Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2402.47
BIST 100
10336.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Ağustos 2013

Kutsal'a, Tarih'e Ve Urfa'ya Dönüş

Geçtiğimiz yıl tayinleri Orta Anadolu'ya çıkan komşularımız, yaz tatili münasebetiyle Urfa'ya gelmişlerdi. Komşularımıza Urfa'nın en çok neyini özlediklerini sorduğumuzda;"Bu şehrin ezanlarını özledik, bulunduğumuz şehirde camilerden ezan sesinden çok kulakları tırmalayıcı, gürültüye yakın bir ses geldiği. " cevabını almıştım.

Cevabın bu kadar kesin, kısa ve net oluşu karşısında şaşakalmıştım. Çünkü Urfa'da "Harran, Eyyubnebi, Halilürrahman Gölü (Balıklıgöl), tarihu00ee çarşılar, Atatürk Barajı; Çiğköfte, Lahmacun gibi merak edilecek ve özlenecek onca mekan ve nesne varken "Urfa'daki Ezanların" bu esrarlı komşularımızın kulağında yer edinişi merakımı arttırmıştı.

Gerçek şu ki imamların çoğu musiki ile yek ahenk olan bir şehirde yaşıyorlar. Sıra geceleri, ilahiler, gazeller ve kasideler derken bir musiki terbiye ve makam kültürü ile besleniyorlar. Bu nedenle Urfa'da okunan ezanlar, özellikle sabah ezanları büyük camilerde bir makam eşliğinde okunur. Bir İmamın okuduğu makamı diğer imam başka bir makamda okur. Bu teğanni bir teenni ışığında insanları tatlı uykulardan kaldırır ve rüyaları böler.

Ünlü şairimiz Atilla Maraş, Aney şiirinde Urfa ve Kutsal mekanın portresini bir sabah ezanıyla süsler.

Rızvaniye'de sela şimdi

Sisleri perde perde dağıtan bir ses

Sonsuzda Allah'a ulaşan bir yankı

Bir ezan sesiyle uyanır insanlar,

yorgun geceden uyanır herkes.

Şairimiz Atilla Maraş da gurbette öğrenciyken bu şiirini yazar. Urfa'daki bu "vakur" sedayı gözler önüne getirir, hayal eder, anı yaşamaya çalışır. O, Urfa'da okunan ezanlar için adeta"Ben bu sese, bu sesi hasıl eden cevhere meftunum." Der. Bu yüzden şiiri okurken eski komşularımızın neden Urfa'daki ezanı neden özlediklerini şimdi daha iyi anlıyorum.

Medeniyet ve şehir üzerine kafa yoranlar, "Her medeniyet, mutlaka bir şehri öne çıkarır." derler. Doğru olan bu görüşe biz de şunu eklemekle mükellefiz. Her şehir de mutlaka bir ögesini öne çıkarır. Şairlerin, ediplerin, seyyahların Urfa'da gezerken haz aldıkları öge bir musiki ve bu musikinin ezanla başlangıç noktasıdır. Urfa'da musiki sabah ezanıyla başlar gece, sıra gecesi ile sona erer.

Bir söz vardır. Roma'nın hukukçusu çoktur. Ama filozofu yoktur. Urfa'da da ise musiki var olduğu gibi felsefesi de vardır. Bunlar İmam, hafız, hoca ve diğer mesleklerden olabilir ama hepsi musikişinastır.

Bu yüzden şehrin anahtarlarını ellerinde bulunduranlar, anahtarın üzerindeki esrarlı mührün şifresini de çözmek zorundadırlar.