Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


KÜRESEL GÜVENLİK SORUNU OLARAK DAİŞ

DAİŞ İsimli terör çetesi, İstanbul ve Brüksel'de iki büyük terör saldırısı gerçekleştirdi. Arka arkaya gerçekleşen terör saldırılarında otuz beşin üstünde insan hayatını kaybederken onlarca insan yaralandı. DAİŞ, Brüksel ve İstanbul saldırılarıyla istediği yerde istediği zaman terör saldırıları yaparak gücünü göstermeye çalışmaktadır.

DAİŞ Saldırıları, bu terör çetesinin dünyanın her yerinden istediği sayıda militan devşirebildiğini göstermektedir. Yabancı savaşçı kavramı, DAİŞ çetesinin insan kaynakları stratejisini anlamaya yetmemektedir. DAİŞ'te yabancı savaşçı yoktur, DAİŞ'te gönüllü teröristler vardır. Avrupa ve Amerika dahil dünyanın birçok ülkesinden genç insanların gönüllü bir şekilde bu terör çetesine katılması, bütün dünya için büyük bir güvenlik sorunudur.

DAİŞ Terör çetesine gönüllü bir şekilde katılan militanların, nerede ne zaman bir terör saldırısı gerçekleştirebileceği artık öngörülememektedir. İstanbul'da bir saldırı gerçekleştirdikten hemen sonra DAİŞ, Avrupa'nın başkenti ve kalbi konumundaki Brüksel'in havaalanı ve metrosunda da katliamlar yapabilmektedir. DAİŞ için her zaman ve her yer saldırı için uygun olarak değerlendirilmektedir.

DAİŞ, saldırılarında Müslüman-Müslüman olmayan ayırımı yapmamaktadır. DAİŞ, terör örgütü İstanbul'a saldırdığı gibi, Brüksel'ede saldırmaktadır. DAİŞ, saldırılarının en büyük kurbanı ve mağduru Müslümanlardır. Her DAİŞ saldırısından sonra Müslümanlar için Batıda yaşamak zorlaşmakta, İslamofobi denilen ırkçılık yaygınlaşıp kökleşmektedir. Trump, İslamofobi üzerinden Cumhuriyetçilerin Başkan adayı olmaya çalışmaktadır. Fransa'da İslamofobi kullanılarak aşırı sağın söylemleri ana politikayı belirlemeye başlamıştır. DAİŞ, sayesinde bütün dünyada İslam ve Müslüman karşıtlığı hızla gelişmektedir.

Irak ve Suriye savaşları, Ortadoğu'da istikrarsızlığın ve radikalizmin kökleşmesine çok uygun zeminler yaratmaktadır. DAİŞ, Ortadoğu'daki istikrarsızlığın derinleşmesi için her türlü eylemi yapmaktadır. Ortadoğu'da istikrarsızlık devam ettikçe DAİŞ denilen çete, varlığını koruyacaktır. DAİŞ için esas olan şey, Suriye savaşının bütün İslam coğrafyasını sarsacak şekilde devam etmesini sağlamaktır. Malum terör örgütü, istikrarsızlığın ve radikalizmin devamı için İstanbul ve Brüksel'e saldırmıştır.

DAİŞ, Ortadoğu'da Şiiler ve Sünniler arasında bir çatışma yaratmayı istemektedir. Suriye ve Irak'ta Kürtler ve Sünni Arapların savaşması için DAİŞ, özel bir çaba göstermektedir. DAİŞ, Sünni Araplar ve Kürtlerin çatışmasını kendi varlığı için olmazsa olmaz olarak değerlendirmektedir. Müslüman toplulukların birbiriyle çatışmasının ancak kendisini yaşatabileceği şeklinde sapkın bir stratejiyi DAİŞ uygulamaktadır. Ümmet ve insanlık kaybederken DAİŞ'in kazanması şeklinde bu sapkın stratejiyi özetleyebiliriz.

Suriye savaşının uzun süre devam edeceği açıktır. DAİŞ'in tasfiye edilmesinden ve DAİŞ sonrası dönemden söz edilmesine rağmen, bu konularda çok güçlü işaretler ortaya çıkmış değildir. DAİŞ'in tasfiyesinin sanıldığı kadar kolay olmayacağını öngörebiliriz. DAİŞ, hiçbir gücün tek başına kontrol edemediği bir yapı olarak varlığını uzun süre devam ettirecek gibi gözükmektedir.

DAİŞ terör örgütüyle, salt istihbarat, polis ve askerle mücadele etmek yeterli değildir. Toplumun aktif bir şekilde DAİŞ gibi terör örgütlerine karşı sorumluluk alması gerekmektedir. Sivil toplum kuruluşlarının aktif bir şekilde etkin olmaları gereken yeni alan terörizmle ve şiddetle mücadele alanıdır. Sivil toplum, psikolojik, ideolojik, sosyal ve ekonomik açılardan eğitim, medya, kültür ve din alanlarında terörizmi etkisizleştiren işlevsel çalışmalar yapmalıdır. Sivil toplumun terörizmle mücadele için iyi bir donanıma sahip olması ve güçlü bir bilinç düzeyi geliştirmesi gerekmektedir.

Terörle mücadele için sahici anlamda toplum olmamız gerekmektedir. Terörizmin neden olduğu acılar karşısında din, dil, cinsiyet, ırk, kültür ve bölge ayırımı olmadan hepimiz bir araya gelebilmeliyiz. Terörle en etkin mücadeleyi, sahici anlamda toplum olmakla verebiliriz. Terörün neden olduğu insani acıları ve yıkımları karşılaştırarak, başarılı bir terörizmle mücadele koalisyonu oluşturamayız. Sahici insanlık ve toplumsallık bilinciyle hareket ettiğimizde DAİŞ gibi terör yapılarını etkisizleştirebilir, yalnızlaştırabilir ve küçültebiliriz. Terörizmle mücadele için hepimizin birbirine ihtiyacı vardır.

Karşıt görüşlü, kimlikli, mezhepli veya partili gibi nitelemelerle farklı toplumsal kesimlerin birbirine öfke duyduğu, nefret ettiği ve birbirine kapıları kapattığı ortamlarda terör yapıları güç kazanmaktadırlar. Terör yapıları, toplumun birbirine karşıt olma durumundan beslenmektedirler. Toplum ve insanlık olarak hepimiz, terörizme karşı birlik olmak için birbirimize karşıt olmamayı öğrenmemiz gerekmektedir. DAİŞ terör örgütü, bütün insanlık için küresel güvenlik sorunu olmuş durumdadır. DAİŞ tehdidine karşı verilecek tek etkili cevap küresel insani dayanışmadır.