Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
35.01
Gram Altın
2458.09
BIST 100
9796.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Ocak 2021

Küresel Hipnotizma

Toplumun iyi ve mutlu üyeleri olacaklarsa şayet ne kadar az bilirlerse o kadar iyi olurdu. Tek tip gruplarda standart erkek ve kadınlar. Küçük bir fabrikanın tüm çalışanları bokanovskileştirilmiş tek bir yumurtanın ürünleri olabilir.

StandartGamalar, değişmez Deltalar, tek tip Epsilonlar... Milyonlarca tek yumurta ikizi. Seri üretim prensibi.

“Tümşartlandırmaların amacı budur; insanlara, kaçınılmaztoplumsal yazgılarını sevdirmek."

Hipnopedyaya:"Tüm zamanların en yüce ahlâklandırıcı ve sosyalleştirici gücü."

AldousHuxley tarafından yazılan ve 1932 yılında basılan Cesur Yeni Dünya romanından bahsediyorum.

Bilindiği gibi roman, Kuluçkalama ve Şartlandırma Merkezi Müdürü’nün verdiği eğitimle başlıyor. Bu eğitim, toplumsal ve ekonomik istikrar için gerekli olan mevcut nüfusun sabit tutulması, yeni dünya devletini benimseyecek, ona hizmet edecek ve bundan zevk alacak insanların yetiştirilmesi için veriliyor.

Cesur Yeni Dünya’da insanların birey olma hakkı ve olanağı yoktur.Yalnız kalmaları da son derece tehlikelidir. Çünkü yalnız kalan ve işi olmayan insan düşünmeye başlar. Oysa düşünmek hem insan, hem de toplum için tehlikeli bir şeydir.

Yalnız kaldıklarında düşünmemeleri, bunalıma girmemeleri için insanlara ‘soma’ adı verilen zararsız uyuşturucular verilir.Bu sayede insanların bağımsız düş kurma hakları da ellerinden alınmış olur.

Romanda kurgulanan “Dünya Hükümeti” her şeyi ama her şeyi düşünmüştür. Dünya denetçisi Mustafa Mond ile Tanrı hakkında hala bir şeyler bilen yabani John’un konuşmaları sistemin işleyişi hakkında önemli bilgiler veriyor.

Dünya Devleti insanların tüplerde üretildiği ve devlet tarafından kaderlerinin çizildiği bir dünyadır. Dünya Devleti böyle bir düzen üzerine kurulurken bu düzeni kabul etmeyen, eski hayatlarını devam ettiren, modern dünyanın dışında yaşayan aykırı bir toplum daha bulunmaktadır.

Bu toplumun yaşadığı yere “Vahşi Bölge” denmektedir.

Vahşi Bölge, Dünya Devleti’nden elektrikli tellerle ayrılmış bir bölgede varlığını devam ettirmektedir. Burası yeni kurulan sisteme uyum sağlayamayan kişilerin hayatlarını sürdürdükleri bölgedir.

Huxley’in romanını okurken bugün de Covid-19 üzerinden yürüyen dijital faşizmin ve küresel diktatörlük çağının adım adım gelmekte olduğunu görüyoruz.

Dünya Ekonomik Forumu'nun kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Profesör KlausSchwab: “Dünyada her şey sıfırlanmalı” diyordu. “Korona sonrası dönemin nasıl yapılandırılacağı ve tasarlanacağını düşünmemiz gerekiyor. Ve burada, tabii ki, sıfırlama kelimesi aklıma geliyor. Çünkü şu çok açık ki eski normale geri dönemeyiz” diyerek bu süreci fırsat olarak görüyor.

Kissinger ise ABD’ye rol biçerek yeni bir dünya hükümetinden bahsediyor. “Liderler krizle ağırlıklı olarak ulusal temelde uğraşıyor; fakat virüsün toplum çözücü etkileri ulusal sınır tanımıyor. Son kertede küresel işbirliğine dayanan bir vizyon ve programla birleştirilmelidir. Eğer ikisini eşgüdümlü yapamazsak, olabilecek en kötü sonuçlarla karşılaşacağız” diyor Bay Kissinger.

Bunun için de elbette daha fazla korkuya ve kaosa ihtiyaç var.

Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede daha şimdiden aşı konusunda endişelerini dile getirenlere yönelik zamanla bazı mahrumiyetlerin gelebileceği konuşuluyor.

Korkarım bu gidişle yeni sistemi sorgulayanlar için vahşi bölgeler tahsis edilecek. Ve onlar toplum önünde yabani olarak takdim edilecekler. Düşünmenin insan ve toplum için zararlı görüldüğü bir döneme girdik.

Çünkü bugünlerde somasını çeken yazarı, siyasetçisi, profesörü yeni dünya hükümetinin nimetlerinden bahsederken buna itirazı olanları da elektrikli tellerle çevrili vahşi bölgeye mahkum ediyor.

Öyle ki Nobel tıp ödüllü LucMontagnier’in yeni tip koronavirüsün (SARS-CoV-2) laboratuvarda üretildiğini söylemesi bile onları kesmiyor. Belli ki o da vahşi bölgeye hapsedilecek olan yabanilerden…

Jean Baudrillard, “Can Çekişen Küresel Güç” adlı kitabında “Artık olaylar küreselleşiyor. Bizi yöneten politik aktörler değil, zihinsel ağlar” diyordu. Aslında tam anlamıyla küresel bir hipnotizma bu.

Bokanovskileştirilmiş tek bir yumurtanın ürünleri gibi davranmamız bekleniyor.Gittikçe bu sistemin gönüllü yandaşları haline getirilmek isteniyoruz. Ve bunu daha şimdiden kabullenmiş büyük bir kitle var.