Dolar (USD)
32.30
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2413.87
BIST 100
10267.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Aralık 2019

Küresel Anadolu Barışı Düzeni

Küresel Anadolu Barışı (İslam/Selam/Pax) Düzeni’ne doğru gidiyoruz.

ABD ve AB merkezli küresel dünyadan, Türkiye liderliğinde, Anadolu (İslam coğrafyası) merkezli küresel bir dünyaya doğru gidiyoruz. Küreselleşmeye yön veren aktörler değişiyor. Türkiye’nin jeopolitik gücü (konumu), uluslararası alandaki ağırlığı, dünyanın yönünü değiştiriyor.

Dikkat edilirse; Türkiye’nin son birkaç yıldır attığı adımlardan, ileri sürdüğü tezlerden, ABD, İsrail, AB ülkelerinden birkaçı ve Batı etkisindeki kukla yönetimlerin olduğu birkaç İslam ülkesi dışında, itiraz eden ülke yok. Geriye dünyanın büyük çoğunluğu kalıyor.

Dünya insanlığı yeni bir düzen istiyor. Adaletin hakim olduğu bir düzen istiyor. Adalet ise ancak İslam’dan referans alınarak sağlanabilir. Bütün dünya insanlığı, Türkiye liderliğinde İslam adaletini bekliyor aslında.

*

Paxanadolu düzeni aşamaları

Türkiye (Selam) merkezli yeni bir dünya düzeni (Anadolu Barışı/Paxanadolu) kurmak için atılan adımlardan ikincisine (1. adım Suriye, 2. Adım Libya ) geçtik. Selam/PaxTürkiye düzeni Suriye’de başladı. Libya ile devam ediyoruz.

Dolmabahçe Sarayı'nda Başkan Erdoğan'la Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj arasında iki önemli anlaşma imzalandı. Türkiye ve Libya hükümetleri arasında "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ve iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen, "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" anlaşması imzalandı.

AB ve ABD'nin, birkaç ülkeyi (İsrail, Yunanistan, Mısır) de kendilerine kuyruk yaparak, Türkiye'yi Doğu Akdeniz'de dar bir alana hapsedip sıkıştırma hamlesine, Libya ile yaptığımız deniz sınırları anlaşması ile cevap verdik.

Şunu ayrıca not edelim. Türkiye, Libya’nın doğusunda üslenen Halife Hafter öncülüğündeki askeri güçlere karşı, Trablus’taki Sarraj hükümetini destekliyor. Türkiye, Libya’da taraf olmak zorunda kalmışsa da diplomasi zorlanarak, Libya’daki taraflar arasında arabulucu olma yoluna gidebilir. Diplomasiyi sonuna kadar zorlamalıyız. Sonuçta her iki taraf da Libya’dır. Türkiye, Libya’nın birliğini sağlayan en önemli güç olmalıdır. Taraflar arasında bir anlaşma sağlanarak, Libya'nın toprak ve siyasi birliği sağlanabilir. Bu son derece önemlidir.

Suriye’de kurmaya çalıştığımız düzen ve Libya ile attığımız adımlarla, aynı zamanda PaxAkdeniz düzenini de kuruyoruz.

PaxAkdeniz düzeninin önündeki küçük engeller olan; Libya’nın doğusundaki hükümet (parlamento) anlaşmayı kınarken, Yunanistan ve Mısır da anlaşmaya tepki gösterdiler. Zamanla bu engeller de aşılacaktır. Uluslararası hukuktan ve diplomasiden ayrılmadan mücadeleye devam etmeliyiz.

***

Anadolu (İmparatorluğu) Entegrasyonu (2023) Seçimleri

Olağanüstü bir durum (erken seçim) olmadığı sürece, genel seçimler 2023 Haziran ayında yapılacak. 2023 seçimleri, Türkiye tarihinin en önemli seçimleridir. Bu seçimler adeta dünya seçimlerine dönüşecek. Türkiye 2023 seçimlerinde, dünya başkanını ve dünya parlamentosunu seçecek. Şimdiden seçimlere hazırlık yapılmalıdır.

