muhacirin evlerine dönmeleri sağlamalıdır. Aksi taktirde, her geçen gün Türkiye aleyhinedir. Çünkü muhacirler üzerinden de çatışma ortamı oluşturmak istiyorlar. Ensar- Muhacir çatışması için çalışanlar, asla hafife alınmamalı. 15 Temmuz akşamına kadar Yurtta Sulh Konseyi ve müntesiplerinin algı operasyonunun ana malzemesi mültecilerdi. Bölgenin demografik yapısını bozmak isteyenler, huzur ortamının sağlanmasını, mültecilerin evlerine dönmesini istemiyorlar. Bundan dolayı " Harekatı durdurun. Afrine girmeyin."diyorlar.

İstiklal Şairi'mizin yüz sene evvelki ifadesiyle:

"Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere!

Tükürün Ehl-i Salu00eeb'in o hayasız yüzüne!
Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!

Medeniyet denilen maskara mahlu00fbku görün:
Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün
!"

Zeytin Dalı Harekatı, Kudüs'ü de özgürlüğüne kavuşturma ve krallıkların yıkılış sürecini başlatmıştır.

Kudüs'ün kapısı Afrin'dir.

NOT: 12 Mart; İstiklal Marşı'nın kabulünün doksan yedinci, darbenin de kırk yedinci yılı.

İlkine selam, ikincisine lanet olsun...