Dolar (USD)
32.22
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2422.31
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Haziran 2023

Maziden Günümüze Köprü Kitaplar: Klasikler

Geçmişten günümüze ulaşan Türk İslam klasikleri, bugün de meraklı okuyucular tarafından büyük ilgi görmeye devam ediyor.

Bazı eserler vardır ki yazılışlarının ardından yüzyıllar geçse de onlar tazeliklerini korur, bugünün insanlarına yine hitap ederler. Mevlâna’nın Mesnevi’si, Yûnus Emre’nin Divan’ı böyledir. Bizim dili ve muhtevası çok zengin bir edebiyatımız vardır. Türk İslam Klasikleri diyebileceğimiz öyle çaplı eserler e sahibiz ki, kaleme alınışlarının üzerinden neredeyse asırlar geçmiştir ama biz bugün sanki yeni yazılmış ve bize sesleniyormuş gibi büyük bir dikkatle, hevesle ve sevgiyle onları okuyoruz. Dolayısıyla yayıncılarımız da alaka çeken bu kitapları, günümüz okurlarına ulaştırmaya devam ediyorlar. Elimize ulaşan bazı eserlerden şimdi bahsedelim:

4-kuseyri-risalesi_98b333961dc76ba70c9f55c6a62900ea.jpg

KUŞEYRÎ RİSÂLESİ

Büyük İslam âlimi, ârif, sûfi, muhaddis ve müfessir, fakih, şair, edip ve vaiz olan Abdülkerim Kuşeyrî’nin tasavvuf dünyamızda seçkin bir yeri bulunan Kuşeyrî Risâlesi, “Sufîlerin inanç ve ahlakları”nın dile getirildiği mühim bir kaynak eserdir. Semerkand Yayınları’ndan kültür ilim ve tasavvuf dünyamıza kazandırılan eseri, Prof. Dr. Dilaver Selvi tercüme etti. Altı bölümden meydana gelen eserin başında şu açıklamayı okuyoruz: “Bu eser yazıldığı günden bu yana bütün İslâm âleminde kabul görmüş, âlim-cahil, erkek-kadın herkese alanında faydalı bir kaynak eser olmuştur. Risâle, kısaca takvâ ahlâkı veilâhî aşk olarak tanıtabileceğimiz tasavvufu, Kur’an ve sünnet esasları üzere anlatan eşsiz eserlerden biridir. Onda mânevî sarhoşluk hâli içinde söylenmiş ‘şatahat’ türü sözler ve sünnete uymayıp bir sürü yorum icap eden hâller yoktur.. Risâle gayet temkinli bir dille yazılmış ve bunun için kendisinden sonra gelen -sûfi olsun olmasın- bütün âlimlerin takdirini kazanmıştır.”

2-vesiletun-necat-kitabi_d288e64bb1a5e4c60684169fce8d5d04.jpg

VESÎLETÜ’N-NECÂT

Kur’an-ı Kerim’den sonra bizde en çok okunan dinî muhtevalı edebî eserlerin başında Mevlid-i Şerifgelmektedir. Vesîletü’n-Necâtismiyle anılan bu eserin müellifi Süleyman Çelebi’dir. Mümin gönüllerde köklü biçimde yerleşmiş olan bu şaheser sadece bir kitap şeklinde okunmakla kalmamış, toplu olarak da en çok okunan ve dinlenen manzum bir mevize olmuştur. Bugün Müslümanlar arasında birçok merasimde (düğün, sünnet düğünü ve vefatlar) ilk müracaat edilen eser,Mevlid-i Şerif’tir. O kadar aziz ve kıymetli bir eser olarak kabul edilmiştir ki, MehmedÂkif, şairi Süleyman Çelebi’den şöyle bahsetmektedir: “Yetişilmez ki: Süleyman Dede yükseklerde…” Bilal Kemikli’nin editörlüğünü yaptığı Vesîletü’n-Necât Bir Şâheseri Yeniden Okumak isimli eserde, seçkin makaleleri okuyoruz. Esenler Belediyesi tarafından yayımlanan kitabın takdiminde Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu’nun şu satırları dikkat çekici: “Yüzyıllardır din ve kültür hayatımızın en önemli geleneklerinden biri olan Mevlid, hüzünle baş etmenin özellikle sevinci paylaşmanın en özel ritüelidir. Bugün yetişkin olan birçok çocuğun kalbinde veya hatıratında, ayakta coşkuyla okunan salavatlar eşliğinde birbirlerine sarılıp sırtlarını sıvazlayan büyükleri merakla seyrederken kendi sırtının da birden şefkat ve iştiyakla okşanması vardır. Bu fasıl Peygamber (a.s.)’ın dünyayı teşriflerinin tebrikleşme faslıdır; sevinç ve ihtiramla eda edilir.” Kitapta D. Mehmet Doğan, Bilal Kemikli, Sadettin Ökten ve Dursun Ali Tokel’in de Mevlid merkezli makaleleri yer alıyor.

