Lider Gereğini Yapacaktır
Süleyman Demirel bir söyleşide; "Türkiye'nin depoları ne zaman buğdayla dolsa buğday fiyatlarına dip yaptırıyorlar" demişti. Atilla İlhan, Demirel'in bu tespitinin, Batı' nın Türkiye politikaları için "ölçü" olduğunu söylemişti.
Demirel, bu "ucuzlatmalarla" larla boğuşa boğuşa politik hayatını sürdürdü, ama, son zamanlarında takım değiştirerek "dip yaptıranlar" ın saflarına katıldı.
Bu "takım değiştirme" den, İsmet Özel;
"Bizim takımın bazı oyuncuları tam gol atacağımızda forma değiştirip, karşı takımın formasını giyiveriyorlar" mealinde yakınmıştı.
Medya alanında, Ahmet Hakan, takım değiştirmede büyük bir maharete sahip olduğunu gösterdi. Ahmet Hakan' ı takiben Kanal 7 de görev alanlardan da sıklıkla aynı tavrı sürdürenler oluyor.
Kanal 7, bu konuda acaba duyarsız mı, şanssız mı?
Konuyu geçelim...
"Hristiyan Dünya" u2013 ki, kibarlık olsun diye "Batı" deniyor- ile Türkiye arasında kıyasıya bir soğuk savaş vardır. Bu hiç bir zaman bitmeyecektir. İşte "biz Çanakkale'de yedi düvelle savaştık" derken, savaştığımız "yedi düvel" bu "Hristiyan Dünya" dır. "Hristiyan Dünya" demeyip "yedi düvel" diyerek, güya naiflik gösteriyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı' nın sık sık atıfta bulunduğu "üst akıl" bu "Hristiyan Dünya" dır. Politikanın dili öyle gerektirdiği için "üst akıl" deniyor.
Demirel'in bahsettiği, buğday fiyatlarıyla oynayanlar bu "Hristiyan Dünya" dır.
Türkiye ve İslam dünyası birkaç sene önce çok iyi bir noktaya gelmişlerken "Hristiyan Dünya" soğuk savaşın bütün taktikleriyle üzerimize yüklendi.
Mısır, Libya, Tunus, Yemen, Suriye'de bahar kışa çevrildi. Araplar tam milli devletlere kavuşacaklarken sosyal, siyasi dokularıyla oynanarak iç kargaşalara sürüklendiler. Milli devletler, Hristiyan Batı'nın çıkarlarının sonuydu, karşılarında bir "İslam Ülkeleri Bloku" oluşacağı kesindi.
İşte, bu gerçeği "İslam Dünyası" ndaki beynini batıya kiraya verenler, ya anlayamıyorlar ya da çıkarları gereği "Hristiyan Dünya" nın "Truva atı" oluyorlar.
Suriye-PKK u2013PYD-HDP ekseninde yaşananlar asla spontane gelişmeler değildir. "Hristiyan Dünya" nın "soğuk elleri" içimizdedir. Selahaddin Demirtaş' a ABD ziyareti bu amaçla yaptırılmış, Ermeni Lobisi ile yanak yanağa resimler bu amaçla çektirilmiştir.
Zaten çok zayıf olan İslam'ın dış kaleleri kolaylıkla ele geçirildi, iç kale olan Türkiye'ye dayandılar. I. Dünya savaşının şartları adeta yeniden oluştu.
I. Dünya savaşında Türkiye'ye parmaklarındaki yüzükleri bile satarak yardım gönderen Hint-Pakistan Müslümanları, "Son bağımsız İslam Devleti Türkiye şayet bağımsızlığını kaybederse, artık dünyada bağımsız Müslüman ülke kalmayacak, Yahudiler gibi vatansız kalacağız" demişlerdi. İstiklal Harbinin kazanılmasında bu destek çok önemli oldu.
Arap Baharının bloke edilip sonlandırılması ile İslam Ülkelerinin nerdeyse tamamı teslim alındı, Türkiye direniyor, bileği bükülemiyor. Gezi, 17-25 Aralık hamleleri ile başaramadıklarına 7 Haziranda ramak kaldılar.
İslam Dünyasının dikkati Türkiye'nin üzerindedir. Korkuyla Türkiye' yi izliyorlar.
Acaba "One minute" diz çökecek mi?
Türkiye'nin kaderi, bütün İslam ülkelerinin doğrudan kaderiyle bağlantılıdır.
İran'la yapılan nükleer anlaşmayla Sun'i dünyanın doğal lideri Türkiye, arkadan kuşatılmaya, Sun'i dünya, Suriye ekseninden geçen yarılmayla Türkiye'den koparılmaya çalışılmaktadır.
"Hristiyan Dünya" Kürt kardeşlerimizi bu büyük savaşta Irkçı-Baasçı kışkırtmalarla İslam Dünyası'ndan kopmaya zorlamaktadır. Oyuna gelinmesi halinde, Kürtleri de Araplar gibi yüzüstü bırakacaklardır. Aklıselim sahibi olan Kürtler bu hilenin farkındadırlar, "Hristiyan Dünya" ya yem olmayacaklardır.
10 asırdan beri global aktör olan milletimiz, dünyadaki rolünün bilincinde, gücünün ve oyunun farkındadır.
Lider, gereğini yapacaktır.
Not: Bütün okuyucularımın mübarek Ramazan Bayramı'nı kutluyorum.
