Malatya seninle gurur duyuyor Mozart Ali!
“Sayılı gün çabuk geçer” diye boşa söylememiş atalarımız. Bugün varız, yarın yokuz… Nitekim artık yaz tatili de bitti. Her yerde gelecek sezonun tatlı telaşı şimdiden başladı. Özellikle televizyon kanalları yeni yayın döneminin hazırlıklarını tamamlayarak dizilerinin, programlarının fragmanlarını izleyicileriyle buluşturdular… Bazı yapımlar reyting alamadığı için yayından kaldırıldı, bazılarının ise çekimlerine son sürat start verildi… Bununla birlikte okul sezonunun başlamasına da az bir zaman kaldı. 2018-2019 eğitim-öğretim yılı 17 Eylül 2018 Pazartesi günü başlayacak, 18 Ocak 2019 Cuma günü ise sona erecek… Bu süre zarfında koşuşturmaca ve maraton her zamanki gibi gerçekleşecek; öğrenciler ve veliler dur durak bilmeyecek…
Özellikle bizim jenerasyonumuz için okullar farklı bir anlam ifade ediyor. Zaman tünelinde taa derinlere götürüyor bizleri… Kırtasiyelerin önünden geçerken eski günlerim geliyor aklıma… Hiçbir zaman unutamadığım o sevgi dolu öğrencilik yıllarım… Yaz tatilinin bitmesiyle başlayan büyük heyecan aynı zamanda büyük bir stres… Çantalar, kalemler, defterler hep vitrinlerde…
Derin bir iç çekmemek elde mi?
Yeni okul çantası, yeni beslenme sepeti, sevdiğimiz çizgi film karakterlerinin, sanatçılarının etiketleri, kaplama kâğıtları… Kiloyla defter aldığımız o masum günler… Hepsi gözümün önünde… Kitap listesini alır almaz bazen anamızla, bazen babamızla kitapçılara koştuğumuz, akşamlara kadar kuyruk beklediğimiz günlerden eser kalmadı. Tatlı heyecanlardı… Güzel bir anı olarak tozlu tarih sayfalarındaki yerlerini aldı. Şimdi geriye dönüp baktıkça bazen keşke diyebiliyor insan…
Hayatta çoğu zaman keşkelerimiz olmuştur. Keşke bunu yapsaydım, keşke onu tanımasaydım, keşke oraya gitseydim demişizdir. Keşkelerimiz bize hayatın verdiği önemli bir derstir. Keşkelerimiz bizim derin derin iç çekişlerimizdir. Geçmişte yaptıklarımızdan dersler çıkarmak ve bu hatalarımızı bir daha tekrarlamamak sorunları minimum düzeye indirgeyecektir. Hayattaki keşkeleri azaltırsak mutluluğa ulaşır, yaşamdan zevk almayı başarırız.
İşte hayatta keşke dememenin başarı getirdiğinin en somut örneği… Malatyalı Ali İnsan. Diyeceksiniz ki Malatyalı olduğun için hemşerine torpil geçiyorsun. Asla alakası yok!… Ali de tıpkı Sümeyye Boyacı gibi Türkiye’nin gururu olmayı hak ediyor. Gelecekte adından sıkça söz ettirecek genç bir yetenek…
Ali İnsan kimdir diyeceksiniz?
Küçük Ali, namı diğer Mozart Ali, 1996 yılında Malatya’dan Almanya’ya göç eden Hüseyin ve Gülten çiftinin 13 yaşındaki oğlu. Ali’nin başarısı yenilir yutulur cinsten değil… Herkese nasip olmayacak türden.. Almanya Kültür Bakanlığı tarafından geçen yıl düzenlenen 54. Jugend Muzisiert yarışmasına klasik müzik kategorisinde katılan Malatyalı Ali rakiplerini geride bırakarak yarışmada birincilik elde ediyor, ayrıca Mozart'ın 'Voi che sapete' eserini çok iyi seslendirdiği için Mozart ödülünün de sahibi oluyor. Çifte başarı anlayacağınız…Bilindiği üzere Wolfgang Amadeus Mozart, Klasik Batı Müziği'nin en etkili ve en önemli bestekarlarından biri olmakla birlikte ünü tüm dünyaya yayılmış bir sanatçıdır. Böyle bir sanatçı adına düzenlenen bir yarışmayı içimizden birinin kazanması ayrı bir onur, ayrı bir gururdur.
Malatya’nın gururu Ali’nin keman eşliğinde seslendirdiği 'Altın Yüzüğüm Kırıldı' türküsü ise internette izlenme ve paylaşım rekorları kırıyor. Küçük Ali kemandaki ustalığını sesinde de konuşturuyor. Türküyü öyle güzel söylüyor ki dinleyenler adeta mest oluyor. Müzik öğretmeninin tavsiyesiyle altı yıldır keman çalmaya başladığını ifade eden kendi küçük yeteneği büyük Ali, klasik müzik eğitimi de alıyor. Akranlarına müzikle ilgilenmeleri önerisinde bulunan gurbetçi Ali, başarılı bir kariyer yanında iyi bir meslek sahibi olmayı da istiyor. Bizlere de Ali İnsan kardeşimizi yürekten tebrik etmek düşer. Yolun açık olsun Ali, daha üstün başarılara yönelme zamanı şimdi… Darısı diğer genç müzisyenlerimizin başına…
***
İBB’den akıllı proje!
Haftanın bir diğer önemli olayına ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi imza attı. İBB, çevre kirliliğini önlemek ve ekonomiye katkı sağlamak adına süper bir geliştirdi. Bu projeyi duymamış olabilirsiniz. Hemen söyleyeyim… Pet şişelerin dönüşümü için oluşturulan otomatlar aracılığıyla İstanbulkart’lara dolum gerçekleştirilecek. Böylece hem atıklar boşa gitmeyecek, hem de ulaşım noktasında bizler için önemli bir avantaj meydana gelmiş olacak. Bilindiği üzere İstanbul’da günlük yaklaşık 17 bin ton evsel atık ortaya çıkıyor; ancak bu atıklardan yalnızca 6 bin tonu çöp toplama ve geri dönüşüm merkezlerinde işlenerek ekonomiye yeniden kazandırılıyor. Akıllı Konteyner uygulaması şu an için pilot bölgelerde kullanılmaya başlandı. Yakın bir gelecekte tüm İstanbul genelinde başlayacak… İnşallah bu tarz projelerin sayısı artarak devam eder ve ekonomimize büyük katkılar sağlanmış olur.
