Dolar (USD)
32.48
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2406.74
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

31 Aralık 2018

Menfezîler

Darbecilik, Terörizm...

'Menfez Paşası ve güruhu FETÖ elebaşından ( üst akıl) aldığı emirle 15 Temmuz'da Marmaris'te Cumhurbaşkanı'nı ve efradını şehit etmek için saldırmıştı. ' Tiyatrocuları' da meydanları, sokakları bombalamışlar, 251 vatandaşımızı şehit etmişler, binlerce vatandaşımızı yaralamışlar, sakat bırakmışlardı.

Menfezîliğin; Menfez Paşası, sanatçısı, gazetecisi, siyasetçisi, sunucusu var. Her kılıkta, renkte...

Millete kurşun sıkanların, tanklarla selam durdukları ya da millete kurşun sıkanlara selam duranlar...

Al takke, ver külah...

Türkiye düşmanlığında Natenyahu'yla yarışıyorlar.

Karakterleri gereği, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı ve onun şahsında Türk milletini ayağından asmakla, zehirlemekle, ölümle, tehdit ediyorlar; 'kaymak tabaka'yı göreve çağırıyorlar.

Başbakan'ı astılar, TBMM'yi kapattılar, bombaladılar, cumhurbaşkanı seçimlerini engellediler,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışına kaçacağını, kaçmak zorunda kalacağını, onu kaçtığı yerden getirip yargılayacaklarını söylemişlerdi.

15 Temmuz'da katliam yaptılar.

27 Mayıs 1960'ta Millî Birlik Komitesi :"Sevgili Vatandaşlar, Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, memleketin idaresini ele almıştır."diyordu.

15 Temmuz işgal girişiminde bulunan Yurtta Sulh Konseyi'nin bildirisi de MBK bildirisiyle, 'Arena' zihniyetiyle örtüşüyor:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin değerli vatandaşları,
Sistematik bir şekilde sürdürülen anayasa ve kanun ihlalleri; devletin temel nitelikleri ve hayati kurumlarının varlığı açısından önemli bir tehdit haline gelmiş, Türk Silahlı Kuvvetleri dahil olmak üzere devletin tüm kurumları ideolojik saiklerle dizayn edilmeye başlanmış ve dolayısıyla görevlerini yapamaz hale getirilmiştir.
Gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içerisinde olan Cumhurbaşkanı ve Hükümet yetkilileri tarafından; temel hak ve hürriyetler zedelenmiş, kuvvetler ayrılığına dayalı, laik ve demokratik hukuk düzeni fiilen ortadan kaldırılmıştır."
Devletimiz; uluslararası ortamda hak ettiği itibarini yitirmiş ve evrensel temel insan haklarının göz ardı edildiği, korkuya dayalı otokrasi ile yönetilen bir ülke haline getirilmiştir."diyen konseyle bugün Sarı(cı) Minyonların söylemi farklı değil.

Bu kararın aynısını, 12 Mart 1971 cuntası, 12 Eylül 1980 cuntası Millî Güvenlik Konseyi, 28 Şubat Batı Çalışma Grubu ve 27 Nisan Menfezîleri almışlardır. Aynı odağın planlaması.

"Şartlar oluşursa darbe meşrudur." ilkeleri gereği çanak soruyu Uğur Dündar yöneltiyor:

"Neredeen nereye. Diyelim. Şu içinde bulunduğumuz kutuplaşma, ayrışma, artık yolları aşındırmayı aştı. Haftalar öncesinden izin alınmış bazı sanat etkinlikleri yapılamıyor. Biletleri satılmış oyunlar oynanamıyor. Şairler sohbet edemiyor. Saldırıya uğruyorlar. (..) Bu kutuplaşmayı aşmazsak, sonumuzun hiç iyi olmayacağını düşünüyorum, Metinciğim. Ne dersin?"

Metin Akpınar:"Bireylerin özgür iradesiyle geleceklerini tayin edebildikleri bir rejim demokrasidir. Bizim polarizasyondan bu kargaşadan kurtulabilmemizin tek çaresi de demokrasi diye düşünüyorum. Oraya ulaşabilirsek ne ala.. Kavga dövüş olmaz, biz bu işin içinden çıkarız. Ulaşamazsak her faşizmin olduğu gibi, karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki adı geçen başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonlar yaşayabilir.. Ama bize yazık olur, biz harap oluruz."diyor.

Malum darbe şartları...

Bir de Millî Birlik Komitesinin 12.6.1960 tarihli bir numaralı kararına bakılınca: "İktidar Partisi idarecileri tarafından Anayasa'nın çiğnenmesi, Türk Milletinin bütün fert ve insanlık hak ve hürriyetlerinin ve masuniyetlerinin ortadan kaldırılması, muhalefet murakabesi işlemez hale getirilerek tek parti diktatoryası kurulması suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi fiilen bir parti grubu durumuna düşürülmüş ve meşruluğunu kaybetmiştir." ifadesi görülüyor.

Bu kararlarla şu Menfezci zevatın, 'oyuncuların' zihniyeti örtüşmüyor mu?

Bunlar ki darbeyi 1963'ten 1980'e kadar Hürriyet ve Anayasa Bayramı adıyla kutlattılar.

Bugün de aynı hezeyanlarla darbe arayışındalar.

Ya, Cemal Kaşıkçı'ya yapılanlar!...