Hz. Peygamber Sevgisinin Şaheseri Mevlid ve Süleyman Çelebi isimli eser de Muhit Kitap’tan çıktı. Mustafa Özçelik’in kaleme aldığı çalışmanın birinci bölümünde Süleyman Çelebi’nin yaşadığı dönem ve hayatı etraflıca anlatılıyor. İkinci kısımda Mevlid’in anlamı, Hazreti Peygamber’in hayatına dair çizgileri, Asr-ı Saadet yansımaları, taşıdığı hakikatler ayrı yazılar hâlinde dikkati çekiyor. Son bölüde Mevlid’in şekil özellikleri, kaynakları, nüshaları, yazarları, şerhleri, tercümeleri, merasimleri ayrı ayrı kaleme alınmış. “Mevlid, Mevlidhanlar ve Musiki”, “Mevlid Nasıl Okunmaktadır?” gibi tamamlayıcı unsurlarla eser bir bütünlüğe kavuşturulmuş. Mevlid’inmisyonuna işaret eden şu satırlar çok önemli: “Bugün de Mevlid’in yazıldığı dönemin şartlarının bir benzerini yaşıyoruz. Mevlid, o dönemde nasıl Hz. Peygamber sevgisi etrafında toplumu yenileyici bir tesir yapmışsa buna bugün de ihtiyacımız var. Bütün mesele milletimizin kim olduğunu hatırlamasıyla alakalıdır.”

6-yazicizade-kardesler_5761f9b581065d1fdc2996d9f6ba77a0.png

YAZICIZÂDE KARDEŞLER

Aziz milletimizin asırlarca dinî heyecanını karşılayan eserlerden ikisi Muhammediye ve Ahmediye olmuştur. Bu iki eser Yazıcızâde olarak bilinen iki kardeşin. Yazıcızâde Kardeşler Muhammed Efendi-Ahmed-i Bîcân, ÖtükenNeşriyat’tan çıktı. Mehmet Bilal Yamak burada Yazıcızâde Kardeşler’in ilmî, tasavvufî görüşleri ile eserlerini ve Osmanlı’ya tesirlerini ele alıyor. Üç bölüm hâlinde tasnif edilen ve titizlikle hazırlanan kitabın girişinde Muhammediye’den bir beyitle başlıyoruz: “İşitgilBismillâhatibyân/Kim oldur iftitâh-ı bâb-ı Kur’ân.” Mademki bu mısralarla başladık, bir şiirle tamamlayalım: “Ki zîrâ hanların hânı Murâd Han/Cihânın cümle sultânıMurâd Han/ Budağı var adı sultan Muhammed/Odur tahtında şimdi han Muhammed/Bu iki şâh ile mülk oldu berrâk/Sanasın şems ile bedr etti işrâk”

10-gonullerin-dirligi_c066275205a622afa9a187fa073eee67.png

GÖNÜLLERİN DİRLİĞİ

“Sultanü’ş Şuara” lakabıyla anılan 16. Asır Osmanlı şairi Bâkî’nin mühim bir eseri,Gönüllerin Dirliğiadıyla ilim dünyasının istifadesine ilk defa sunuldu. Bâkî’ninHayâtu’lKulûbBi-RivâyâtiEbîEyyûb isimli eseri, Ebu Eyyub El-Ensârî’nin Hadis Rivayetleri alt başlığıyla günümüze aktarılmış bulunuyor. Bu mümtaz eseri hazırlayanlar, Gülşah Taşkın, Arzu Atik ve Güler Doğan Averbek. Prof. Dr. Zehra Toska Hanımefendiye ithaf edilen eserin başında Bâkî’nin hayatı ve eserleri tafsilatlı şekilde anlatılıyor. Ardından ulu şairimizin bilinmeyen bu eserine geçiliyor. Eserin orijinal Osmanlı Türkçesi harfleriyle yazılmış nüshasının yanısıra açıklayıcı bilgilerle de okuyucu aydınlatılıyor. (Ötüken Neşriyat)

11-evliya-celebinin-izinde_c64908840f127585b262c46a8ca6725a.jpg

EVLİYA ÇELEBİ’NİN İZİNDE

Prof. Dr. Hayati Develi, Evliya Çelebi’ye dair kıymetli çalışmalara imza attı. Yıllar önce bir ilim meclisinde bu yolda bir sohbetini kalabalık bir kitle ile birlikte dinlemiş, istifade etmiştik. Hocanın Evliya Çelebi’nin İzindeisimli eseri Türkiye Turing ve otomobil Kurumu tarafından kültür hayatımıza armağan edilmiş bulunuyor. Develi’nin mihmandarlığında Evliya Çelebi’nin coğrafyasında seyahat etmenin ayrı bir lezzeti olduğunu söylemeliyim. Söz Başı, şu satırlarla başlıyor: “Dünya dillerinin en görkemli seyahatnamelerinden birinin yazarı olan Evliya Çelebi, Osmanlı Devleti’nin gücünün zirvesinde olduğu, boğuştuğu iç ve dış sorunların ağırlığı bir yana, coğrafi olarak en geniş sınırlara sahip bulunduğu 17. Yüzyılda yaşamış, yaşadığı çağa tam olarak şahitlik etmiş, günümüz tabiriyle kendi zamanında ‘dolu dolu’ bir hayat geçirmiştir.” Hayati Develi, Evliya Çelebi’nin asıl büyüklüğü ve öneminin, yarım asra yaklaşan bu seyahatini kelimelere dökmesi ve bir belge hâline getirerek günümüze ulaştırması olduğunu vurguluyor.

