Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Haziran 2016

Liselilerin Zihinlerinde Çukur Oluşturamayacaksınız

Gerçek gündemimiz birlik, beraberlik ve kardeşlik. Sanal ve suni gündemlerle kamuoyunu meşgul etmek isteyenlerin tek derdi kaos ve kamplaşma. Kaos ve kamplaşmayı besleyen en büyük etken ise üretemeyen muhalefet.. Muhalefet üretemedikçe saldırganlaşıyor, saldırganlaştıkça toplumda gerilimi yükseltiyor.

Şimdi de gözlerini liseli çocuklarımıza diktiler.

Geçen haftaya liseliler üzerinden sahneye koydukları oyunu hep beraber izledik.

Ne büyük bir utanç, ne büyük bir istismar..

Gerçekten acınacak haldeler, ortak acılarımız üzerinden bugüne kadar nemalandılar yetmedi, şimdi de gençlerimize sokağı işaret ediyorlar. Gençlerimizi vesayet özlemlerinde ateşe atmaya çalışıyorlar.

Tutuyor mu?

Tutmazu2026

Tutmasa da sanal gündem üzerinden günü kurtaracak siyaset peşinde koşuyorlar. Okullarda özgürlüğü değil açık açık vesayeti savunuyorlar, kendi kalemlerinden çıkan bildirileri çocukların ellerine tutuşturuyorlar. 10 okulda olan eylemi 300 gibi gösterip algı operasyonu deniyorlar, geleceğimizin teminatı öğretmenlerimizi hedef alıyorlar. Hz. Ali "bana bir kelime öğretenin kulu kölesi olurum" özdeyişinden habersiz, öğretmenlerimizi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Öğretmenleri itibarsızlaştırmak ve değersizleştirmek, eğitim sistemini ve toplumu çökertir. Tam da bunu istiyorlar.

Açıkçası okulları kışlalara çevirmeye kalkıyorlar. Daha açık konuşacak olursak, eski devletin okullarda geleceğimizi hedef alan karanlık yasaklarını yeniden getirmek istiyorlar. Açıkça başörtüsü özgürlüğünü hedef alıyorlar, bir özgürlüğü hedef almayı demokratik bir hak olarak gösteriyorlar. Yetmiyor, parasız eğitim istiyoruz diyorlar. Buna itirazımız yok. Yok ama işin ilginç tarafı parasız eğitim istiyoruz bildirisini okuyan çocuk, Özel Eğitim Kurumlarında eğitim alıyor. Ya bir akıl tutulması yaşıyorlar, ya da aklımızla alay ediyorlar. "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu." Eylem yaptırdığınız, bildiri okuttuğunuz çocuk gönüllü olarak paralı eğitimi tercih ederken, ona "parasız eğitim istiyorum" söyletmek hangi mantığın, hangi karanlık ürünü?

Karanlık planları deşifre olunca, tezvirat eşliğinde kara propagandaya sarılıyorlar. Sarıldıkları materyaller onları jakoben anlayışlarıyla bataklığa sapladıkça, hırçınlaşıyorlar. Anadolu çocuklarının 14 yıl içerisinde kazandıkları hakları kapitalist projelere alet edip, kazanımları hedef alıyorlar. Elleri, yürekleri vesayet prangalarından kurtulan çocukları oligarşik zihniyetleriyle esir almak, kendilerine biat eder hale getirmek istiyorlar.

Oysa mesele Gezi'de olduğu gibi ne 3/5 ağaç ne de özgürlük. Amaç var olan özgürlük alanlarını daraltmak, kendilerine göre şekillendirmek, önleri açılan Anadolu çocuklarını esaret altına almak. Açık açık bunu söyleyemedikleri için yeni bir Gezi kalkışmasının zeminini liseli çocuklarımız üzerinden oluşturmayı denediler. Düşünün yayımlanan bildirilerde din eğitimi bile hedef alınıyor. Milletin değerleriyle kavga etmeyi görev sayıyorlar, bir de çıkıp "Biz halkın partisiyiz" diyorlar.

*Halkın partisi olmak, 28 Şubat sürecinin bütün dayatmalarını geri getirmek midir?

*Halkın partisi olmak, kafası kendisinin ama içi başkasının olan bir gençlik yetiştirmek midir?

*Halkın partisi olmak, kendisine ait olanı çok fazla olmayan, sürekli yönlendirilen, sorgulaması, düşünmesi olmayan, ona kabul ettirilenden başkasına inanmayan hatta dönüp bakmayan insan modelini dayatmak mıdır?

*Halkın partisi olmak, ruha önem vermemek, hatta reddeden bir gençlik modeli hayal etmek midir?

Anlaşılan Sayın Kılıçdaroğlu, böyle bir nesil istiyor. Anlaşılan okulları esir almaya kalkan ideolojik sendikacılar çocuklarımızı Kılıçdaroğlu'nun düşlediği modelden klonlanmış birer robot kopyalarını üretmek istiyor. Ve anlaşılan bazı sözde sivil toplum örgütleri, çocuklarımızın zihinlerinde çukurlar oluşturmak istiyorlar.

Çekin ellerinizi çocuklarımızın üzerinden, masumiyetlerinden ve geleceğinden.