AZERBAYCAN, IKBY, KIBRIS, BOSNA HERSEK, MACARİSTAN, PAKİSTAN, KIRIM, KOBANİ, İRLANDA bu ülke ve bölgelerden seçilen birer köy, sembolik olarak Türkiye seçimleri için oy kullanabilir.

***

Anadolu doktrini dış politika stratejisi

Türkiye; dış politika stratejisini, yeni bir dünya düzeni (Anadolu İslam/Barışı-Selam/PaxAnadolu) oluşturmak üzerine kurmalıdır. Dünyanın büyük güçleri (ABD, AB, Çin, Rusya) ile denge politikası stratejisi ve mümkün olduğunca çatışmadan ilişkiler yürütmelidir. Türkiye kimsenin yanında değil. Bir denge unsurudur ve kendi ajandasına göre hareket etmelidir. Dünyanın en arabulucu ülkesi olmalıdır. Herhangi bir ülkedeki ihtilaftan dolayı, taraf tutmak zorunda (Mısır , Libya gibi) kalsa bile, taraflar arasında (Pakistan, Sudan, Irak olduğu gibi) arabulucu olmalıdır. Taraflar kendi aralarında çatışsalar bile, Türkiye ile çatışmamalıdır. Türkiye artık dünyanın ADALET dengesidir. Türkiye’nin çıkarları; denge ve (Selam/barış diplomasisi) arabuluculuktan geçer.

Bunun için, Cumhurbaşkanlığı makamı tamamen dış politika üzerine, başkan yardımcıları (sayı arttırılarak ve süre kısaltılarak) da iç politika üzerine kurumsallaşmalıdır. Sanattan , spora, edebiyattan, tarihe, her alanda birimler kurularak dünyanın tarihine, edebiyatına ve geleceğine yön verecek stratejiler oluşturulmalıdır.

1. Türk-Kürt Birliği (Misak-ı Milli, aynı zamanda Türk birliğidir.) stratejisi

2. Azerbaycan (Ermenistan)+Kıbrıs ile birleşme stratejisi

3. TAM (Türkiye, Azerbaycan, Macaristan) Dünya Futbol Ligi (Anadolu İmparatorluğu; Bosna, Macaristan, Pakistan, İrlanda, … Milletler Topluluğu) stratejisi

*

Dünya tarihi ve edebiyatının yeniden, Anadolu merkezli olarak oluşturulması adımları atılmalıdır. 100 temel eser 999 temel eser olarak yeniden belirlenebilir. Dünyadaki bütün ülke edebiyatlarından oluşturulan bir kitap listesi oluşturulabilir. Bunun ilk adımı olarak, internet üzerinden başlanabilir. Dünya klasikleri eserleri listesi/seti internet üzerinden oluşturulabilir. İleride bu eserlerin basımı yapılabilir. Bunun için bir birim de kurulabilir. Bir üniversite ya da Diyanet İşleri Başkanlığı da bunu yapabilir.

İlham ALİYEV’in dediği gibi, “Türkiye dünya çapında güç merkezidir. Türkiye’nin sözünün çekisi artır.”

***

Fethullah Gülen ve örgütü, nereye sızdı nereye sızmadı.

Hala AK Parti ve Erdoğan, FETÖ üzerinden yıpratılmaya çalışılıyor. Geçmişte, suç işlediği açıkça ortada olmayan bir organizasyona, nasıl ve ne gerekçe ile müdahale edilebilir? Bugün Erdoğan’a bu suçlamalarda bulunan; ÇYDD, ADD, CHP gibi derneklerin, partilerin devlete sızmadığını nereden bilelim? ADD’nin, CHP’nin ileride bir darbeye teşebbüs etmeyeceğini kim garanti edebilir? ADD’ye, CHP’ye ya da başka bir yapıya şimdi, ileride darbeye teşebbüs edebilirsiniz diye operasyon yapılabilir mi? FETÖ ile en büyük mücadeleyi veren Erdoğan ve ekibi, hala FETÖ’cü olmakla suçlanıyor. Sanılanın aksine FETÖ, AK Parti döneminde büyümedi. Su yüzüne çıktı. Tam tersine, en büyük zararı Erdoğan döneminde gördü. Tabanını, Erdoğan liderliğindeki AK Parti’ye kaybetti. Tabanını kaybettiği (en önemli sebep) için darbe yaptı.

