Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2415.72
BIST 100
10267.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Ağustos 2014

Kürt Siyasetinin Heykel İle İmtihanı

10 Ağustos akşamı Selahattin Demirtaş'ın HDP'nin Türkiye genelinde kabul görmüş olmasının memnuniyetini dile getirdiği konuşmasında öne çıkan mesajı, HDP'nin bir Kürt partisi olmaktan çok tüm Türkiye'ye hitap edebilme yeterliliğine sahip kitle partisi olma yolunda ilerlediğiydi.

10 Ağustos akşamı Selahattin Demirtaş, "Elbette hemen yarından başlayarak partimizi Türkiye'nin her yerinde güçlü bir örgütlülüğe büyük bir kitle partisi haline getirmek ilk hedefimiz olacaktır. Biz bu seçimle birlikte yeni bir başlangıca adım atmış olduk. Kürtüyle, Türküyle, Ermenisi, Lazı, Arabı, Çerkesiyle, Alevisiyle Sunnisiyle, Ezidi, Yahudisiyle, bütün kimlikler ve inançlarla bir arada, emekten, özgürlükten, demokrasiden, barıştan yana bir gelecek kurma kararlılığın göstergesi olmuştur." dedi.

Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Ağustos akşamı yaptığı 'balkon konuşması'na 'Türkiyelilik' vurgusu damgasını vururken Selahattin Demirtaş da Kürt siyaseti açısından bir 'Türkiyelilik' açılımını müjdeliyordu.

15 Ağustos'ta ise iki önemli gelişme öne çıktı.

İlki İmralı adasından getirilen mesajdı. HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve Sırrı Sürreya Önder'den oluşan HDP heyeti 15 Ağustos'ta İmralı'daydı.

Abdullah Öcalan'ın mesajını kamuoyu ile paylaştılar.

Öcalan, "Öncelikle mücadelemizin 30. yıldönümü olan 15 Ağustos vesilesiyle tarihi gelişmelerin eşiğinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu 30 yıllık savaş büyük bir demokratik müzakereyle sonuçlanma aşamasındadır. Demokratik müzakere süreci tarihi ve toplumsal olarak derin bir anlama sahiptir. Etkileri ve sonuçları çok büyük olan bir süreçten geçiyoruz. Bu süreç sadece Türkiye'de değil tüm bölgede ağır sorunların çözümüne dönük barış ve özgürlükler temelinde model olacak tarihi imkanlar barındırmaktadır." dedi.

İmralı'da bunlar olurken, PKK'nın silahlı eylemlere başladığı 15 Ağustos 1984 yılının 30. yıldönümünde, örgütün ilk silahlı eylemini gerçekleştiren Mahsum Korkmaz'ın heykeli Lice ilçesi Yolçatı köyüne dikildi. Heykelin açılış törenine HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, DBP Eş Genel Başkanları Emine Ayna ile Kamuran Yüksek de katıldı.

Diyarbakır Valiliği heykelin yıkılması için suç duyurusunda bulundu.

Valiliğin suç duyurusunu değerlendiren Lice Sulh Ceza Mahkemesi, Mahsum Korkmaz'ın heykelinin yıkılmasına karar verdi.

Kürt siyasetinin bugüne kadar kendisini biricik meşrulaştırma aracı, kuşkusuz devletin güvenlik odaklı ceberut politikaları idi. Eski Türkiye'de devletin toplumun çeşitli kesimleri karşısında kendisini konumlandırdığı yer ve bu konumunun devamı niteliğindeki uygulamaları çeşitli toplum kesimlerinin kendilerini sorgulamalarının sürekli tehir edilmesini sağlıyordu. Ancak 'çözüm süreci' ile birlikte ortaya çıkan irade ve bu sürecin toplumdan gördüğü destek ile beraber devletin toplum ile ilişkisinde toplumun uyguladığı baskı ile birlikte bir farklılık ortaya çıktı.

Türkiye'de devlet-toplum ilişkisinde ortaya çıkan farklılığın kavranması, değerlendirilmesi ve layıkıyla takdir edilmesi noktasında sınıfta kalanları bir kenara koysak bile; birinci dereceden sürece destek verenler açısından, birbiriyle çoğu zaman örtüşmeyen görüntülerin ortaya çıktığı görülüyor. Öcalan'ın mesajı, Demirtaş'ın tüm Türkiye'ye selam veren açıklamaları; ama öte yandan 'ilk kurşunu atan' üzerinden bugüne kadar şikayetçisi olunan resmi ideolojinin seküler kutsallaştırma ve arkaik tortuları mitleştirme pratiklerinin kötü bir kopyası hükmündeki heykel tutkusu. Mesajı kendi kitlesine dönük ve kendi kitlesinin ideolojik doyumuna ayarlı bu pratiklerin çözüm sürecinin ruhu ile intibaksızlığı açık. Öte yandan bu pratikler; altı çizilen, vurgusu yapılan 'Türkiyelilik' hedefi ile de kesişmeyen eski Türkiye'nin sığ siyaset sularında hükmü olacak bir çatışma denkleminin parçası.

Önümüzdeki süreçte, özelde Kürt siyasetinin 'heykel' üzerinden, genelde ise tüm kesimlerin, araçları ve amaçlılıkları doğrultusunda kendileri için tayin edecekleri yer üzerinden 'normalleşme' ile imtihanına tanık olacağız. Toplum kesimlerinin devletin eski rolünü terk ettiği noktalarda en büyük imtihanları, bundan sonra devletle değil kendileriyle olacak.

[email protected]

@_aydinali