Dolar (USD)
32.35
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2395.69
BIST 100
10208.65
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

13 Ağustos 2019

Kurtuluş Savaşı mı İnkılap Tarihi mi?

Türkiye, 1. Dünya savaşında büyük bir milli mücadele vermiştir. Özellikle Çanakkale Destanı, büyük övgüleri hak etmektedir.

Atalarımız, hem bir İstiklal Harbi vermiş hem de büyük yenilikler (inkılaplar) yapmışlardır. Bu durum, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük adı altında, okullarda ders olarak okutulmaktadır.

Fakat, bunu eksik buluyorum ve iktidara bir öneride bulunuyorum.

İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin adı değiştirilmelidir.

Ders,

Kurtuluş Savaşlarımız (Çanakkale ve 15 TEMMUZ) Tarihi olarak okutulmalıdır.

1. Kurtuluş Savaşı (Çanakkale, Sakarya, Afyon, ... ve bütün illerdeki mücadeleler)

2. Kurtuluş Savaşı (15 TEMMUZ işgali; İstanbul, Ankara, ... ve bütün illerdeki mücadeleler)

Kurtuluş Savaşları(mız) Tarihi dersi, Kurtuluş Savaşları adıyla ve bütün sınıflarda (ilkokuldan üniversiteye) zorunlu ders olarak okutulmalıdır.

15 Temmuz 2. Kurtuluş Savaşı

İktidar kendi icraatlarını anlatmada yetersiz kalıyor. Çünkü teşkilatlar çalışmıyor. Her şey yine Erdoğan’a bırakılıyor.

Üzülerek söylüyorum ki; iktidar hala 15 Temmuz işgalini hakkıyla topluma anlatabilmiş (benimsetmiş) değil. Düşünce kuruluşları 15 Temmuz işgalini anlatmakta yetersiz kalmıştır. 15 Temmuz direnişini anlatan kitap sayısı birkaç adedi geçmemektedir.

Oysa, 15 Temmuz işgaliyle ilgili; şu ana kadar binlerce kitap, binlerce rapor, yüzlerce (bütün şehit ve gazilerin) belgesel, … hazırlanmalıydı. Sayısız kompozisyon, şiir, tiyatro oyunları, yarışmaları düzenlenmeliydi.

15 Temmuz 2. Kurtuluş Savaşı ile ilgili etkili bir film bile daha yok ortada. Terörle böyle mücadele edilemez.

Sadece AK Parti ve MHP tabanı değil, toplumun bütün katmanları bu mücadeleye dahil edilmelidir.

Her yıl, Temmuz-Ağustos ayları tamamen (1. ve 2. Kurtuluş Savaşları) Kurtuluş Savaşları bilincine ayrılmalı.

Aksi halde bu mücadele sadece Erdoğan-Bahçeli dönemi ile sınırlı kalır.

Çözüm süreci

İktidarın topluma anlatmada yetersiz kaldığı diğer bir konu da çözüm sürecini kimin bitirdiğidir.

Çözüm sürecini PKK’nın bitirdiğini, şehirleri harabeye çevirdiğini, darbecilerle PKK’nın işbirliği yaptığını, … halka anlatamayan bir iktidar, terörle etkin bir mücadele veremez. Kürtleri sürece katmanın yolu buradan geçer. Suriye müdahalesi de bu bağlamda düşünülmelidir.

İktidar; 15 Temmuz Kurtuluş Savaşını ve PKK ile mücadeleyi bütün toplum kesimlerine mal edemezse, Türkiye terörle mücadelede başarılı olamaz. Türk-Kürt savaşına sürüklenip, Suriye’den daha beter duruma düşeriz.

İktidar (AK Parti, MHP) PKK (ABD, İsrail) ile savaşırken, muhalefet (CHP, SP, İYİ Parti, …) PKK ile seçim ittifakı yapıyorsa, terörle mücadelede başarılı olunamaz.

Çevrecilik

İktidarın anlatmada yetersiz kaldığı bir diğer konu da çevre ile ilgili. İktidar, Türkiye’nin büyümesi/ilerlemesi için maden sahalarını kullanıma açarken, … Muhalefet, siyaset üretememekten dolayı, … madenlerimizi kullandırtmamak için direnmektedir.

Maden işletmeciliği ile ilgili yeni düzenlemeler de yapılabilir. Maden ocağı açanlar; ormanın az olduğu yerlerde ormanlaştırma yapabilirler. İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, … bölgelerinde belli bir hektar alanı ormanlaştırma zorunlu hale getirilebilir.

Mesela, VAN GÖLÜ çevresi, ormanlaştırılarak değerlendirilebilir. Maden işleten her firma, ormanı az olan illerde ormanlaştırma yapabilir.