Ayrıca, Fethullah Gülen ve örgütü, istediği her yere sızmıştır.

Sızmadığı yerlere de işine yaramadığı için sızmamıştır.

İşçi Partisi (Doğu Perinçek, Vatan Partisi)’ine sızmamıştır, çünkü işine yaramazdı. Dindar insanları motive etmek için, Doğu Perinçek gibilerine ihtiyacı vardı.

Refah Partisi’ne sızmamıştır, çünkü işine yaramazdı. CHP ve Laik tabanı kazanmak için ERBAKAN ve Refah Partisi’ne ihtiyacı vardı. İsteseydi sızardı. Her türlü sızardı. İşçi Partisi’ne de Refah Partisi’ne de, ÇYDD, ADD gibi derneklere her yere sızardı.

FETÖ; dernek, vakıf, STK’lar, medya gibi (ki; varsa) sızmadığı yerlere ve kurumlara ihtiyacı olmadığı için sızmamıştır. Bugün Türkiye’de hiç kimse ve hiçbir kurum kendisiyle bundan dolayı övünemez. Tam tersine, FETÖ’ye hizmet ettikleri için özeleştiri yapmaları gerekiyor.

Bugün; biz söylemiştik, Fetullah şöyleydi böyleydi diyenler, Fetullah Gülen ve örgütünün ERDOĞAN’a darbe yapacağını bilselerdi (CHP yandaşları, Hablemitoğlu gibi İslam karşıtları), o zamandan beri Fetullah’ı ve örgütünü desteklerdi. FETÖ için geçmişte bir şeyler söyleyenler, İSLAM karşıtı oldukları için söylüyorlardı. Dürüst ve samimi oldukları için değil.

Kısacası; FETÖ’nün sızmadığı bir yer yok. Sızmadığı görüntüsü veren yerlere de işine yaramadığı için sızmamıştır.

*

CHP, 251 mi büyük yoksa 50 bin mi?

CHP, FETÖ argümanlarıyla (darbe tiyatrosu, kontrollü darbe) ve AK Parti’yi de geçmişiyle vurup, 251 insanımızı ŞEHİT eden FETÖ’yü suçlamak yerine, yine AK Parti’yi suçluyor. Ama aynı CHP, 50 binden fazla insanın katledilmesine sebep olan PKK (HDP) ile de seçim ittifakı yapıyor.

FETÖ yüzünden, 251 şehit verdik.

PKK yüzünden bugüne kadar, 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik ve hala kaybetmeye de devam ediyoruz.

CHP (Ekrem bey ve Canan hanım) hala, 2023 seçimleri için PKK (HDP/Cemil BAYIK) ile seçim ittifakı yapmanın planlarını yapıyor.

*

CHP’nin sebebi olduğu terör örgütleri

CHP, Kürtleri ezdi, PKK’nın ortaya çıkmasına sebep oldu.

CHP, Mütedeyyin (dindar) kesimi ezdi, FETÖ’nün ortaya çıkmasına sebep oldu.

CHP, Alevileri ezdi, DHKPC’nin ortaya çıkmasına sebep oldu.

CHP adeta, terör örgütü üretme fabrikası, terör üretme merkezi gibi üretim yaparak çalışıyor. Türkiye’ye en büyük zararı CHP vermiştir. Kürtlere de en büyük zararı PKK vermiştir. CHP (Ekrem bey) ve PKK (Cemil/Selahattin beyler) Türkiye’ye, birlikte zarar vermek için 2023 seçimlerine yürüyorlar. Allah bu birlikteliği bozsun. Bu birliktelikten memlekete hiçbir hayır gelmez.

*

FETÖ ile mücadele çelişkisi

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, bu partilerin FETÖ ile mücadele ile ilgili bir raporları var mı? Bir eylem planları var mı? Bildiğimiz kadarıyla boş konuşmaktan baka bir şeyleri yok.

Biri serbest kaldığında hep bir ağızdan, FETÖ ile mücadele edilmiyor diyorlar.

