Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.02
Gram Altın
2464.46
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 Mart 2017

Kürt Meselesi ve Referandum

Yakın tarihle meşgul olanlar bilirler; Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920 tarihinde Cuma Namazı'ndan sonra İslami kaidelere uygun olarak açılmıştır. Mustafa Kemal de konuşmalarında, sıklıkla Türkleri ve Kürtleri İslam kardeşleri olarak sayar. Mustafa Kemal, TBMM'nin açılışından kısa bir süre sonra bu gerçeği şu cümlelerle dile getirir:

"Muhafaza ve müdafaasıyla iştigal ettiğiniz millet, bittabi bir unsurdan ibaret değildir. Muhtelif anasırı İslamiye'den mürekkeptir. Bu mecmuayı teşkil eden her bir unsur-ı İslam, bizim kardeşimiz ve menafi tamamıyla müşterek olan vatandaşımızdır ve yine kabul ettiğimiz esasatından ilk satırlarında bu muhtelif anasır-ı İslamiye ki; vatandaştırlar, yekdiğerine karşı hürmet-i mütekabile ile riayetkardırlar ve yekdiğerinin her türlü hukukuna, ırki, içtimai, coğrafi hukukuna daima riayetkar olduğunu tekrar ve teyit ettik ve cümlemiz samimiyetle kabul ettik. Binaenaleyh menafimiz müşterektir. Tahsiline azmettiğimiz vahdet, yalnız Türk, yalnız Çerkez değil hepsinde memzuç bir unsur-ı İslam'dır."

Kürtlerin Tarihi Daima Türklerle Beraberdiru2026

Osmanlının demografik mirasını taşıyan yeni Türkiye'nin ilk Meclis'inde 70 kadar Kürt milletvekili bulunmaktadır. Bunlardan biri de, Erzurum Milletvekili Süleyman Necati Bey'dir. Bir gün Meclis'te şöyle bir konuşma yapar:

"Tarihin pek derin ve hatta karanlık noktalarına kadar bakışlarımızı uzatırsak göreceksiniz ki, Kürtlerin tarihi daima Türklerle beraberdir. Bugün de Kürt topluluğunun kalbine girecek olursanız görürsünüz ki, onların kalplerinde bu milletin tarihinden ve isteklerinden başka hiçbir şeyin yeri yoktur."

Kurtuluş Savaşı'ndaki dinsel ve duygusal dayanışmanın kaybolmasının yanında, Türk merkezli ulus inşası Kürt isyanlarının fitilini ateşler ve Kürt topluluklar birbiri ardına isyan eder. Artık Süleyman Necati Bey'in sözlerinin bir hükmü kalmamıştır. Şeyh Sait, Sason, Ağrı, Mutki, Zilan, Dersim isyanları peşi sıra birbirini kovalar; ancak Türk kimliği ekseninde yeni bir ulus yaratmak uğraşında olan yeni rejim, öyle pek kolay pes edecek gibi durmaz. Türk Tarih Tezi, Güneş-Dil Teorisi, Halk Evleri gibi uygulamalar yeni siyasallığın parametrelerini oluşturur. Ulus söylemi, dönemin küresel gerçekleri ile uyumlu hale gelir ve gittikçe keskinleşir.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin Çözüme Katkısı

Gelelim günümüzeu2026 Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş, Kürt meselesinin çözümü noktasında önemli bir eşiktir. Türk-Kürt kardeşliğinin yeniden inşası, bölgenin terör bataklığından çıkarak bahar havasına dönmesi, adalet devletinin yeniden tesisi ancak yeni bir sistem ile mümkün olabilir. Kürt meselesini içinden çıkılmaz hale getiren bir neden Türkiye'yi yönetilemez kılan parlamentarizm ise de diğeri kimlik ve ayrımcılık siyasetini aşamayan Kürt siyasal hareketidir.

Erdoğan'ın şahsında temsil ettiği güçlü irade, Kürt meselesini çözebilecek siyasal hamlenin kendisidir. Unutmayınız ki, gerekirse baldıran zehri içmeyi göze alan irade bu sorunu çözebilir. Bunun ilk aşaması da güçlü yürütme sistemini esas alan cumhurbaşkanlığı sistemidir.