Mefasid-i def

Yerel seçimlere saatler kala ülke gündemine nerede ise her saniye yeni bir bilgi bomba gibi düşüyor. Amaç seçimlerden galip çıkmak. Sahada iddialı olan partiler için çokta doğal olan bir durum bu.

2019 mahalli seçimlerini yakından takip etmiş bir vatandaşım. Seçim sürecinde vaatlerin havada uçuştuğu bir seçimdi ve uçma becerisi fazla olan vatandaş binlerle ifade edilen bir sayı ile iBB başkanı olmuştu.

Seçimin talihsiz bir şekilde iptali ile başlayan süreçte yaşanılan garabetlerinde etkisi ile sütten çıkan ak kaşık gibi hareket eden başkanın foyası aradan aylar geçmeden anlaşıldı aslıda. Amacın başkanlıktan daha çok bir misyon etrafında ve birilerinin niyeti ve gayreti doğrultusunda hareket etmek olduğun bugün daha iyi anlaşılıyor.

Ardan 5 yıl geçti ve kral çıplak denmesi gereken günlerdeyiz.

13 bin oy farkı ile seçim kazanılınca o gün saadet partisinden talihsiz bir açıklama gelmişti.

120 bir oy aldık ve seçimin anahtar partisi biziz seçimi Ak partiye biz kaybettirdik dendi denmesine de aradan geçen aylar ve yıllar bu acımı acı açıklamanın talihsizliğini her geçen gün biraz daha hissettirince bu açıklamayı yapan saadet partisi hatibi Hasan Damar Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde hasta yatağından özür beyanı anlamına gelen bir açıklama yaparak helallik istemiş ve başkanlık seçimlerinde Erdoğan’ı destekleyeceğini söylemişti.

İstanbul’da yaşayan bir vatandaşım.

Yerel seçimlere saatler kaldı.

2019 yılında saadetli kardeşlerimizin yaşadığı ve yaşattığının aynısını refahlı kardeşlerimiz yaşıyor. Ya saadetli kardeşler gibi biz kaybettirdik diyerek övünecekler yada geçmişte yaşanılanlardan ders alıp k aynı hataya düşmeyerek bu çapsız muhteris narsiste biz kaybettirdik diyerek övünecekler.

Tarih tekerrür etmese yazılmaz. Hep tekerrür eder ve ders alana ibret alana hep rehberlik eder. Tarih bir kez daha tekerrür edecek.

Yaşayanlarımızda görecek.

Refahlı kardeşlerimize erken uyarı niteliğinde içerden duruma vakıf iki cesur kardeşimiz çıktı ve CHP ye kazandırmamalıyız dedi. Bu açıklamanın arkasından peş peşe istifalar gelince doğrusu umutlandım.

Erbakan güzellemesine soyunmuş malum medya organlarında cirit atan bazı refahlı kardeşlerimizin hışmına uğrayan kardeşlere veryansın eden güruha bakınca aslında gerçekler tüm açıklığı ile görülüyor ama kören gözler maalesef bu açık ve acı gerçeği görmemek ve göstermemek için takla üstüne takla atarak cambaza bak oyunu oynuyorlar.

İstifaların üstünü kapatmak için olmadık taklalar atan malum sosyal medya mecralarından da anlıyoruz ki, linç olma pahasına istifa eden kardeşler doğrusunu yapmışlar.

Pazar günü ak parti rozeti takılan Suat Pamukçu ağabey için ağzına geleni kulağı duymazcasına söyleyenlere bakıyorum ve üzülüyorum.

Merhum Erbakan hocamızın tedrisinden geçmiş ve yıllar boyu onunla mücadele etmiş bir kişi Suat ağabey.

Çok konuşmuyor öz konuşuyor. Gün CHP ye kazandırmama günü derken geçmişten Erbakan hocamızdan bizzat yaşanmış örnekler veriyor. Amacın İBB seçimi olmadığını 2028 seçimleri olduğunu ve bugünden bu gidişe engel olunması gerekliliğini belgelerle açıklıyor.

Mecelle den örnek vererek meselenin önemini anlayanlara anlatmaya çalışıyor.

Suat Pamukçu ağabey Mecellede geçen “def-i mefasid.celb-i menafidden evladır “ hatırlatmasını da tekrarlayarak üzerine salvo halinde atılan oklara karşı bir duruş sergilemeye çalışıyor ama amacı üzüm yemek olmayan o kadar çok bağ bozu var ve yaşasın kötülük diyorlar.

Kimisi Erdoğan düşmanlığından ama büyük bir kısmı İslam düşmanlığından tescilli.

Bu seçimlerde terliğe, gazoz kapağına, cekete oy verecekleri duymuştum ama son bir kaç gündür işin bokunu çıkaranlar oldu ve bok olsa da reyimi veririm diyenlere rastlıyoruz.

Yerel olmasına rağmen, azgın azman azınlığın tutum ve davranışına bakıldığında bu seçimlerde bir beka seçimi haline gelmiş durumda.

Nasıl ki, millet 28 mayısta sağduyuyu galip getirip bu aymazlara oturun oturduğunuz yerde dediyse, şimdide aynı duyarlılıkla hareket etmeli diye düşünüyorum.

Sosyal medya soysuzları ve siyaseti kirleten güruhun amacı çok açık. Demle demlenen mi dersin, Erdoğan gitsin ama neye mal olursa olsun, hatta bunun gerçekleşmesi için savaş ve deprem bekleyenler mi dersin ne ararsan var.

Siirt’e hekim olarak tayinim çıktığında K.Maraş’tan Siirt’e gidiş anılarımı hatırlıyorum. Saat 17 den sonra il dışına çıkamadığın gibi şehir içinde de dolaşmak büyük cesaret isterdi. Bir paket yağ, bir litre benzin almanın mümkün olmadığı günlerden geçtik. Döviz kuyruklarında beklerken dövizin fiyatının katlandığı günler oldu ama bu kadar aymazlık ve nankörlük görmedim.

Çok ama çok dikkatli olmak gerek. Mayınlı arazide yürür gibiden daha dikkatli olmak gerekiyor.

Seçimlerin ülkemiz için hayırlar getirmesini ve birlik ve bütünlüğümüzü perçinlemesini teenni ediyorum.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.