Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.54
Gram Altın
2407.28
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Aralık 2016

Küresel tefeciler, dolar rejimi ve Türkiye

Deflasyon, enflasyon, bileşik faiz, bono, hisse senedi, devalüasyon, kur sistemi, likitide, resesyon, borsa gibi finans terimlerini ve işleyiş biçimlerini pek bilmeyiz. Zaten bilmeyelim diye bu karmaşık sistemi inşa ettiler. Siz bunun kendi kendini düzenleyen ilahi bir sistem olduğuna inanın kafi dediler! Oysa bu hepimizi salak yerine koyan bir avuç bankerin, kumarhane gibi işlettikleri dünyada, serbest dalgalanmaya bırakılmış küresel/emperyal para(dolar) rejimiyle parayı yağmanın, sömürünün, dolandırmanın, işgalin ve ölümün aracı haline dönüştürdüğü bir düzenekti. 1971 yılına kadar altın ve gümüş karşılığında basılan dolar bu tarihten sonra hiçbir kritere dayanmadan karşılıksız basılmaya başlandı. 1971 yılına kadar doların üzerinde "on gold in on silver" yazılıydı. Bu tarihten sonra" God we trust" yani biz Tanrıya güveniriz yazıldı. Tanrı, yani dolar! Yani kendileri!

Bu aynı zamanda doların "Yeni Dünya Düzeni" projesi uğruna bir silah gibi kullanılmaya başlandığı tarihtir. Fakat asıl kırılma 1978 Washington Uzlaşısı ile başlatılan küresel serbest piyasa sürecinin başlatılmasıyla yaşanmıştır. Bu tarihten sonra paranın küçük bir grubun tekelinde ülkeleri krize sokarak diz çöktürmek suretiyle egemenlik kurma, yıldırma ve dirençlerini kırma yolunda finansal operasyonlarda kullandığını gördük/görmekteyiz. Küresel sermayenin %40'dan fazlasını tekelinde bulunduran bu tefeciler, faiz operasyonlarıyla ülkelere enflasyon ihraç ederek dünya halklarının üzerine sürekli vergi bindirdi.

Küresel finans sisteminin dışında alternatif yol arayışlarına giren ülkeleri de kriz/darbe/terör yöntemleriyle sindirdiler. Bu acımasız finans sistemine ilk itiraz Türkiye'den geldi. O yüzden ardı ardına operasyon geçiyoruz. Erdoğan'ın 2013'ün yazında "faiz lobisi" şeklinde kavramsallaştırdığı bu çete 200 yıldır savaş, kan ve gözyaşı üzerinden servet biriktiren ve dünyayı her geçen gün fakirleştiren, ülkeleri diz çöktüren finans oligarşisinden başkası değildi. Erdoğan haksız değildi öyle ki Gezi kalkışmasının tam ortasında Alman Deutsche Bank, TCMB'na faiz yükseltmesi için ısrar ediyordu. ABD Finans devlerinden Citi de Türkiye'nin faiz arttırması gerektiğini aksi taktirde durumun gittikçe kötüleşeceği uyasında bulunmuştu. Gezi'de başarılı olamayınca bu sefer FETÖ eliyle 17-25 Aralık'ı, 15 Temmuz'u ve terör saldırılarını denediler. O da olmadı/olmuyor.

Putin, İMF'i tehdit edip, baronlara ödeme yapmayacağını açıkladığında Kasım 2014'te para birimi rubleye operasyon yapıldı. Ülkelerin para birimlerini dolar karşısında değersizleştiren ve sürekli borçlandıran bir mekanizma tesis ettiler. Çünkü 1978 yılında para manipülasyonları için tüm şartlar oluşturulmuş ve 2014 yılı itibariyle faiz, döviz, borsa üzerinden döndürülen toplam sanal para miktarı yaklaşık 840 trilyon doları bulmuştu! Bu parayla gelişmekte olan ülkelerin paraların değeri dolar karşısında sürekli düşürülmektedir. Çünkü bu mesele bir döviz meselesi değildir aynı zamanda dünyayı kontrolleri altına alma yolunda doların aracı edildiği siyasi bir meseledir! Bir avuç finans oligarkının her geçen gün halkları sefalete doğru sürüklediği, savaşı/terörü sermayeleri için bir üretim biçimi olarak gördükleri acımasız bir sistemden bahsediyoruz. Bugün Türkiye bu sisteme karşı çok çetin bir mücadele vermektedir.

Uluslararası ticaretin dolarla yapıldığı/dayatıldığı bu düzenekte sistemin dışına çıkarak alternatif milli paralarla ticaret yapılmasını savunan liderlere dönük çok acımasız operasyonlar düzenlediler. Sadece onlara mı doları Rothschild gibi tefeci ailelerin tekelinden çıkarmak isteyen ABD başkanlarının bile kellesini aldılar. Fakat tüm bunlar 1971 yılından beri bedelsiz dolar basarak dünya finans sistemini tekelinde tutan çeteyi her geçen gün uçurumun kenarına doğru itmekten kurtaramadı. ABD, bu sistemle 2008 yılına kadar dayandı. 2008 yılında 30 milyon insan bir gecede iflas etti. İsyan dalga dalga yayıldı. 2008 krizinde piyasaya olağanüstü para pompalayan ABD merkezli tekelci küresel finans sistemi bugün gelinen nokta itibariyle yine çok ciddi bir krizin eşiğindedir. Bu yüzdendir ki yaralı kurt gibi sağa sola saldırmaktadır!

ABD'de Temmuz 2013 itibariyle ödenmemiş kredi kartı borçları 850 milyar dolar civarındaydı. FED çıldırmış gibi para basıyor. Mevcut tefeci finans sistemi zor durumda. Doların çöküşü ile sistem kilitlenecek ve belki de yeni para birimine geçilecektir. Bu bakımdan Erdoğan'ın milli para kampanyası ve altına yatırım yapın önerisi çok önemlidir. Türkiye önümüzdeki yıllarda patlayacak balonu gördü ve önlemlerini almaya başladı.

2008 mali krizinde 8 trilyon dolar civarında tutan kurtarma paketlerinin maliyetini halklara ödetmişlerdi. Türkiye ise büyüyor! Tüm dünyayı borç batağına iten, para birimlerini esir alan, İMF'i dünyanın merkez bankası yapacak olan, sanal para sistemi ile bireyleri kontrol altında tutan bu tefeci sisteme tepki göstermeliyiz. Erdoğan'ın alternatif yol arayışlarına, milli para kampanyasına ve bağımsızlık mücadelesine destek olmak durumundayız. Terör saldırıları bizi yıldırmasın. İstikametimiz doğru. 50 yıldır tüm dünya halkları yemeden içmeden 100 tane aileyi besliyor! Küresel tefeci çetenin içerideki şubeleri/piyonları ise Erdoğan'ı mevcut küresel finans sisteminin dişlileri arasında ezmek/esir almak için çabalıyor.