Biri tutuklandığında hep bir ağızdan, FETÖ ile böyle mi mücadele edilir diyorlar?

Peki nasıl olacak? Siz söyleyin o zaman. Açıklayın eylem planlarınızı, raporlarınızı. Hepimiz bunu görelim.

***

Oyunun parçası olup, büyük (BOP) oyunu bozmak

Daha öncede defalarca ifade ettik. Atatürk (Kurtuluş Savaşı ittifakları ve stratejisi) ve Erdoğan (BOP, FETÖ, PKK) bir oyunun parçası olup, büyük oyunları önemli ölçüde bozmuşlardır. Erdoğan’ın oyunları bozabilmesinin en önemli sebebi arkasında toplum desteğinin olmasıdır. Bunu 15 Temmuz gecesi gördük. Türkiye halkları (Anadolu Milleti), Ülkücüler ve birkaç cemaatin ölümüne ERDOĞAN destekçisi olması, oyunları bozması için Erdoğan’a büyük bir güç veriyor. Ekrem bey ise, yeni (eski) bir oyunun parçası yapılmaya çalışılıyor. Erdoğan’ı devirip, Türkiye’yi bölme projesinin bir parçası olarak, Ekrem beyin yolunu ince ince açıyorlar. Ekrem bey bir oyunun parçası olup, O oyunu bozacak yeteneğe ve güce sahip değil. Erdoğan nefretinden, neredeyse, ABD’yi Türkiye’ye müdahaleye çağıracak Türk Solu ve Türkiye’yi bölmek için ABD ile işbirliği yapan PKK dışında bir desteği yok. Bu destekle ancak Türkiye’nin parçalanmasına hizmet edebilir. CHP de Türkiye’de Ekrem beyle büyük bir maceraya doğru sürükleniyor. Bu macerayı yine halkın feraseti önleyecek.

***

PaxOttomana (Kuruluş Osman) Dizisi

Tarihsel bir olayı film yapıyorsanız, onun tarihine sadık kalarak yapmalısınız. Muhteşem yüzyıl dizisinde çok sayıda rezalet yaşandı. Aynı rezalet başka tarihi dizilerde de yaşandı. Osmanlı gibi bir tarihi film yapacaksanız, sorumlu olmak zorundasınız. Türkiye’nin ve dünyanın otorite tarihçileri ile çalışacaksınız. Tarihi bir film, aynı zamanda tarihe de geçmelidir. Özellikle Osmanlı ile ilgili bir film, bütün dünyaya örnek olmalı ve bütün dünyaya mesaj vermelidir. Adından içeriğine (senaryo) kadar, her yönüyle özgün olmalıdır. Biz (Türkiye), PaxOttomana filmini yapamazsak, Hollywood (ABD) yapacak. Belki de bizdeki Osmanlı düşmanlarından daha fazla gerçeklere ve tarihe sadık kalarak hem de. Kuruluş Osman dizisi yetkilileri, yapımcıları, … radikal ve gerçekçi bir karar alarak; hem filmin adını değiştirmeli hem de gerçek tarihe sadık kalarak yeniden çekilmelidir. İlk 2 bölüm bizi de gerçek tarihi de tatmin etmemiştir.

*

TARİHE NOT: CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, yeni kurulacak partiler, hatta AK Parti ve hatta ve hatta MHP, 2023 seçimlerinde, HDP (PKK) ile seçim ittifakı gibi bir şey yapma hatalarına düşerlerse, hiç kimsenin, ABD’ye de, İsrail’e de, PKK’ya da, PKK’yı destekleyen Kürtlere de, hiç bir söz söyleme hakları olamaz. O zaman, biz de çıkar (Selam Hareketi olarak) PKK’yı destekleme açıklaması yaparız. Biz (Türkiye, Suriye gibi bölünmesin diye PKK’ya karşı olan Kürtler, Türkiye bizim devletimizdir diyen Kürtler), PKK’ya karşı çıkıp bedel ödeyelim, CHP ve diğer ortakları ise, PKK ile seçim ittifakı yapıp İstanbul’a belediye (Ekrem bey) başkanı olsunlar, öyle mi?