7-iskendername_e2cc599b45739a378c7c93227a377d51.jpg

İSKENDERNÂME

Azerbaycan Türk’ü büyük şair GenceliNizamî’ninİskendernâme, Şerefnâme-İkbâlnâme’sini Nimet Yıldırım hazırlayıp özgün dilinden tercüme etti ve Türkçeye aktardı. Dergâh Yayınları’ndan ilim âleminin istifadesine sunulan eserin başında “Genceli Nizami ve Şiiri” üzerinde detaylı duruluyor. Ardından İskendernâme, Şerefnâme ve İkbâlnâme sırayla kitaptaki yerlerini buluyor.

9-nabi_5f91acf00ac0b0436b025fcc501c6309.jpg

HİKMET BURCUNDA NABİ

Urfalı Nabi, Divan edebiyatımızın “hikemi şairi”dir. Düşüncenin, hikmetin ve tefekkürün sanatkârıdır. Nitekim Doç. Dr. Murat Öztürk de Muhit Kitap’tan çıkan kitabına Hikmet Burcunda Parlayan Yıldız Nabi adını vermiş. Başta sevilen şairimizin hayatı, eserleri, şairliği ve edebî kişiliğine temas ediliyor. Ardından eserlerinden örnekler veriliyor. Nabi bir Peygamber âşığı, Nebi sevdalısıdır. Nitekim en çok sevilen menkıbelerden birinin merkezindeki şu mısralar ona aittir: “Sakın terk-i edebdenkûy-i mahbûb-ı Hüdâ’dır bu/ Nazargâh-ı ilâhîdir makâm-ı Mustafâ’dır bu.” Ayasofya’ya da gazel yazan Nabi’nin şu beyti bilhassa sanatkârlar arasında çok sevilmiş ve birçok mecliste terennüm edilmiştir: “Egerçiköhne meta’ızrevâcımız yoktur/Revâca da o kadar ihtiyâcımız yoktur”

8-seyh-galib-divani_a8e4fa6adcbbe9f7bd55036668fac765.jpg

ŞEYH GÂLİB VE NİYAZÎ-İ MISRÎ DİVANLARI

Klasik Türk İslam edebiyatının temel kaynakları şairlerimizin “divan”larından meydana geliyor. Kapı Yayınları, uzun zamandan beri güzel bir diziyi kütüphanelere kazandırıyor. “Ölümsüz Klasikler Dizisi”nde, yüzyıllardan beri sevilerek okunan büyük şairlerimizin eserleri, günümüz meraklılarına ulaştırılıyor. Bu yolda hazırlanan iki kıymetli eser var önümde: Niyazî-i Mısrî Divanı’nı A. Azmi Bilgin hazırlamış. Şeyh Gâlib Divanı’nı hazırlayan ise Ozan Yılmaz. Her iki hocamız, bu Divan’larda bizi iki büyük mutasavvıf şairin zengin dünyasında ve genişufkunda dolaştırıyor. Onların mısraları eşliğinde unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Bilhassa eski şiirin tadına ve rüzgârına doymak isteyen dostlara bu eserleri tavsiye ediyorum.

12-bedriddin-ile-zohra_045bfb5d1f478f236f089147d8bf5fce.jpg

BEDRİDDİN İLE ZÖHRA

Bedriddinile Zöhra “Bir Şeyh Bedreddin Kurmacası” olarak yayımlandı. Erhan Çapraz’ın hazırladığı kitapta “Türk Halk Hikâyeciliği Geleneği” üzerinde durulduktan sonra Bedriddin Hikâyesinin edebî tahlili yapılıyor. İkinci bölümde Bedriddin Hikâyesi ve Tarihi üzerinde duruluyor. Kitabın son kısmında “Bedriddin Hikâyesi ve Türk Sözel Edebiyatı” başlığını görüyoruz. Asırların içinden süzülüp gelen bu halk hikâyesini merak edenler için titizlikle hazırlanmış bu kitabı öneriyorum. (Kapı Yay.)John Freely’inOsmanlı Sarayı kitabında ”Osmanlı Sultanlarının İstanbul’daki Özel Hayatları” ele alınıyor. Kitabı İngilizceden çeviren Ayşegül Çetin Tekçe. (Alfa)