Dolar (USD)
32.39
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2397.66
BIST 100
10208.65
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Mavi Balina oyun değil intihar tuzağı!

Parkların, sokak arasında top oynayan kardeşlerimin önünden geçerken çocukluğumu hatırlarım usul usul… İnternetin ne olduğunu bilmediğimiz, sadece atari gördüğümüz, çocuk masumiyetine sahip olduğumuz o yıllarda yaşadıklarım anılarımda canlanır hep. Bisküviyi, çikolatayı paylaştığımız, meşrubat kutusunu tekmelediğimiz, zaman zaman gerilerek birbirimize bağırdığımız sevgi ve dostluk dolu o yıllar gözlerimin önüne gelir ve geçer… Şimdiki nesil çok şanslı deniyor. Acaba gerçekten öyle mi! Bizler mi şanslıydık, yoksa şimdiki nesil mi?

İnternet teknolojisi ve sosyal medya ne yazık ki kayıp bir neslin oluşmasına neden oldu. Bu durum Türkiye’de etkisini daha yoğun bir şekilde hissettirdi. Birbirinden kopuk, iletişim kuramayan, kendini ifade edemeyen bir nesil var karşımızda... Aynı sınıf içerisinde olan, ancak yanında oturan arkadaşının ismini bilmeyen bir gençlik var... Empati yok, anlayış yok, özeleştiri yok!

İntihar oyunları sanal ortamda kol geziyor!

Çocukların oyun kisvesi altında ortadan kaybolmalarını sağlayan 48 Hour Challenge ise son dönemlerin en tehlikeli oyunu olarak lanse ediliyor. Britanya ve Amerika’da hızlı bir şekilde yayılan bu oyun için popüler sosyal paylaşım ağı Facebook direkt olarak soruşturma başlatmış ve konuyla ilgili önlemler alacağını kaydetmiştir. 48 Hour Challenge’ın 2015 yılında ortaya çıkan ve çocukları 72 saat ortadan kaybolmaya teşvik eden Game of 72 adlı oyunla da bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Çünkü 48 Hour Challange’de adınızdan ne kadar bahsedilirse ya da ne kadar beğeni alırsanız o kadar puan kazanıyorsunuz.

Mavi Balina (Blue Whale) oyunu ise gerek dünyada, gerekse de Türkiye’de adından sıkça söz ettirmeye başladı. Bu oyun diğerlerinden daha tehlikeli bir potansiyele sahip. Mavi Balina oyunu yüzünden tüm dünyada tam 130 kişi intihar etti, Türkiye’de ise 142 intihar vakası bu oyunla ilişkilendirildi. Mavi Balina oyunu aracılığıyla gerek çocuklar, gerekse de gençler tehdit, şantaj ve siber zorbalığa maruz kalmakta, psikolojik travmalar geçirmektedirler. Bu tarz oyunlara yeltenen çocukların ortak noktası ne yazık ki asosyalliktir. Özellikle toplum tarafından dışlanmış, psikolojik sorunları olan, aile baskısı yaşayan ve yasaklarla karşılaşan gençler Mavi Balina oyununda teselli bulmakta, böylece kendilerinden geçmektedirler. Mavi Balina oyununun ne internet adresi ne de sanal ortamda satışı bulunmaktadır. Çocuklar bu oyunla sohbet odalarında ve sosyal medyada tanışıyorlar. İnternet ortamında yer alan çocukların bilgisayarlarına, akıllı telefonlarınaa virüsler sokularak öncelikle tüm kişisel bilgilerine erişim sağlanıyor; bunun ardından tehdit ve şantaj yoluyla çocuklardan oyunda verilen bütün talimatların yerine getirilmesi isteniyor. Mavi Balina oyununda verilen talimatlarla manipüle edilen çocuklar, 49 günlük görevleri boyunca kendilerine psikolojik ve fiziki zararlar verip hayattan koparılıyorlar. Ellerini, ayaklarını keserek, çok tehlikeli noktalarda bulunmaları isteniyor. Bazen bir çatı üzerinde, bazen bir köprü kenarında belirli bir süre kalmaları tembih ediliyor. 50. günün sonunda kendilerine verilen final görevi ise “balina olmak” adını taşıyor.

Benim çocuğum yapmaz demeyin!

Medyanın da Mavi Balina konusunda hataları yok değil! Medya da bu konuyu sürekli güncel tuttuğu için çocukların oyuna özenmesi ve merak etmesi sağlanıyor. Bu noktada dikkatli olmamız gerekiyor. Son olarak ailelere bir çift söz söylemek gerekiyor: “Benim çocuğum yapmaz.” demeyin! Mutlaka çocuklarınızla ilgilenin ve onlarla arkadaş gibi hareket edin. Değerli öğretmenlerimiz, kıymetli eğitimcilerimiz; sizler de şefkatle, ilgiyle yaklaşın yavrularımıza. Ailelerin emanetlerine dikkatlice bakın. Üzmeyin, dışlamayın, kırmayın. Kısacası onları mavi balina olamaya terk etmeyin!