Türkiye; doğal kaynaklarını, madenlerini, … işletmek zorundadır. Bunun için gerekirse orman alanları da kullanılabilir. Mümkün olduğunca doğaya/çevreye, … zarar vermeden maden ocakları işletilmelidir. Zararı en aza indirecek projeler geliştirilmelidir. Bir yerde tahribat olursa, başka bir yerden bu tahribat fazlasıyla telafi edilmelidir.

***

Muhalefet siyaset üretemiyor.

Dün köprüye karşı çıkanlar, bugün madenlere karşı çıkanlar, yarın ormanlaşmaya bile karşı çıkabilirler.

Türkiye’de muhalefet böyle yapılır işet!...

Elektriğim olsun ama, HES olmasın

Suyum olsun ama, barajlar yapılmasın

Trafik olmasın ama, köprüler yapılmasın

Hızlı gidelim ama, havaalanları yapılmasın

Ulaşımım rahat olsun ama, yollar yapılmasın

Fabrika olsun ama, bacasından duman çıkmasın

Muhalefet çaresiz, ne yapsın?

Son derece ciddi bir ekonomik kriz var. Memleket bitti ve batmak üzere.

Artık köylerde bile trafik sorunu var. Hemen herkes araç sahibi olmuş. Şimdi muhalefet Kaz Dağlarına kaçmasın da nereye gitsin? Bu muhalefet Kaz Dağlarına çıkacağına, Kaz Dağlarını Kandil dağına çevireceğine, köylerdeki trafik/park sorunu için, hükümete muhalefet yapsın. Köylerdeki park sorunu çözülmelidir. AK Parti’nin en başarısız olduğu icraat, köylerdeki trafik sorununu çözememesidir.

***

2023 ORMAN YILI olarak ilan edilebilir.

2023 Türkiye tarihinin en önemli yılı ilan edilmelidir. Her alanda bir inkılap/devrim yılı olmalıdır.

2023 yılı;

Ağır sanayi (devlet destekli fabrikalar)

Savunma sanayi (2023/2071 Anadolu füze savunma sistemleri)

Tarım (yerli tohum üretiminde dünya liderliği)

Hayvancılık (et ihracı)

Yapay zeka (uzay imparatorluğu kurmak)

Kısacası her alanda en muhteşem yıl olmalıdır.

KÜRT HALKIMA ÇAĞRIMDIR

Çocuğu PKK’da olan ailelere çağrımdır. Çocuklarınız Kürtler için değil, ABD/İsrail için savaşıyor.

Çocuklarınıza çağrı yapın, PKK (ABD, İsrail)’yı bırakıp gelsinler. ABD, İsrail askeri olmasınlar.

Özellikle bölge STK’ları, sanatçılar, kanaat önderleri, iş insanları, kadınlar, gazeteciler, yazarlar, barolar, … PKK adı altında, Büyük İsrail için ve ABD askerleri olarak savaşan Kürt çocuklarına çağrı yapmalıdır.

Süreç, bizi Türk-Kürt savaşına götürebilir. Kürt Halkı, ABD askeri olmuş çocuklarını ABD (PKK)’den kurtarmalıdır. PKK’ya HDP tarafından gönderilen çocuklarımızı; ABD, İsrail (PKK), … den geri istiyoruz. Silahlarınızı bırakın, PKK’yı bırakın, büyük İsrail için savaşmayı bırakın ve gelin Kürtlerin en büyük devleti olan Türkiye’ye teslim olun. Unutmayın!

PKK, ABD ve İsrail’in yanında ve Kürtlere karşı savaşıyor. Kürtleri, Selahaddin Eyyubi’nin torunlarını yenemezsiniz. Kürtler, kendi devletleri olan Türkiye’yi size (ABD, İsrail, PKK) böldürmez. Kürtler; vatanlarını, topraklarını, size bırakmaz. Kürtlerle savaşıyorsunuz ve kaybetmeye mahkumsunuz. Kürtler; ABD (PKK), İsrail gibi güçlerin yanında değil, kendi ülkelerinin tarafındadır. ABD (PKK) ve İsrail, Kürtlere (Türkiye’ye) yenilecektir. Türk-Kürt birliğini engelleyemeyeceksiniz. Müslüman (Türkiye)-Kafir (ABD, İsrail) savaşında, Hilal-Haç savaşında, son Bedir savaşında, Müslüman (Türkiye) olanların tarafında yer alın. Bu son şansınızdır. 40 yıldır boşuna kan döküyorsunuz. Kazandığınız ve kazanacağınız hiçbir şey yoktur. Tercihinize göre bedel ödeyeceksiniz. Kürtler kazanacak, PKK (ABD, İsrail) kaybedecek. Tercih sizin.