Dolar (USD)
32.24
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2408.07
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Ocak 2020

Makyavel Kemal Ekrem ve Makyavelist CHP

Aslında Kemalizm Tarikatı da Makyavelist bir tarikattır. Geçmişten günümüze Makyavel’in ruhuyla hareket etmiştir. İttihat Terakki’den CHP’ye, Makyavel’in ruhu bu jakoben (Kemalist) tarikatta mevcuttur.

Makyevelizm kavramı, Niccolò Machiavelli ile anılır. Makyavelizmi en iyi, Makyavel’in ”Hükümdar/Prens” isimli kitabıyla anlatmak mümkündür. Machiavelli, “amaca ulaşmak için her yol mubahtır” anlayışını, felsefesini bu kitapta ayrıntılı bir şekilde işlemiştir.

Aslında Makyavelli hiç ölmedi. Makyavelli’nin ruhu, amaca ulaşmak için her yolu kullananlarda hep yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. Günümüzde de yaşıyor. Makyavelli’nin günümüzdeki en önemli temsilcileri; Netanyahu, Donald Trump ve Kemal Kılıçdaroğlu (ekibi) olarak karşımıza çıkmaktadır.

ABD, İsrail, gibi güçlerin en temel motivasyonu Makyavelizm felsefesidir.

ABD, Bin Ladin’i kullandı, işi bitince ortadan kaldırdı.

ABD, El Bağdadi’yi kullandı, işi bitince ortadan kaldırdı.

ABD, en son Kasım Süleymani’yi ortadan kaldırdı.

CHP’de Atatürk yerine Makyavel egemen.

Makyavelli, son birkaç yıldır Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin politikalarında son derece etkili bir figür ve Makyavelizm Felsefesi CHP’nin temel felsefesi haline gelmiş durumda. CHP Atatürk’ü bıraktı ve Makyavel’e geçiş yaptı adeta. Kemalizm ile Makyavelizm birbirinin eşiti haline geldi. Özellikle 31 Mart yerel seçimlerinde Makyavelizm çok etkili bir şekilde kullanıldı CHP tarafından. Mesela, Allah’ı inkar eden CHP İstanbul İl Başkanı Canan hanım, iftardan iftara koştu, ellerini semaya kaldırıp iftarda yapılan dualara eşlik etti.

CHP İstanbul Büyükşehir adayı Ekrem bey ise; rakılı/içkili sofralardan uzak durdu, seçim sürecinde Cuma namazı çıkışlarında dindar başkan pozları verdi. O da iftardan iftara, namazdan namaza koştu. Yasin bile okudu camide.

Ama, seçim geçtikten sonra tekrar eski hallerine, rakılı sofralarına, yani asıllarına döndüler. Artık Ekrem beyi cumalarda bile göremiyoruz.

Öte yandan Kemal bey çok sayıda partiye eş başkan oldu. Libya tezkeresinde açık bir şekilde gördük ki; meclisteki ve meclis dışındaki muhalif partilere de liderlik yaptı. Baraj altında kalırsınız şantajıyla, yeni kurulan/kurulacak partilere de liderlik yapıyor M. Kemal bey.

1.CHP, 2. İYİ Parti, 3.Saadet Partisi, 4. Gelecek Partisi, 5.Babacan/Gül Partisi (daha kurulmadan CHP etkisinde), 6.HDP (PKK)

İşte Kemal bey bu partilerin tamamına liderlik yapıyor.

Kemal bey PKK için de oldukça Makyavelist davranıyor.

" Selahattin Demirtaş olayı bir demokrasi ayıbıdır. Demirtaş'ın Cumhurbaşkanlığı seçimine girmesine izin veriyorsunuz ama sonra hapse atıyorsunuz. Türkiye'de demokrasi olduğunu hiç kimse dünyaya anlatamaz" diyerek, PKK’lı Selahattin beyi PKK’lı olarak da görmüyor.

Abdullah GÜL’ün cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar, sonra Gül’ü cumhurbaşkanı adayı yapmaya kalkıştılar. Meral hanım veto etmeseydi, Abdullah GÜL, CHP’nin resmi cumhurbaşkanı adayı olacaktı.

HDP üzerinden PKK ile seçim ittifakı da yaptılar, sonra “Terör örgütlerine kim destek veriyorsa, Allah belasını versin” dediler. Tam bir Makyavelizm örneği.

Eşleri PKK’lı Selahattin’in eşinin doğum günü partisine koşan Kemal ve Ekrem beyler,…

“Akdeniz’de bir Türkiye yok”, diyen Kemal bey, sonra: Libya’da ne işimiz var”, diyen Kemal bey.

Görülüyor ki CHP’nin Kemalist Makyavelist ruhu artık birleşmiştir. Makyavelizm CHP ve Kemalizmi esir almıştır. Bu ruh tedavi edil(e)mezse, Türkiye’yi de CHP’yi de çok zor bir süreç bekliyor.